Acıbadem Ankara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Tural Ahmad, fibromiyalji ile ilgili merak edilenleri anlattı.Tıpta fibromiyalji olarak tanımlanan kas iskelet sistemi rahatsızlığı özellikle sırt, boyun, omuzlar ve kalçalarda belirgin olmak üzere kas eklem ağrısına, yorgunluğa ve sabahları tutulmuş kaslar ile uyanılmasına sebep oluyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Tural Ahmad, fibromiyaliji ile ile ilgili, “Her yaşta ve her iki cinste görülebilmekle birlikte en sık 30-60 yaşlar arasında kadınlarda erkeklerden daha fazla görülür. Bunun en belirgin sebebi kadınların erkeklere oranlara vücutlarının daha kolay deformasyona uğramasıdır” dedi.Dr. Ahmad, fibromiyaljinin belirtilerini ise şöyle açıkladı:“3 aydan uzun süren yaygın vücut ağrısı vardır. Ağrı ana belirtidir. Kaslarda ve eklemlerde hissedilen ağrı günden güne, haftadan haftaya değişebilir. Ağrının yeri vücudun farklı yerlerinde dolaşma eğilimi gösterse de en sık boyun, bel, kollar, göğüs, kalça ve bacaklarda hissedilir. Ağrı özellikle kötü uyku, soğuk ve nemli havalar ve psikolojik stresle, mekanik yüklenmelerle artabilir. Boyun, omuz, diz, dirsek veya kalçalarda, uylukta duyarlılık olabilir. Dinlendirmeyen uyku çok sık görülür. Sabahları ve günün ilerleyen saatlerinde yorgunluk, gerilim veya migren tipi baş ağrısı, başta sersemlik hissi olabilir. Konsantrasyon güçlüğü, eller, kollar, ayaklar, bacaklar veya yüzde hissizlik veya karıncalanma hissedilebilir. Karın ağrısı, şişlik, kabızlık, ishal gibi mide-bağırsak sistemiyle ilgili şikayetler olabilir. Adet öncesi gerginlik, ağrılı adet dönemleri idrara sık çıkma. Bu şikayetlerin hepsi aynı anda görülmeyebilir, belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterir. Ancak kas ve eklem ağrıları, dinlendirmeyen uyku ve yorgunluk en sık görülen şikayetlerdir.”“STRES, KAYGI, DEPRESYON ROMATİZMAL HASTALIKLARIN EN BÜYÜK TETİKLEYİCİSİDİR”Fibromiyaljinin nedeninin ise kesin olarak bilinmediğine dikkat çeken Dr. Ahmad, şunları dedi:“Stres, kaygı, depresyon, dinlendirmeyen uyku ve bazı romatizmal ve hormonal hastalıklarla ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Aşırı egzersiz veya ağır sporlar yapmak, hareketsizlik, soğuk ve nemli havalar, psikolojik stresler ağrıları arttırır. 3 aydan daha uzun süren vücutta yaygın ağrı ve 18 hassas noktadan en az 11’ de üzerine bastırmakla aşırı hassasiyetin meydana gelişi fibromiyalji tanısının olmazsa olmaz ilk şartıdır. Fibromiyaljide sık rastlanılan bulgulardan en az 3’ ü ve eşlik eden diğer bulgulardan herhangi birinin birlikte bulunması tanıyı destekleyecektir. Bu yakınmalar sabahları hareketsiz kalmada, soğukta, nemde, kasvetli kapalı havalarda ve aşırı aktivitelerde, mutsuzluk hallerinde artar, sıcak havalarda, masaj veya sıcak uygulamalarda hatta tatilde azalır. Aslında bu tip belirtilerin başka hastalıklarda bulunanlarla yakın benzerlikler göstermesinden dolayı fibromiyalji tanısı oldukça zordur. Bu yüzden doktor hastanın tıbbi gelişmesini tam olarak sorgulamak zorundadır. Eğer bu şikayetler 3 aydan fazla sürüyorsa fibromiyaljiden şüphelenilmesi gerekir. Fibromiyaljide laboratuvar, röntgen gibi herhangi bir kesin tanı yöntemi yoktur. Bunlar, ancak ayırıcı tanıda değer taşıyabilir. Bu amaçla tam kan sayımı, idrar tahlili, tiroit hormon testleri veya romatizma testleri istenebilir. Özetle doktor tanısını sadece hastanın tahliline ve filmine dayanarak değil tersine hastayı dinleyerek ve detaylı muayene ettikten sonra koymalıdır. Hastalarda hassas nokta tespiti ve bazı standart soruları içeren fibromiyalji risk testi mutlaka yapılmalıdır. Sizde bu testi yaparak kendinizde fibromiyalji olup olmadığı hakkında bilgi alabilirsiniz.”“HASTANIN YANI SIRA YAKINLARI DA EĞİTİLMELİDİR”“Hastalar tüm problemlerine rağmen hayattan elini eteğini çekmemeli ve katılımlı bir yaşam sürmelidir” diyen Dr. Ahmad, şunları kaydetti:“Hastanın kısıtlanmış olan yaşamsal tüm fonksiyonlarının yeniden artırılması gerekir. Hastalara başta ağrı ve diğer sorunlarla baş edebilme stratejilerinin etaplar halinde öğretilmesi temel amaç olmalıdır. Fibromiyalji tedavisinde hekim hasta işbirliği son derece önemlidir. O halde tedavinin ilk basamağı hastanın ve yakınlarının eğitimidir. İkinci olarak egzersiz tedavisi; kondisyonu artırmakta, travmaları ve dışarıdan gelen zararlı uyaranları azaltmakta ve ağrı kısır döngüsünü kırabilmektedir. İlaç tedavisi, fizik tedavi yöntemleri, lokal enjeksiyonlar, uygun diyet ve düzenli su içme tedavi yöntemleri arasındadır.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz