Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, 10’uncu Beş Yıllık Kalkınma Planı'nı dört eksen üzerine inşa ettiklerini söyledi. Bu eksenleri; 'nitelikli insan', 'yenilikçi üretim', 'yaşanabilir yerler ve çevre', 'uluslararası ilişkiler' olarak sıralayan Yılmaz, bir plana ilk kez sadece ekonomi ile değil, sosyal konularla da yaklaştıklarını vurguladı. Ankara Sanayi Odası’nın Meclis Toplantısı’na katılan Yılmaz, buradaki konuşmasında 10’uncu Kalkınma Planını hakkında bilgi verdi. Planı yoğun bir gayretle hazırladıklarını belirterek, hazırlık aşamasında birçok kesimden fikirler aldıklarını ve detaylı bir doküman hazırladıklarını dile getirdi. Planı, dört eksen üzerinde inşa ettiklerini anlatan Yılmaz, ilk eksenin 'nitelikli insan'dan oluştuğunu açıkladı. Bu manada, bir planda ilk kez bu sadece ekonomi ile değil, sosyal konularla yaklaştıklarını ifade eden Yılmaz, “Nitelikli insan güçlü toplum, ilk eksenimiz. Türkiye öyle bir aşamaya geldi ki bundan sonra nitelikli insana ihtiyacımızı var. Türkiye nitelikli insan yetiştirmek, bu insanları dışarıya kaçırmamak, dışarıdan da tersine beyin göçünü sağlaması gerekiyor.” dedi. Yılmaz, plandaki ikinci eksenin de 'yenilikçi üretim' olduğunu söyledi. İstikrarlı büyüme ve rekabetçiliği arttırmaya dönük bir yapının Türkiye’yi üst lige taşıyacağına işaret eden Yılmaz, bunun nasıl gerçekleşeceğinin de tartışıldığı bölüm olduğunu dile getirdi. Küresel kriz sürecinde, Ar-Ge, üniversite sanayi işbirliğine dikkat çekerek, “Küresel kriz, sanayiye dönük çalışmaların güçlü olduğunu gösterdi. Yeni bir takım anlayışlarla, katma değerin olması gereken bir sürece girmiş bulunmaktayız. Geçtiğimiz 10 yılda, sanayimiz 5,6 büyüdü. Şu an, sanayinin büyümesi ekonominin büyümesinden daha fazla. Ancak, sanayi de fiyatlar düştü. Bu iyi bir şey. Sanayi ürünlerinin fiyatları, tarım ve hizmet sektöründeki fiyatlara göre daha düşük. Bu açıdan sanayimizin karşılığı yüksek katma değerli ürünler üretmesi gerekiyor.” diye konuştu. İnovasyon ile katma değerin önem kazandığı bir süreçten geçildiğine bu süreçte Ar-Ge yatırımlarının daha da önem kazandığına işaret eden Yılmaz, Türkiye’de son yıllarda bu alandaki harcamalarının giderek arttığını ve 2023’e hedefleri doğrultusunda amaçlarının oranı yüzde 3’e çıkarmak olduğunu anlattı. Özel sektörlerin Ar-Ge harcamalarının yüzde 40 civarında olduğunu, bu oranın yüzde 65’lere kadar yükselmesi gerektiğinin altını çizdi. Yılmaz, “Olumlu gelişmeler var ama daha da ileri gitmemiz gerekmektedir.” dedi.Yılmaz, plandaki üçüncü eksenlerinin de yaşanabilir yerler ve çevre olduğunu bildirdi. Dünya nüfusun yarısının şehirlerde yaşadığını dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti: “Türkiye’nin dörtte üçü şehirlerde yaşıyor. Giderek daha fazla insan da şehirlerde yaşayacak. Mekânı iyi planlamak, estetiği, trafiği ile şehirleşme hadisesini yeniden ele almak gerekiyor. Sanayi politikalarımız artık bunlarla yakından ilgili. Bölgesel politikalarımız da bu boyut altında. Afete dayalı hanelerin oluşturulmasından tutun, yeşil sanayinin yaygınlaştırılması gerekiyor. Bu başlık, önümüzdeki süreçte önemli başlıklarından biri.” Yılmaz, dördüncü eksenlerinin, uluslararası ilişkiler olduğunu anlattı. İyi ilişkiler gerçekleştirilmeden olumlu sonuçların alınamayacağını vurgulayan Bakan Yılmaz, “Türkiye’nin olumlu sonuçlar alarak, ticaret ve sermayesi ve bir çok özelliği ile çevresinde bir cazibe merkezi, ekonomik havza oluşturması gerekiyor.” diye konuştu. Planda ayrıca 25 adet uygulama politikasından bahsettiklerini de açıklayan Yılmaz, Türkiye’nin önümüzdeki 5 yıl içinde hangi alanda, reform yapması üzerinde durmasını istediklerini de belirtti.“REFORM YORGUNU OLMADAN ÇALIŞMALARI DEVAM ETTİRMELİTürkiye çok yol kat ettiğini de dile getiren Bakan Yılmaz, “Dünyanın zor şartlarında, büyümemize ve gelişmemize devam ediyoruz. Bu zeminle devam edersek yanlış yapmış oluruz. Reform yorgunu olmadan bu süreci devam etmeliyiz. Kriz ortamları, reform yapma ortamını sağlıyor. Ama önemli olan kriz olmadan reform yapabilmektir. Nereye gittiğimizi söylemek zorundayız. Türkiye bunu 2023 vizyonu ile belirledi. Bu vizyonun sahiplenildiğini görüyoruz. Nerde olduğumuzu ve nereye gittiğimizi biliyoruz.” ifadelerini kullandı.Yılmaz, konuşmasında bulunduğu yerden varacağı yere nasıl gideceği, sorusuna Türkiye’nin çalışmaları ile cevap vermesi gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi: “Sanayileşmede, şehirleşmede nasıl gideceğiz bu hedefe? Bu anlamda dünyada sanayinin geldiği yeri iyi değerlendirmek lazım. Dünyayı iyi tanımak zorundayız. Gelişmiş ülkeler pozisyonlarını korurken, daha ileri gidebilmek için bir takım arayış içindeler. Değişik alandaki politikalarının giderek birbirini etkilediğini görüyoruz. Bilgi toplumu olma konusunda adımlar atmalıyız. Gelişmekte olan ülkelerde bu konuda ciddi adımlar atıyor. Hindistan ve Çin bunun güzel bir örneği. Türkiye’de sanayi konusunda daha fazla katma değer üreten ürünler oluşturmalı. İş ve yatırım en temel konumuz. Yatırım ortamını iyileştirmek, sermaye için cazip ortamlar oluşturmak önemli. Belli alanlarda iyileştirme yapılması lazım. Gelişmiş ülkelerin yanında gelişmekte olan ülkelerin de ciddi pozisyon aldığını görüyoruz.” Yılmaz, kalkınma için genel strateji oluşturduklarını ve önem verdikleri 4 bölgenin olduğunu da belirtti. Oluşturdukları yeni idarelerle saha çalışmaları yürüttüklerini ifade eden Yılmaz, 'Bilgi Toplumu Stratejisini' de ilerleyen günlerde açıklayacaklarını sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz