Yolsuzluk yükünü deve bile çekemez

Geçtiğimiz dönem Silifke Atakent Belediye başkan adayı da olan CHP İl Başkan Yardımcısı Kazım Kökten, Türkiye kamuoyunun benzin fiyatlarındaki artışları makam aracı yerine deveye binerek protesto etmesiyle tanıdığı Atakent Belediye Başkanı Hasan Uslu’nun bu davranışının yapmacık olduğunu ifade ederek, belediyede imardan, zimmet suçuna kadar birçok usulsüzlük olduğu iddialarının gündeme geldiğini ve soruşturma açılmasına rağmen bir sonuç alınmadığını söyledi. Kökten, Başkanın makam aracına benzin alırken de usulsüzlük yaptığını ileri sürdü.

Geçtiğimiz dönem Silifke’nin Atakent Belediye başkan adayı olan, şu anda da CHP İl Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Kazım Kökten, Atakent Belediye Başkanı Hasan Uslu’nun yolsuzluk yaptığını, ancak 2005 yılından bu yana açılan davalardan bir sonuç çıkmadığını ileri sürdü.

CHP Mersin İl Binası’nda basın toplantısı düzenleyen Kökten’e Bekir Doğan ve İbrahim Şahin de eşlik ederken, konuyu ilk olarak CHP’li Belediye Meclis Üyesi Ahmet Doğan’ın gündeme getirdiği belirtildi.Belediyede, İç İşleri Bakanlığı tarafından 14 Eylül 2005 tarihinde hazırlanan raporda zimmet suçu işlendiğinin tespit edildiğini aktaran Kökten, işten çıkarılan işçinin maaşının 3 yıl boyunca alınmaya devam edilerek, sahte faturalarla zimmet suçu işlendiğini iddia etti. Raporun doğrudan Silifke Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu olarak iletildiğini söyleyen Kökten, savcılığın da zimmete suçtan dolayı dava açtığını söyledi.

Benzin fiyatlarındaki artışları makam aracı yerine deveye binerek protesto etmesiyle gündeme gelen Başkan Hasan Uslu’nun bu davranışının yapmacık olduğunu ifade eden Kazım Kökten, Başkanın makam aracına benzin alırken de usulsüzlük yaptığını ileri sürdü. Makam aracının deposunun 55 litre kapasiteye sahip olduğunu belirten Kökten, buna rağmen Başkanın bir seferde 150 litre benzin aldığını ve bunun zimmet suçu olarak belgelendiğini söyledi. “Saymakla bitmeyen yolsuzluklardan bir tanesi de yine Bekir Doğan’ın şikayeti üzerine Silifke Cumhuriyet Savcılığınca 3 Şubat 2012 tarihinde 2012/254 esas sayılı iddianame ile aynı belediye yetkilileri hakkında ‘Görevi kötüye kullanmak ve imar kimliğine neden olmak’tan dolayı dava açılmıştır" diyen Kökten sözlerini şöyle sürdürdü: "Atakent Belediyesi’ne ait ve topunun 1819 ila 1823 parsel numarasına kayıtlı arsalar Flamingo 10 sitesi inşaatı arasına katılmıştır. Bu arsaların katılmasına rağmen adı geçen inşaatta kat ve yoğunluk fazlası vardır. Arsa bedelleri belediye encümenlerince ve beldedeki emlakçılarca belirlenmeye çalışılmışsa da hiçbir bedel alınamamıştır. Belediye Başkanının kullandığı makam aracı haczedildikten sonra iflas eden bir müteahhide ait olduğu anlaşılmıştır.Yapılan tüm soruşturmalar bir türlü sonuçlanmıyor ve suçlular cezalandırılmıyor. Zaman aşımı mı bekleniyor? Yoksa bu insanların koruyucuları, bir babaları mı var? İşin en vahim tarafı da turizm cenneti olan, dünyanın nadir sahiline sahip olan Atakent’in imar usulsüzlükleriyle beton yığınına çevrilmeye çalışılması ve çıkan durdurma karalarına rağmen inşaatların devam etmesidir."

Fotoğraf : Çiğdem YURDAGEL