Olay, 26 Eylül'de Mersin'in Silifke ilçesi İncekum Sahili'nde meydana geldi. Rahime Edis ve erkek arkadaşı Hasan Sevinçer ile Mustafa Göker, sahilde vakit geçirdi. Akşam saatlerinde iddiaya göre, Sevinçer ile Edis arasında kıskançlık yüzünden tartışma çıktı. Tartışma sırasında Sevinçer, Edis'e araçtaki krikoyla vurup yumrukladı, yanında getirdiği bıçakla da zarar verdi.
Hasan Sevinçer, arkadaşı Mustafa Göker ile birlikte Rahime Edis'i araca bindirerek evine getirdi. Kızını kanlar içinde gören Rahime Edis'in annesi, polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Edis, sağlık görevlilerince ambulansla Erdemli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hasan Sevinçer ve Mustafa Göker, gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 şüpheli, çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.
5 gündür yoğun bakımda tedavisi süren Rahime Edis, hayati tehlikeyi atlattı. Bilinci yerine gelen Edis, yaşadıklarını anlattı. Edis, "İncekum’dan arabayla aldılar beni. Döve döve mezarlığa götürdü. Orada kaçmaya çalıştım ancak başaramadım. Kafama taşla vurdu" dedi.
Sevgilisi H.S.'nin elinden telefonu alıp bir şeyler yaptığını, ardından kendisini arabaya bindirdiğini aktaran Rahime Edis, "Kuzeni var M.G. hep beraber gittik arabayla, babasının mezarına uğrayacağını söyledi, bir şey olabileceğini düşünmemiştim. Kamyoncuların gittiği bir yol var orada birinin önünü kestiler, çocuğa saldırdı, A.Ş. dediği çocukmuş meğer. Çocuğa benim adıma bir sürü fotoğraflar atmış, buluşalım, şurada burada demiş, gittiğimiz yerde, meğerse çocuğu oraya o çağırmış. Çocuğu orada aynı gün içerisinde darp etti. Orada beni döverek bagaja bindirdi, beni mezarlığa götürdüler. Bir kuzeni sürüyor arabayı, kendi darp ediyor beni. Sürekli darp ettiler, arabada kriko var ya, krikoyla, tahta sandalyeyle dövdüler. Bana 'burada öleceksin, babamın mezarının başında' dedi. 'Öldüreceksen öldür yeter dedim', zaten can çekişiyordum, su istedim vermedi. M.G.'ye seslendi 'Buna bir damla su yok, hortumu götür babamın mezarını sula' dedi" diye konuştu.
Mezarlıktan kaçmaya çalıştığını söyleyen Edis, "80-90 kilometre uzaklıktaydı şehre yani, ben o esnada kaçayım derken, yakaladı beni ayağıma çelme atarak zaten. Kafama taşla vurdu, ezdi, anlatamıyorum çok kötü bir şekilde vurdu bana. Demirle vurdu hiçbir şey hissedemedim, sonra taş vurdu. Sonra gözümün önüne bir perde geldi, her yeri yemyeşil gördüm, öyle bir bayılır gibi hissettim. Kapı gibi bir şey gördüm tam adım atacaktım 'güm' diye bir şey oldu, gözümü bir açtım H.S. bana vurmaya devam etti. Öteki dünyaya gittim geldim herhalde. Kendime geldim bagaja bindirdiler" dedi.
Kendisine bagajda ve koltukta defalarca vurarak eziyet çektirdiklerini aktaran Edis, "Öyle öyle Erdemli'de annemin evine getirdiler beni. Annem neden böyle yaptığını sordu, ben de milleti benim adıma dolandırdığını, benim adıma mesajlar attığını ben engel olunca bana saldırdı demeye kalmadı bir daha bana yumruk vurdu. Bıçağın sapıyla vurdu, sonra da alnıma bıçağı sapladı. Annem araya girince anneme de bıçağı vuracak oldu. Annem çığlık atınca, kardeşlerim çıkınca orada durakladı, kendine geldi. Polislerin sesini duyunca, yukarıya çıkarlarken kaçmış bu, M.G.'yle beraber. Ondan sonra ne oldu ne bitti bilmiyorum, yoğun bakıma getirdiler" diye ifade etti.
Ağır işkenceye maruz kaldığını anlatan Edis, "Bıçak vurdu, sandalyeyle, beyzbol sopasından daha büyük daha ağır bir sopayla vurdu, sonra bir şekilde bıçakla lastiği patlattı, lastiği patlatıp içindeki demir yok mu ağır, onu çıkarıp defalarca kafama fırlattı. Bir ömür çıkamasınlar ama bir ömür orada da yaşamasınlar yani. Benim bu yaşadığımın on bin katını yaşasın. Kendime gelemedim, normalde çok söyleyeceklerim var toparlayamıyorum" diye konuştu.
(DHA)