TOKAT (İHA) - Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Recai Kutan, hakkında yolsuzluk iddiası bulunmayan tek parti liderinin kendisi olduğunu söyledi. Tokat Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleşen mitingde halka hitap eden Kutan, hükümeti IMF'ye teslim olmakla suçladı. Recai Kutan, "Hükümet, köylüyü, çiftçiyi, dar gelirliyi perişan etmiştir. Bugün asgari ücretle çalışan bir işçi ayda 185 milyon almaktadır. Bu da 110 dolar eder. Oysa bizim zamanımızda asgari ücret alan işçi 210 dolar alıyordu. Türkiye'de hükümetin kendi açıklamasına göre bir ailenin geçinebilmesi için 400 milyon geliri olması gerekir. Yine 1 milyarın altında geliri olan ailelerin yoksulluk sınırında olması düşündürücüdür. Ben soruyorum; Türkiye'de kaç tane köylü 1 milyarın üzerinde aylık para kazanabiliyor?" dedi.
SP Genel Başkanı Kutan, "Yolsuzluğa 'dur' diyecek tek parti biziz. Bugün, bütün siyasi liderlerin hakkında yolsuzluk soruşturması ve davası açılmıştır. Hakkında yolsuzluk iddiası bulunmayan tek parti lideri benim. Bu nedenle bizi iktidara getirin, yolsuzlukların hepsine 'dur' diyelim" diye konuştu.
Şekerpancarına kota konulmasını eleştiren Kutan, "Ne dediler? Efendim 'Elimizde fazladan şeker var'. Arkadaş üretim olmadan ülke zenginleşemez. Bunu Meclis içinde ve Meclis dışında ifade ettik. Dediler ki 'Sizin hükümette olduğunuz dönemde 16 milyon ton pancar üretiliyordu. 2 milyon ton da şeker elde ediliyordu'. Fransa'nın toprağı ve nüfusunun bizden az, yılda tam 6 milyon ton şeker üretiyor pancardan. 2 milyon tonunu Fransızlar yiyor. 4 milyon tonunu Irak'a, İran'a, Körfez ülkelerine ve Orta Asya ülkelerine pazarlıyor. Millete çaktırmadan yabancı şirketlere tatlandırıcı fabrikaları kurma iznini verdiler. Dertleri ne bunların, pancarı öldürecekler. Dolayasıyla Türkiye adım adım bir tarım ülkesi olmaktan çıkacak" dedi.
"17 PARTİ DE 17 PARA ETMEZ" SP'nin Tokat'ta düzenlediği mitingde konuşan kapatılan Refah Partisi'nin siyasi yasaklı lideri Necmettin Erbakan, 3 Kasım'da seçimlere 2 partinin girdiğini belirterek birinin SP, 2. partinin ise diğer 17 parti olduğunu ileri sürdü.
Necmettin Erbakan, seçimlere 2 haftadan daha az bir zaman kaldığını ifade ederek, 3 Kasım'da yapılacak olan seçimlerin bundan önceki seçimlerden daha büyük önem taşıdığını ifade etti. Erbakan, "54. hükümet döneminde 600 İmam Hatip Lisesi, 5 bin Kur'an kursu vardı. Bunlar insanların dinlerini öğrenmesini istemediği için birçok İHL ve Kur'an kursunu kapattılar. Niye? Eğer insanlar dinini öğrenirse taklitçilere güvenmez de ondan. Bunlar İHL ve Kur'an kurslarını kapatacağına kendilerini tedavi ettirmelidir. Bunlar Milli Görüş'ün iktidara gelmesini İHL açarlar diye istemiyor" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin Irak konusunda izlediği politikayı eleştiren Erbakan, Amerika'nın Türkiye'yi kendi emellerine alet etmek istediğini kaydederek, "Bush, her gece harita başında hangi Müslüman ülkeyi vuracağının planını yapıyor. Şimdi de Irak'ı vurmaya hazırlanıyor. Eğer kendi askeri ile vurursa, bu savaş onlara 250 milyar dolara mal olacak. Bunu Türk askerine yaptırmak istiyor. 'Türk askeri Irak'a girerse 125 milyar dolarla bunu kapatırız' diye hesap yapıyor. O yüzden kendi emirlerine uyacak partileri iktidara getirmek için çabalıyor" dedi.
Vatandaşların uyduruk propagandalara kapılmamasını isteyen Erbakan, "İşte millet, işte Türkiye. Herkes Milli Görüşü istiyor. Medyaya bakıyorsunun SP'den bir satır yazı yok, bunun sebebi SP'nin durumunun kötü olduğundan değil, onların korkmasından ileri gelmektedir. Bugün de en büyük parti Saadet Partisi'dir" diye konuştu.
Seçime girecek 18 partiden kendileri dışındaki 17 partinin hepsinin birbirine benzediğini belirten Erbakan, konuşmasını şöyle devam etti:
"Hepsi Bremen Mızıkacıları gibi. Hepsi bir ağızdan ülkenin kurtuluşunun IMF'de olduğunu söylüyor. Seni IMF'ci seni. Sokaktaki, pazardaki yangını görmüyorlar. Hala borç mu alacaksın, yine faiz mi ödeyeceksin? Milli Görüş milli kaynakları kullandı, bu taklitçiler bunu göremez."
Necmettin Erbakan, faizin ANAP'ı batırdığını, diğer partilerin de aynı akıbete uğrayacağını belirterek, "Bizim dışımızdaki 17 parti de 17 para etmez" dedi. Bir saat kürsüde kalan Erbakan, mitinge katılanlara yemin ettirdikten sonra alandan ayrılarak Samsun'a hareket etti.