Viral bir hastalık, uykusuzluk, stres, kötü beslenme gibi sebepler tek başına ya da birkaçı bir arada görüldüğünde yorgun ve halsiz hissetmenize neden olabilir. Gün içerisinde yorgun hissetmek, yaşam kalitenizi düşürerek sorumluluğunuz altındaki birçok işi yapmanıza engel olur. Öyle ki sürekli tüketmek üzerine kurulu, hemen herkesi çalışmak ve sorumluluk sahibi olmak zorunda bırakan dünya düzeni sürekli bir yorgunluk halini anlayışla karşılamayacaktır.
Konuya temel sağlık açısından yaklaşırsak, bağışıklık sistemimizin güçlü olması oldukça önemli, yorgunluk ve halsizlik ise bu sistemde yaşanan bir problemin fark edilebilmesi için önemli bir belirti.
Beden ve zihin faaliyetleri iç içe, uyum içerisinde gerçekleşir. İçlerinden birinde yaşanacak herhangi bir sorun diğer faaliyetlere de yansır. Bu sebeple öncelikle sizi uykusuzluğa sevk eden temel sorunu bulmalı ve o soruna bir çözüm üretmek için çaba göstermelisiniz. Günler boyu süren uykusuzluk problemi yorgunluk ve halsizliği de beraberinde açığa çıkarır.
Neden uykusuzluk çekiyorsunuz? Örneğin; uykusuzluk sorununuz negatif bir duygu ya da düşünce yoğunluğu yaşamaktan kaynaklanıyor olabilir. Böyle olduğunu düşünüyorsanız, uykularınızı bölen o negatif duygu veya düşüncenin nasıl giderilebileceğine yoğunlaşmanız gerekir. Bir danışmana başvurmak ya da güvendiğiniz bir dostla sohbet etmek, bu tür yıpratıcı duygu ve düşüncelerden arınmanın önünü açabilir.
Düzenli olarak yaşanan stres, zihni ve bedeni son derece yorar ve uzun vadede yorgunluk ve halsizliğin yanı sıra birçok ciddi hastalığın etkeni olabilir. Beden ve ruh sağlığında tamiri güç hasarlar bırakan stres tadında ve kararında yaşandığında bir motivasyon kaynağı da olabilir. Sorumlulukların enerjik bir biçimde yerine getirilmesi için destekleyici bir güç olarak görülebilir. Ne var ki yaşanan stresin ölçüsü aşırıya ulaştığı takdirde beden ve zihnimiz için adeta mobilyayı içten kemiren bir ahşap kurdu rolüne bürünebilir ve bu stresi ortadan kaldırmak yine bizim sorumluluğumuzdadır.
Eğer stres kaynaklı yorgunluk ve halsizlik yaşıyorsanız, yaşam koşullarınızı gözden geçirmeli ve birtakım yeniliklere açık olmalısınız. Bazı alışkanlıkların yerine yenilerini koymanız gerekebilir.
Yorgunluk ve halsizliğe neden olabilecek en temel konuların arasında beslenme şeklimiz de yer alıyor. Vücudumuzu mükemmel işleyen bir makine gibi düşünürsek, çarkların tıkanmaması için ona gereken bakımı da yapmalıyız. Kötü ve yetersiz bir beslenme, gereken yakıtı alamayan bedenimizin direncini düşürerek bizi yorgun ve halsiz hissetmeye itecektir.
Tek yönlü bir beslenme şekli geliştirmiş ve bunu alışkanlık edinmiş ya da stres ve üzüntü kaynaklı iştah kaybı yaşıyor olabilirsiniz. Sebep ister alışkanlık, ister psikolojik olsun sonuç hep aynı olacaktır ve nihayetinde, canlı ve enerjik hissedebilmek için beslenme biçimimize özen göstermemiz gerekecektir.
Kötü beslenme, genelde özensizlik ve bilinçsizlik sonucu ortaya çıkan ve yine bir miktar şahsi çabayla rahatça çözülebilecek bir sorundur. Aşağıdaki şekillerde beslenen biriyseniz kendinizi yorgun ve halsiz hissetmenizin sebebi beslenme düzeniniz olabilir.
Orta yaş üstü kadınlarda menopoz kaynaklı gece terlemeleri, terleme sonucu sık uyanma, terlemenin hemen ardından gelen üşüme hissi gibi tecrübeler onları uykudan kopartır ve tekrar uykuya dalma yetilerini de ellerinden alır. Bu gruba giriyorsanız, bu sorunların çözümünü bulmakla ilgili mücadele etmeniz gerekir.
Yorgunlukla başa çıkmak için bazı öneriler dikkate alınabilir. Halsizliğe iyi gelen yiyecekler ve bitki çayları ile yorgunluk sorunu ortadan kalkabilir. Böylece kişiler kendilerini daha dinç hissedebilirler. İşte gönül rahatlığıyla uygulanabilecek yorgunluğa, halsizliğe iyi gelen yiyecekler ve bitki çayları...
Yorgunluk, halsizlik yaşayanlar ve günü zor tamamlayanlar yorgunluğa ne iyi gelir diyere konu ile ilgili araştırma yaparlar. Bu noktada ilk ulaşılansa enerji veren besinler olur. Kabak çekirdeğinden yulaf ezmesine fındıktan muza kadar çeşitli seçenekleriyle yorgunluğa iyi gelen yiyecekler...
Gün içinde ve öğün aralarında tüketeceğiniz bir avuç fındık, gerekli enerji ihtiyacınıza büyük ölçüde çare olacaktır. Lif açısından oldukça zengin bir gıda olmasının yanı sıra, protein, karbonhidrat, kalsiyum, potasyum, çinko, demir ve manganez gibi mineraller de içerir. Ancak yağlı bir gıda olduğundan, kilo almanıza yol açabilir. Bu sebeple, bir avuçtan fazla tüketilmemesi makbul olandır.
Omega 3 açısından zengin, ayrıca magnezyum, manganez, demir, bakır, fosfor ve B grubu birtakım vitaminler içerdiği için gün içinde bir avuç kabak çekirdeği tüketmek halsizliği giderebilir.
Omega 3 açısından son derece yüksek bir gıdadır. Halsizlik dışında, sinir sistemimize de iyi gelerek depresyonu önleyebilir veya alzheimer gibi zor bir rahatsızlığın önüne geçmek için de tüketilebilir.
Günlük enerji ihtiyacını karşılamak için tüketilmesi gereken gıdaların başında gelir. Magnezyum, fosfor, protein ve B1 vitamini içeren yulaf ezmesi enerji deposudur. Özellikle sabah kahvaltısında bir miktar yoğurt ve siyah üzümle tüketildiği takdirde güne zinde bir şekilde başlamaya destek olur.
Günde bir kase tüketilecek yoğurt hem protein hem de vücuda faydalı iyi bakteriler içermesi açısından vücut direncini artırmak, bağırsak florasını düzenlemek ve kronik yorgunluğu gidermek açısından oldukça değerlidir. Mümkünse piyasada üretilen yoğurtlardan ziyade doğal köy yoğurdu tercih edin.
Ayrıca, A, E, K ve C vitaminleri de içermekte olan bir nimettir. Günde 1 ya da 2 adet muz tüketmek yorgunluğa iyi gelecektir.
İçerik olarak inanılmaz zengin bir meyve olan muz gün içerisinde tüketildiğinde bedenin mineral ve vitamin ihtiyacını büyük ölçüde karşılar. Öyle ki içerisinde yüksek oranda protein, potasyum ve magnezyum barındırır, kalorisi yüksek bir meyvedir. Ayrıca A, E, K ve C vitaminleri açısından da zengindir. Günde 1 ya 2 adet muz tüketmek yorgunluğa iyi gelecektir.
Bol miktarda enerji içeren bir meyve olmasının yanı sıra, protein ve lif açısından da zengindir. Yorgunluk sorunu yaşıyorsanız; C, E, K vitaminlerinin yanı sıra, kalsiyum, bakır, sodyum, potasyum, demir, magnezyum, çinko, karoten a ve karoten b içeren üzümü yaz aylarında dolabınızdan eksik etmemelisiniz.
Ispanak, pazı, semizotu gibi sebzeler içerdikleri yüksek protein ve güçlü birer antioksidan olmaları açısından günlük enerji ihtiyacımız için son derece önemli gıdalardır.
Vejetaryen değilseniz içerdiği omega 3 açısından haftada birkaç kere balık tüketmeniz enerjik bir beden ve zihne sahip olmanız için önemlidir. Vejetaryen beslenenler için keten tohumu ve ceviz omega 3 içeren gıdalardır.
İçerdiği B12 vitamini açısından yumurta (mümkünse market raflarındaki yumurtalar değil, köy yumurtası) tüketmek de son derece mühim. B12 eksikliği yorgunluğa, hafızada zayıflığa ve konsantrasyon eksikliğine sebep olacaktır.
Özellikle vejetaryen beslenen bireylerin haftada en az bir kere tüketmesi gereken bir gıda grubudur. Yüksek protein içerdikleri için vücuda bolca enerji sunarlar.
Aynı zamanda doğal bir antibiyotik olan sarımsak, hastalıklara karşı direncinizi arttırırken kronik yorgunluk söz konusu olduğunda bolca tüketildiği takdirde dinçlik sağlar.
Müthiş faydalı bir bitki olmasının yanı sıra, metabolizmayı uyararak bedeni diri ve zinde tutma özelliği taşır. Her gün bir tutam tüketilmesi yorgunluk hissinin ortadan kalkmasına büyük destek verir.
Günde bir kaşık ve yanında polen desteğiyle tüketilecek bal halsizliğe birebirdir. Tabii burada şunu da eklemek gerekiyor, bu bal ve polenin doğallığından emin olmanız çok önemlidir. Ne yazık ki piyasada birçok gıdada olduğu gibi bal konusunda da etik olmayan üretimler söz konusu.
Kas gelişimi sağlayan, içinde potasyum barındıran bir gıdadır. Vücuttaki asit seviyesini dengelerken aynı zamanda proteinleri de sentezler. Diğer yandan vücuttaki hemoglobin oranını artırmak, sağlıklı bir sindirim sistemi için ortam yaratmak gibi saymakla bitmeyecek birçok şifası vardır. Gün içinde birkaç adet tüketilmesi halsizlik ve yorgunluk sorunu olanlara destek verecektir.
Yorgunluğa, halsizliğe iyi gelecek bitki çayları, enerji toplamaya yardım ederek günü daha kolay atlatmayı sağlar. Halsizliğe iyi gelen bitki çayları bağışıklığı güçlendirmeye de yardımcı olur.
Metabolizmayı hızlandırır. Kafein etkisi yaratsa da kafein gibi çarpıntıya neden olmaz, aksine yorgunluğu giderirken bedeni de sakinleştirir. Normal çay gibi hazırlayabilirsiniz; demlenmesi için 6-7 dakika bekleyin. Günde birkaç defa tüketebilirsiniz.
Midenizi rahatlatır ve bedeninize zindelik verir. Küçük bir çaydanlığa ya da cezveye bir tutam nane atın, demlenmesi için 5 dakika bekleyin ve içine limon dilimleri ekleyerek tüketin.
Bir bardak sıcak suyun içine 1 yemek kaşığı toz zencefil ekleyin, demlenmesi için 8-9 dakika bekleyin. Bal ve limonla birlikte tüketirseniz hem lezzet, hem enerji açısından daha efektif bir sonuç alabilirsiniz.
Sindirimi düzenleyerek halsizliği önleyen biberiye çayını önceden kaynattığınız suyun içine bir çay kaşığı kadar atıp 4-5 dakika bekledikten sonra, isteğe göre bir çay kaşığı bal ekleyerek tüketebilirsiniz.