Yo -Yo Diyetinize Nasıl Sadık Kalırsınız?

Soru: Yıllardır yo-yo diyeti ile kilo veriyorum. Diyete devam ediyorum, birkaç haftada bile kendimi iyi hissediyorum ve daha sonra aniden pizza dayanılmaz geliyor. Bunu yapmamam gerektiğini biliyorum fakat yine de tamamını yiyorum. İrade gücüm yok! Lütfen yardım edin! Cevap: Bunun gerçekten pizza veya iradenizle ilgili olmadığından şüpheleniyorum. Kötü bir diyet mantalitenizin olması gibi.

Diyetin en zararlı yönleri, bunların olmasıdır veya kitabımda adlandırdığım “fattitudes (yağ davranışları)”dır. Bunlar da, kendi kendine sabotaj yapmak anlamına gelir. Hemen düzeleceğinizi umuyoruz. Süreklilik yerine kısa-dönemli olmasını sağlarız. Sık sık biz bu kötü, uğursuz durumla uğraşırız—ama çok aşırı—“kötü” yiyecekleri düşünmek diyetinizi ihmal etmeniz demektir. Böylece, pizza, gizlenmiş cezp edici yiyeceklerden biridir.

Ne pizzanın ne de pizza yemenin bir sorun olduğunu ileri sürüyoruz; gerçek sorun siz iştirak ettikten sonra kendinizi kötü hissetmenizidir. Bunun gibi tipik bir senarya: kısa süreliğine yasaklanmış olan yiyecekleri yemekten sakının. Yavaş yavaş buna alışacaksınız. Pizzayı ağzınıza attığınızda biraz utanacak ve kendinizi suçlu hissedeceksiniz çünkü bu durumu trangresyonunuzdur. Beyninizdeki bu inişli çıkışlı olumsuz düşünceleri, bunlar olabilir: Gidip onu yemeliyim. İradesizim. Başaramadım. Yine hata yaptım. Kendimi iyi hissetmiyorum. Neden bu kadar canımı sıktı? Be yapmalıyım? Bütün bu soruları düşünmeyin ve kendinizi suçlu hissetmekten vaz geçin. Korkunç biriyim. İradesizim.

Tanıdık geldi mi?

Bu negatif düşünlerin devamı, tamamen açılmış bir eğlencedir. Neden? Çünkü ümütsiz ve cesaretsiz olduğumuza inanırsak bu şekilde davranmaya devam ederiz. Bir parça peynir tadı almak istemeyiz; onu bir bütün olarak yeriz ve aceleyle diğer bir parçayıda yemeye devam ederiz.

Daha iyi bir yolu olmalı.

Çok şükür ki var. İradeyi tekrar tanımlayabiliriz. İrade, kötü yiyeceklerin bir çamaşır listesini silmek için başarılı olabilmek demek değildir. Bunun yerine, iradeyi seçenek ve sorumluluk olarak görmelisiniz. Böylelikle, irade, sağlığı seçme anlamına gelmektedir. İrade, yaşamımız ve menülerimiz arasındaki bir denge anlamına gelebilmektedir. Ve, alaylı olarak, eğer gerçekten istiyorsak irade diyetimizde yer almayan yiyeceği yemeyi seçmek anlamına gelmektedir. Pizza ( veya diğer bazı kötü tatlar) güçlü bir düşmanın yerine sadece bir seçenek olmalıdır. Tahmininizden daha fazla yemek yerseniz, seçilmek yerine seçmenin arasındaki farkı görürseniz diyet kalesinde bizi yenen

“fattitude frenzy (yağ davranışları çılgınlığı)”den sakınabiliriz.

Jeffrey Wilbert