Yolun sonu idam
Kaddafi’nin oğlu Seyfülislam’ın nerede yargılanacağı sorusu yanıtlandı.
Yeni yönetim “Seyfülislam Libya’da yargılanacak, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne iadesi söz konusu değil” açıklamasını yaptı. İdam kararı çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor.
[**
**](https://www.mynet.com/seyfulislamin-parmaklari-nasil-koptu-110100602988)
[
](https://www.mynet.com/esyalariyla-kacarken-yakalandi-110100602960)
ÖNCEKİ gün Zintan savaşçıları tarafından çölde yakalanan Seyfülislam Kaddafi’nin, Libya’da yargılanıp en ağır cezayı almaktan kurtulması çok zor görünüyor. Zintan savaşçıları, Libya’da gerçek bir adalet sistemini öngören yeni hükümet kurulmadıkça, Seyfülislam’ı yöneticilere vermediklerini duyurdular. Libya’yı bir süre yönetecek olan yeni hükümetinse bugün şekillendirilip, yarın açıklanması bekleniyor.
El Cezire televizyonunun iddiasına göre, Libya’yı yöneten geçici konsey, “Kendi topraklarında yargılanması halkın talebi olduğu için”, Seyfülislam’ı Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne vermeme kararı aldı. Uzmanlar, Libya’da yargılanması durumunda, Muammer Kaddafi’nin oğlunun idamla cezalandırılmasına kesin gözüyle bakıyor.
Libya Başbakanı Abdurrahim El-Keyb, düzenlediği basın toplantısında, Seyfülislam’ın yakalanmasıyla, “devrimin bir sayfasının daha çevrildiğini” vurgulayarak, bu ânın aynı zamanda, “özgürlük, hukuk, adalet ve şeffaflık odaklı bir devlet inşasının başlangıcı” olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
El-Keyb, “Halkımızı ve dünyanın tüm halklarına şunu garanti ederim ki, Seyfülislam ve onunla birlikte olanlar, yerel ve uluslararası hukuka uygun, adil bir şekilde yargılanacak” ifadesini kullandı.
‘Küçük bir çocuk gibiydi’
Seyfülislam’ı yakalandığı güney çöllerinden Zintan’a getiren uçağın içinde çekilen görüntüler yayınlandı. Videoda, havalimanına inen uçağı oğul Kaddafi’yi linç etmek isteyen binlerce kişinin kuşattığı görülüyor. Pencereden bakan Seyfülislam’ın gözlerindeki korku dikkat çekiyor.
Avrupa’da okuyup lüks ve pahalı ev partileri veren eski Playboy’la uçağın içinde konuşanlardan biri olan Abdullah el-Mehdi, “Onunla, sanki küçük bir çocukla konuşur gibi konuştum. Kendisine zarar vermeyeceğimizi, acı çektirmeyeceğimizi söyleyip söz verdim.” dedi.
