İş güvenliğinin yetersizliği nedeniyle meydana gelen iş kazalarına tepkilerini ifade eden Emep il yöneticisi İsmet Kalkan yaptığı açıklamada; “Daha iki gün önce ilimizin Alacakaya ilçesinde, ERÖZSOY Madenciliğe ait A krom ocağında, meydana gelen göçükte Ağa Aydemir isimli işçi arkadaşımızı yitirdik.
Aynı gün Şırnak'ta kaçak işletilen kömür ocağında Sabri Mağrur isimli işçi arkadaşımız dün akşam ise İstanbul'da Torunlar inşaat şirketine ait inşaatta asansörün yere çakılmasıyla on işçi kardeşimiz yaşamım yitirdi. Aylardır, yıllardır söylenen sözlerin, yapılan uyanların bir hükmü kalmamıştır.
Çalışma hayatının yakın geçmişinde hafızalara yerleşen Davutpaşa, Esenyurt, Zonguldak, Kütahya, Maraş maden-taş ocakları, Ostim, İvedik, Samsun-Tekkeköy ve Soma katliamlarında söylenecek her şey söylenmişti.
Çalışma hayatının köleleştirilmesiyle, azgın kâr hesaplarıyla ve bunu besleyen, formal düzenlemesini yapan siyasetiyle / sistematik olarak süren bu ölümlerin zeminini hazırlamaktadırlar. Dolayısı ile bu ölümlerden inşaat şirketi, inşaat izni veren belediyeler, denetleyecek makam, kurumlar, Çalışma Bakanlığı ve hükümet sorumludur, iş cinayetinin bugünkü faillerinden Torunlar şirketinin gelişimi, hükümet ilişkileri, denetleme şirketlerinin ilişkileri ki, SOMA AŞ'de aynı şirket tarafından denetleniyor, iş cinayetinin sebeplerini açıkça göstermektedir.
Her iş cinayetinden sonra hukuk alanında yaşanan ise ayrı bir katliamdır. İş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçiler, mahkeme kararlarıyla katledilen adaletle yeniden öldürülmektedir” dedi.
İşçi ölümlerinin her geçen gün arttığını söyleyen Kalkan, son olarak mevcut hükümetin işgücü verimliliğine dayanan kalkınma konusunda aldığı güvenoyunu eleştirerek şu ifadelere yer verdi: “Mevcut hükümet, programında işgücü verimliliğine dayanan kalkınmada ve büyümede ısrar edeceklerini beyan etti ve güvenoyu aldı.
Bu demektir ki, işçi ölümleri devam edecek, açlık sınırında ücret uygulamaları devam edecek, 14-16 saat çalışma devam edecek, taşeron uygulamaları, esneklik ve örgütsüz çalışma devam edecek. Bu durumun değişmesi bu gözü doymaz, barbar, insanlığı tüketen kapitalistlerin ve onların siyasetlerinin vicdanına bırakılamaz.
İşçi sağlığı ve güvenliği, iş cinayetlerine karşı önlemlerin alınması çok daha güçlü ve birleşik mücadeleyi zorunlu kılmaktadır. Bugün tüm işçi sınıfı ve emek güçleri, yaşamım yitiren on işçi kardeşimize karşı görevlerini yerine getirmek ve işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınması için, tüm gücünü ortaya koymak zorundadır.
Emek Partisi olarak, tüm emek ve demokrasi güçlerini, sınıfın sendikalarını, onların namuslu yöneticilerini, temsilcileri, komiteleri, kurultay birliklerini, sendikalı, sendikasız demeden, işçi memur demeden, iş cinayetlerine karşı üretimden gelen gücünü kullanmaya ve ortak mücadeleye çağırıyoruz.”
Ajans23/Buşra KESKİN
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz