HABER

Yorgun, halsiz ve aşırı terliyor musunuz?

Düzenli spor yapanlar hayatın bir adım ötesindedirler. Çünkü egzersiz insan yapısının tıbbi kaderidir. Bu kadere uygun davranmayanlar, bedeni kontrol eden sistemlerin zayıflamasına yol açarlar. Nöroloji Uzmanı Dr Güçlü Ildız, Mynet okurları için yazdı.

İlk şeker, şeker kamışından 600 yıl önce elde edilmiş. Saf rafine şeker 200 yıldır dünyada. Yaygınlaşması ise 2.dünya savaşı sonrasına rastlıyor. İnsan bünyesi binlerce yıl doğada normal halde bulunan gıdalarla sindirim sistemini geliştirmiştir. Şeker, saf olan, doğal olmayan ve normalde doğal besin maddelerinin içerdiği vitamin ve minarelleri içermeyen fabrikasyon bir üründür. İnsan bünyesi şekere yabancıdır. Henüz şekeri sindirecek bir yapıyı kazanmamıştır. Bu nedenle bin yıllar süresinde protein, bitkisel karbonhidrat ve yağ sindirimi için kazandığı özelliklerini basit şekerler için de kullanmakta ve bu uyumsuz sonuç giderek artan çeşitlilikte hastalıklara yol açmaktadır.

Sofra, kesme, toz, akide şekerleriyle, lokum, reçel, bisküvi, gofret, çukulata, yaş ve kuru pastalar, şekerli içecekler, tüm hamurlu ve sütlü tatlılar basit şeker içerirler (basit karbonhidrat). Protein ve sebzelerin midede başlayan sindirimi, karaciğerde devam eder. Beynin temel yakıtı olan kan şekeri düzeyi ılımlı olarak yükselir. Gene ılımlı bir ilişkiyle insülin bu düzeyi ayarlamada yardımcı olur. 4 saatlik bir süreç normal bünyenin et ve sebze sindirimi için yeterli olur.

Normal insan bünyesinin alıştığı sindirim alışkanlığı budur. Ancak basit şekerlerin sindirimi daha ağızda başlar, aniden kan şekeri yükselir ve buna tepki olarak insülin kanda düzeyi artar. Şeker hızla düşer ancak insülin, binlerce yılın verdiği özellik nedeniyle, bu hızlı düşüşe ayak uyduramaz. Kandan çekilmesi daha uzun sürer ve kan şekeri normal sınırların altına iner (hipoglisemi). Kan şekerinin normal sınırların altına düşmesiye alarm durumuna geçilir. Bu durumda HPA yolu etkin hale geçerek karaciğeri, depo şekerini salması için uyarır. Bu arada şeker ile birlikte kolesterolde kanda yükselir. Ayrıca gelişen hipoglisemi (kan şekerinin düşmesi) tanısı konmakta zorlanılan kimi yakınmalara da yol açacaktır.

HİPOGLİSEMİ BELİRTİLERİ:

Yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, bulanık görme, isteksizlik, gerginlik hali, titreme, kas gerginliği, aşırı terleme, kulak çınlaması.

Hipoglisemi ve şekerin zararlarından korunmak için glisemik endeksi az olan gıdalar yenmelidir. Glisemik endeks ne kadar yüksek ise basit şeker oranı ya da benzerliği o derece fazladır.

Sıkça yenilen şekerler ve özellikle beraberinde hamurişleri de varsa, allostatik yüklenmeye neden olurlar. Vücudumuzun basit şeker alımına-kesinlikle- gereksinmesi yoktur ve hastalıkların oluşmasının önemli unsurlarından biridir.

Hamurişi ve tatlılara düşkün olan kişiler, kendi HPA yolunu yaşamı boyunca sıkça etkin hale getirirler. Aile ve çevre etkisiyle gelişen beslenme alışkanlıkları sonucu kimi insanlar şeker bağımlısı haline gelebilir.

Allostaz etkisiyle kanda artan hormonlardan adrenalin ve cortizol, beyin duyarlılığını geçici süre normale döndürmesi nedeniyle insanlarda bağımlılık oluştururlar. Yenen şeker, oluşan allostaz ile salınan adrenalin ve kortizol, kişinin duyarlılığını azaltacak, oluşan geçici iyilik hali beynin şekerli gıdaları ve dolayısıyla allostazı etkin hale getirmesini kişiden isteyecek ve bunun sonucunda şeker bağımlısı haline gelinecektir.

Şeker gibi gilisemik endeksi yüksek rafine gıdaların yenmesi ve market alışverişi ile gıda maddelerine kolay ulaşım sağlayan "yanlış" koşulların bedene uyumu için en iyi yöntem spordur. Bu nedenle düzenli eğzersiz modern insanoğlu için vazgeçilmez gerekliliktir. Bir de sporcu iseniz sizden daha şanslısı olamaz.

En Çok Aranan Haberler