Yoksulluk süreci devam etmemeli
ANKARA (İHA) - Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren, Hazine'de yapılan toplantılarda pembe tablolar çizen hükümet sözcülerinin kapalı toplantılarda kendilerine ekonominin durumunun iyi olmadığını belirterek, 'size fazla veremeyiz' dediklerini ifade etti.
Hükümet ile memurlar arasında süren toplu görüşmelerin ilk ayağı Başbakanlık Merkez Bina'da devam ederken, KESK Başkanı Sami Evren ve KESK'e bağlı Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, Eğitim-Sen'in kapatılmasına ilişkin davanın duruşmasına katılmak üzere toplantıdan ayrıldı. Başbakanlıktan ayrılırken bir açıklama yapan Evren, toplantıda taleplerini hükümete sunduklarını ifade etti. Borsanın iyiye gittiği ve faizlerin düştüğünün söylendiğine işaret eden Evren, borsanın yükselmesi ve faizlerin düşmesinin sadece 29 bin kişiye yaradığını kaydetti. Hükümetin 70 milyonun sesine kulak vermesi gerektiğini belirterek, Anayasa'da yapılan değişikliklerin ardından 4688 sayılı Kamu Çalışanları Yasası'nın da değiştirilmesi ve kamu çalışanlarına toplu sözleşme hakkı verilmesi gerektiğini vurgulayan Evren, Uluslararası Çalışma Örgütü normlarına göre bunun hakları olduğunu ifade etti.
Uygulanan ekonomik programın çok az sayıda kesimi ilgilendirdiğini, 70 milyon insanı dışladığını savunan Evren, artık Türkiye'de sosyal bir programın uygulanmasının zamanının geldiğini kaydetti. Evren, mevcut program uygulandığını sürece kamu çalışanların, işsizlerin ve emeklilerin bu programın nimetlerinden faydalanma şansı olmayacağını söyledi. Evren konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu programdan sadece belirli bir azınlık faydalanacaktır. Hükümet siyasi tercihini yapmalıdır. Artık sosyal kesimler yoksulluk altındadır. Türkiye'de ekonominin iyiye gittiği iddiaları doğru değildir. Sayın Bakan bize 'Ne yapalım elimizdeki imkanlar bu kadar, ekonomi iyi değil, bütçe rakamları da hoş değil, size fazla veremeyiz' diyor. Ama Hazine'de yapılan toplantılarda pembe tablo çiziliyor. Ekonominin iyiye gittiğini söyleniyor. Aynı hükümet sözcüleri nasıl oluyor da bu iki ayrı açıklamayı yapabiliyor."
Toplu görüşme sürecini 15 gün olarak tanımlamadıklarına dikkat çeken Evren, IMF Heyeti'nin önümüzdeki günlerde Türkiye'ye geleceğini hatırlatarak, IMF'yi protesto edeceklerini açıkladı. Bu ülkenin 7 milyon emeklisinden vergi alınmak, 2 milyon kamu görevlisinin işsiz bırakılmak istendiğini ifade eden Evren, toplu görüşmelerden sonuç alınması için Türkiye'de sosyal bir programa ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Kira yardımının çok komik bir rakam olduğunu dile getiren Evren, "200-300 bin lira kira yardımı olmaz, bu kira yardımını savunmak artık bir suçtur. Hükümet bu sosyal suça taraf olmuştur, kamu çalışanları olmayacaktır" diye konuştu.
Memur konfederasyonlarının tam bir bütünlük ve dayanışma içinde hareket edeceklerini vurgulayan Evren, hükümetten tek koşulda hak alabileceklerine dikkati çekerek 2 milyon kamu görevlisini sadece görüşme masasına değil kendilerine güvenmeye davet etti. Kamu görevlilerinin işyerlerinde ve sokağa çıkarak demokratik tepkilerini ortaya koymalarını isteyen Evren, hükümetin 70 milyonun değil azınlığın hükümeti olduğunu ileri sürdü. Evren, "Bütün emeklilerin, işsizlerin, çalışanların birlikte dayanışma içinde olacağı bir programla hareket etmeliyiz. Çünkü biz haklıyız. Yoksuluz, yoksulluk süreci içinde kalmak istemiyoruz" şeklinde konuştu.
