Antalya Ticaret Borsası (ATB) öncülüğünde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) desteğiyle YÖREX, bu yıl 10'uncu kez ANFAŞ Fuar Merkezi'nde ziyarete açıldı. 'Sizin oraların nesi meşhur' sloganıyla 27 Ekim'e kadar gezilebilecek YÖREX'te, Türkiye'nin farklı şehirlerinin stantları kuruldu. 'Gastronomi kenti' Gaziantep'in standı, yöresel lezzetleri ve coğrafi işaretli ürünleri ile ziyaretçilerin daha çok ilgisini çekti. Günlük baklavalar, fuarda ziyaretçilere ikram edildi. Baklava ustası Mehmet Kıraç, herkesin baklava yapamayacağını, bunun ustalık gerektiren iş olduğunu belirterek, "Baklava ustası kolay yetişmiyor. Tamamen el emeği gerektiren ürünler. Yöresel fıstıklar zamanında toplanıp baklavada kullanılıyor. Baklavada kullandığımız yağ ise Şanlıurfa yöresine ait. Diğer baklavalardan ayıran özellik ise malzeme ve işçilik birleştiği zaman ortaya bu eşsiz tat çıkıyor. Baklava her yerde vardır fakat Gaziantep'te biraz farklıdır. Taş yerinde ağarır derler. Bu güzel tatları yemek için Gaziantep'e bekliyoruz" diye konuştu.
BAKIRA İŞLENEN GAZİANTEP MOTİFLERİ
Gaziantep standındaki el emeğiyle işlenen bakır çaydanlıklar, tepsiler, cezveler ve kahve bardakları da dikkat çekiyor. Ürünlerin tek tek işlendiğini belirten bakır ustası Eyyüp Yol (37), "Bakır üzerine özenle işlenen işlemelerin coğrafi patenti Gaziantep'e aittir. Bütün şehirlerden ayıran en büyük özellik ise bakırın özüne işlenen bu motiflerdir. Bakırın ana madenine işlendiği için yıllar geçse de bu işçilik hiçbir zaman kaybolmaz. Bakır zaten bir maden olduğu için özellikle üzerinde işçilik ön planda olması gerekiyor; çünkü sanat işçilikle güzelleşir" dedi.
AHŞAP ÜZERİNE SEDEF İŞLEMELER
Ahşap üzerine özenle işlenen sedeflerden duvar süsü, ayna, mücevherat kutusu gibi eşyalar ise fuarda en dikkat çeken ürünler arasında yer alıyor. Dönem dizilerinde kullanılan bazı ürünlerin sedef kakma sanatıyla işlendiğini anlatan Ahmet Bıyık (52), filmler ve diziler için özel ürünler yaptığını belirtti. Bıyık, "Öncelikle ham ceviz ağacına desenler çizip sarı telkarileri işleriz ardından sedef işlenecek yerleri 3 milim kadar aşağı indirerek oyarız. Oyduğumuz yerlere tek tek istiridye kabuğu yani sedefleri yerleştiririz. Yaptığımız ürünün rengi açık olursa ahşabı yakar ateşle renk veririz sonrasında cila vururuz. Mücevherat kutusu veya tespih kutusu yapacaksak içini de kadifeyle kaplarız. Ahşap olan her türlü ürüne bu sedefleri işleyebiliriz" diye konuştu.
Gaziantep'in önemli değerleri arasında yer alan, gastronomi ve mozaiği birleştiren ürünler ise görenleri şaşırttı. 14 yıldır mozaikle uğraşan Gülçin Sökücü (43), doğal taş, cam ve birçok malzemeden mozaikler yaptığını söyledi. Çalışmalarında gastronomi ile mozaiği yan yana getirdiğini belirten Sökücü, fasulye, mercimek, nohut, karabiber, tarhana, Antep fıstığı gibi ürünler kullandığını söyledi. Sökücü, "Görmüş olduğunuz mozaikler alışagelmiş değildir. Bu 'gastromozaik'tir. Kentimizin yöresel yiyeceklerin bir araya gelerek oluşturduğu resim sanatıdır. Gaziantep gastronomi kenti olduğu için yurt dışı ve yurt içinde çok sayıda fuara katılıyoruz. Tabaklarda servis etmektense mozaikle zenginleştirip daha güzel görsel şölen hazırlıyoruz" dedi.