HABER

YÖK'e bir tepki de Kamu-Sen'den geldi

BALIKESİR (İHA) - Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın tutuklanmasıyla ilgili tartışmalara Kamu-Sen de katıldı. Türkiye Kamu Çalışanları Sendikası Konfederasyonu (Kamu-Sen) Balıkesir İl Temsilcisi Hüseyin Yurdakul, YÖK'ü ülke gündemini başka mecralara çekmeye çalışmakla suçlarken, kuruma sert tepki gösterdi.

Sendika binasında tüm şube başkanlarının da hazır bulunduğu bir basın toplantısı düzenleyen Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Hüseyin Yurdakul, Türkiye'de kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan, kurumların medya üzerinden mesajlar verdiği bir kör dövüşünün tekrarlandığını, Van'da bir soruşturmanın neticesinde rektörün tutuklanmasıyla sonuçlanan yargı kararı karşısında YÖK'ün fırtına kopardığını, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in de bunu alkışladığını öne sürdü. Türkiye Cumhuriyeti'nde, konumu ve makamı ne olursa olsun her vatandaşın kanunlar önünde eşit olduğunu hatırlatan Yurdakul, YÖK'ün yargı kararına etki etmeye çalıştığını söyledi. Kamu-Sen Temsilcisi Hüseyin Yurdakul, şunları kaydetti:

"Bir bakıyoruz rektörler Van'a çıkarma yapıyor. Bir bakıyoruz, cumhurbaşkanımız rektörleri aileleriyle beraber yemeğe davet ediyor. Türkiye Kamu-Sen olarak bu gidişatı yanlış ve tehlikeli buluyoruz. Eğer, insanların başına en ufak bir iş geldiğinde, 'Yetiş' diye bağırdığı polise olan güvenini, kovuşturma yapan savcıya ve hakime olan güvenini zedelerseniz Türkiye'de karmaşa olur, kaos olur. Alınan kararları beğenmeyebiliriz, eleştirebiliriz de, ancak bunu eyleme dönüştürüp, Van'da gövde gösterisi noktasına getirmek Türkiye'nin geleceği açısından tehlikeli olur.

Biz taraflara mutedil olmayı öneriyoruz. Sayın cumhurbaşkanından bu konuda tarafsız olmasını istiyoruz. YÖK ile yargının karşı karşıya gelmesinin Türkiye'ye faydası olmaz, Türkiye'yi gerer. Yani bugün, Türkiye Kamu Sen Balıkesir İl Temsilcisi hakkında bir suç duyurusu olsa ve biz hüküm giysek Türkiye'de cumhuriyet mi elden gidecek, rejim mi elden gidecek? Bu ve bunun gibi olaylar her zaman olmuştur, olacaktır da. Bu konuyu adeta kör dövüşü haline getirerek hükümet, YÖK, cumhurbaşkanlığı ve yargı arasında giderek büyüyen bir kartopu haline dönüştürmek ülkemizin geleceği açısından endişe verici. Çok yakında Türkiye'de yürüyüşler, borsada iniş ve çıkışlar olursa hiç şaşmayacağız. Çünkü bu tür senaryolara alıştık, biliyoruz."

"BUGÜN YÖK BİR İMPARATORLUK HALİNE GELMİŞTİR"

YÖK'ün Türkiye'de acilen çözülmesi gereken önemli bir sorun olduğunu belirten Kamu-Sen Başkanı Yurdakul, YÖK'ün günümüzde çok büyük paraları yöneten bir imparatorluk haline getirildiğini ileri sürdü. CHP ve diğer sol cenahtaki siyasi partilere de atıfta bulunan Yurdakul, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de sosyal demokrasi adına, solculuk adına siyaset yapan partilerimize de sesleniyoruz. Bizler üniversitelerde kendilerinin solcu olduğunu iddia eden Türkiye'deki siyasi partilerin, 'YÖK'e hayır' sloganları ve yürüyüşleriyle büyüdük. 1985'te YÖK'e hayır diyordunuz, 1990'da hayır diyordunuz. Şimdi YÖK'ün neyi değişti de, 2005 yılında birden YÖK'çü kesildiniz? YÖK, 1980 ihtilalinin bir ürünüdür. Türkiye'de üniversitelerin askeri disiplin mantığıyla yürütmek isteyenlerin oluşturduğu bir yüksek öğretim kurumudur.

Şu anda üniversitelerimizi ne duruma getirdiği belli. Üniversitelerimiz ilk 500'e bile giremiyor. Bu YÖK'ün masaya yatırılıp değerlendirilme zamanı gelmiştir. YÖK'e soruyorum, 23 seneden beri hangi rektörle ilgili en ufak bir yolsuzluk olayını ortaya çıkarttınız veya ceza verdiniz? Bugün YÖK bir imparatorluk haline gelmiştir. Yönettiği para miktarları trilyonları buldu. Çok büyük meblağları yönetiyor. Bugün bir üniversitede yönetime 6 kişi seçiliyor, 3'ü cumhurbaşkanına sunuluyor. Yani 1 oy da alsa cumhurbaşkanı isteyince rektör olabiliyor. Hükümetimize de sesleniyoruz, lütfen medya üzerinden Türkiye'nin kurum ve kuruluşlarıyla konuşmaktan vazgeçsin, meseleyi masaya yatırsınlar. Şu anda iktidardırlar, YÖK meselesini enine boyuna Türkiye'nin gündemine yatırsınlar, Meclis'in gündemine getirsinler ve bir çözümünü bulsunlar."

YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in, beraberinde rektörlerle Van'a gidip buradaki rektörün tutuklanmasıyla ilgili yargı kararına tesir etmeye çalıştığını öne süren Hüseyin Yurdakul, YÖK'e tepkisini dile getirdiği ve hükümete de atıfta bulunduğu sözlerini şöyle sürdürdü:

"YÖK başkanı Van'da şunu yapsaydı saygı duyardım. Bir heyet gönderir, baştan sona kadar inceler, sonra çıkar detaylarıyla kamuoyuna duyurursunuz. Emrinizde profesörler var, görevlendirir, rektörünüzü savunursunuz. Ama siz daha baştan tribünlere oynamaya başladınız. Ne işiniz var sizin Van'da? Halkın tepkisini gördünüz. En ufak bir meselede sanki hükümetin üzerindeymişsiniz gibi, sanki devlete kafa tutar gibi bir eda ve çalım içine girmenizin manası ne? Türkiye'yi germeye hakkınız yok. Türkiye gergin günler istemiyor, gelişmek istiyor.

Sokaktaki vatandaş cebine para girmesini, düşen enflasyonun evine, sofrasına yansımasını istiyor. Türkiye artık bir takım dış güçlerin oynadığı oyunlarda aktör, piyon olmak istemiyor. Bu Türkiye Cumhuriyeti, herkesin ortak mücadelesiyle, döktüğü kanla kuruldu. Hiaen gidecek? Bu ve bunun gibi olaylar ç kimse kendini daha fazla ilerici, daha cumhuriyetçi, daha çok memleketini seven olarak ilan etmesin. Herkes Anayasa'nın kendine tanıdığı haklar çerçevesinde görevini yapsın. Artık bu kör dövüşü bir son bulsun.

Demokratik yollar içinde, karşılıklı diyalog ile hükümet ve YÖK aynı masada karşılıklı oturup konuşmasını, çözüm bulmasını bilmelidir. Birbirlerine sanki düşmanmışçasına birisi iftar sofrasından, öbürü Van'dan, öbürü Çankaya'dan açıklamalar yaparak Türkiye'nin gündemini bu kadar germenin alemi yok. Mutedil olmaya çağırıyoruz., Hükümeti, YÖK'ü, cumhurbaşkanımızı, yargıyı, tüm milletvekillerimizi, siyasilerimizi mutedil ve adil olmaya çağırıyoruz. Yargıyı, polisi yıpratmamaya çağırıyoruz. Benim hakime olan güvenimi, polise olan güvenimi bitirirseniz, bu ülkede kaos olacağını iddia ediyoruz."

Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütü olduklarını iddia eden Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Hüseyin Yurdakul, kimsenin Atatürk tüccarlığı, din tüccarlığı ve laiklik tüccarlığı yapamayacağını belirterek, "Nüfusunun yüzde 99'u Müslüman olan Türkiye, bugün de yarın da Müslüman olmaya devam edecek. Hiç kimse bu kavram ve değerlerin sadece kendine ait olduğunu iddia etmesin. Atatürk, bütün Türk milletinin Atatürk'ü, cumhuriyet bütün Türk milletinin ve dinimiz de bütün Türk milletinindir. Hiç kimse yapılan bir usulsüzlüğü, yanlışlığı bu değerlerin arkasına sığınarak kapatmaya çalışmasın" dedi.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler