İş hayatı iyi gitmesine rağmen hayatını düzene koyması gerektiğine karar veren Gwilym, sağlıklı bir yaşam sürebilmek için harekete geçmiş.
Yok artık dedirten değişim
Kontrollü diyet, beslenme ve spor ile eskisinden daha sağlıklı olduğunu dile getiren Bursalıoğlu, “Ailem sağlığım için endişelendi ve bir check-up yaptırmamı istedi. Sonradan fark ettim ki esasında benim için bir süreç başlamış. Yaklaşık 1.90 boyunda 160 kiloydum. İnsülin direncim çok yüksek çıktı. Karaciğer yağlanmasının üçüncü evresindeydim. Uyku apnesi sorunu da vardı. Uyku apnesinde gizli bir tehlike var. Gece uykumuzda nefes almamız kesiliyor ve eğer biraz şansımız var ise öksürük ve tıkanma ile kalkıyoruz. Aksi durumda felç ve ölümle sonuçlanabilecek durumlara yol açıyor. Tabii ben bunları duyunca anladım ki bu kilolar benim dostum değilmiş. Şuan sağlıklı olduğum için 6 saat kaliteli bir uyku yetiyor” diye konuştu.
Bir süredir, uykudan sandığı bir baş ağrısı olduğunu dile getiren Bursalıoğlu, “Bunun için birkaç doktor ile görüştükten sonra net olması için MR çektirmeye karar verdim. 1.90 boyunda 160 kiloluk bir adamı MR çekecek cihaz yokmuş. Birkaç klinik ile görüştüm hepsi de boy ve kilo sorup kibar bir dil ile bana uygun bir makinaları olmadıklarını ilettiler. Bende beni istemeyen MR’ı ben de istemem dedim ve zayıflamaya karar verdim. Fazla kilolardan dolayı dizlerimde ve bacaklarımda ağrı vardı. Kilo vermek kolay bir şey değil. Kendimi bu konuda şanslı hissediyorum. Kilo verme sürecinde her zaman destekçilerim olduğunu hissettim. Sizi anlayan bir ailesi olması ve her konuda olduğu gibi zayıflama sürecinde de önemli” dedi.
“Aslı hanımın desteği profesyonel bir diyetisyen olarak beni çok motive etti” diyen Bursalıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Herhangi bir sorun çıkmadan verdiği diyet programını uyguladım. Haftalık görüşmelerimizde verdiği diyet listelerine göre çıkan sonuçlarımı değerlendirip bir sonraki haftada ne yapacağımızı kararlaştırıyorduk. Her Cumartesi sabahını iple çekiyordum. Acaba bu hafta ne oldu, kaç kilo verdim, vücut değerlerim nasıl. Diyetisyen Aslı Kınsız’ın tavsiyesi üzerine yılların yorgunluğu olan diz kapaklarımı daha çok yormamak için ilk zamanlarda spor yapmadım. Yaklaşık 130 kiloya gelince yüzme ve tempolu yürüyüşler ile spora başladım ve artık spor hayatımın bir parçası oldu.”
'SPOR VE SAĞLIKLI BESLENMEYİ YAŞAM BİÇİMİ HALİNE GETİ
Uzman Diyetisyen Aslı Kınsız ise danışanının geldiğinde hayatını riske edecek hastalıklarının bulunduğunu belirterek, “Danışanımız hazırladığımız programa harfiyen uydu. Sağlıklı beslenmeyi ve sporu bir yaşam biçimi haline getirdi. Aslında tüm danışanlarımızın bunu başarmasını istiyoruz. Aşırı kiloya sahip kişiler, bunu başardıkları takdirde sağlıklı olarak kilo verebiliyorlar. Ve hiç zorlanmadan kilolar gidiyor” dedi.