Yılmaz Vural'dan bomba açıklamalar

Yıllar önce dönemin MHK Başkanı Mustafa Çulcu ile yaşadıklarını anlatan Vural, Fatih Terim’e de seslenerek "Bırak milli saray da başkasına kalsın" dedi… Yıllardır Fenerbahçe'yi çalıştırmak isteyen Vural, bu talebini yine dile getirdi ve "Salak mıyım bana Fenerbahçe'yi, Milli Takım'ı verin diyorum? Verin arkadaşım bakın neler olacak" dedi.

"Bana bir telefon geldi. 'Yılmaz, senin takımının bu haftaki Ankaragücü maçını Vedat Yüksel yönetecek.' Aradım Mustafa Çulcu'yu; 'Mustafa, bak Pazartesi bizim maçımızı Vedat Yüksel yönetecekmiş, bunu böyle duyuyorum.' 'Yok ağabey, ben MHK Başkanı'yım nereden biliyorsun sen?' dedi. Peki kardeşim. Perşembe oldu Vedat Yüksel açıklandı. 'Mustafa hani sen MHK başkanıydın. Nasıl oldu bu iş kardeşim.' 'Ağabey, seni kimseye yedirmeyiz.' Oynuyoruz maçı, iki penaltı verilmeyen gol, Ankaragücü'ne 1-0 mağlup oluyoruz. Açıyorum telefon 'Mustafa ne oldu' diyorum.' 'Ağabey geldi bana oradan telefon şu iki maçı sen yönet gerisini bana bırak.'

“BÖYLE TESADÜF MÜ OLUR YA”
"Türkiye böyle bir ülke. Ben kimlerin ne yaptığını söylesem şikenin o zaman başlaması lazım. 27. haftada 37 puanı alan bir takım, son 7 maç 1 Galatasaray maçı berabere şampiyonluk ettik herifi... Bu kadar tesadüf mü olur ya. Bu takım düşüyor kardeşim. 39 puanla 3. kez Türkiye Ligi'nde takım düşüyor."

“GALATASARAY LİGİ KÖTÜ BİTİRMESEYDİ…”
"Hasan Doğan göreve geldi, 4-5 hakemin işine son verdi. Biz neye isyan ediyoruz, sistem gücün yanında. 55 sene o kadar şey getirdi ki iş 3 Temmuz'a kadar dayandı. Sadece 1 takımımız mı suçlu bu işte? Tesadüfen Nisan'ın 14'ünden itibaren kural çıkıyor diye son 5 maça takıldı olay, ondan önce kimseye bir şey yok. Zaten isyan burada kopuyor. Galatasaray hayatının en şanslı dönemini yaşadı ligi kötü bitirerek. Biraz şansı olsaydı herkes bu işte müdahildi."

“YAPMA BAŞBAKANIM YA…”
"Türkiye bana madalya vermedi ya. Bir takımın başındayken maçı bırakıp gittim. Fair play ödülü almam lazımdı. Böyle bir ülkede bu iş olmaz. Sayın Başbakan'a sürekli çağrıda bulunuyorum. Bu iş siyasetsiz olmaz. Şimdi duyuyoruz Başbakan Fatih Hoca'yı getirdi deniyor. Yapma Başbakanım ya. Senin o kadar işin var ki bu ülkede, bırak futbolu kendi haline. Ben de Başbakan'la görüşmek istiyorum. Çünkü özerk değil. Bir kez daha müdahale et. 'De ki ben el koydum ben futbola.'

“YILMAZ VURAL OLMASA NE YAPACAK TÜRKİYE”
"Yılmaz Vural olmasa ne yapacak Türkiye. Kolay mı? 60 yaşındayım ben. 28 yılımı verdim renkli adam olabilmek için. Fatih hocam sen zaten sarayın sahibisin, bırak milli saray da başkasına kalsın."

"BEN SALAK MIYIM"
"Fatih Terim, Şenol Güneş hangi antrönerleri yetiştirdi? Ben antrenör olacağım diye inşaatlarda çile çektim. Salak mıyım bana Fenerbahçe'yi, Milli Takım'ı verin diyorum? Verin arkadaşım bakın neler olacak. Türkiye'nin en çok maç yöneten hocasıyım. Halkın sevgilisiyim ama hiç beni düşünmüyorlar. Futbolcular modern gladyatördür. Futbolcu biraz parlıyor hemen altına araba yanına sarışın bayan veriyorsunuz. Bu yanlış."

"BURSASPOR, TÜRKİYE'NİN MİLAN'I"
"22 takım çalıştırdım. 2 takım dışında diğer takımların hepsini ben bıraktım. Bursaspor'a her gittiğim senelerde 16. aldım 5. bitirdim. Bursaspor, Türkiye'nin Milan'ı. Başbakanım, halk Milli Takımın başına beni istiyor. Benim çalıştırdığım takımlarda taraftar sayısı artar. Küme düşsek bile iyi top oynarız. Milli Takımda yabancı teknik adam başarılı olamaz. Ben Türkçe anlaşamıyorum oyuncularla o nasıl anlaşacak ?

PROGRAMA SANSÜR MÜ UYGULANDI?
Programın ani bir şekilde kesilmesi nedenyile sosyal medyada "Yılmaz Vural'ın açıklamaları nedeniyle programı yarıda kestiler" yorumları yapıldı ancak durum bu şekilde değil. 22:30'da başlayan ve süresi 90 dakika olan programın 00:00'da bitmesi gerekiyordu. Ancak 4 dakika yayın süresini aşan yayın kesilmek zorunda kaldı. Programın sunucu Oğuz Tongsir de dedikodularla ilgili kişisel twitter hesabından şunları yazdı: "Yılmaz Vural programını apar topar bitirdiğimi kim söyledi? Birebir'in süresi 1,5 saattir. 22.30'da başladı, 24.00'de bitti. Burası benim babamın kanalı mı? Süreye sunucu karışamaz, programı istediği gibi uzatamaz. Ne sansürü? Sansür uygulansaydı Yılmaz Vural bunları söyleyebilir miydi?