Yozgat'ta 95 bin öğrenci karne heyecanı yaşadı

Yozgat’ta 2011-2012 eğitim öğretim döneminde, ilk ve orta dereceli okullarda eğitim gören 95 bin 248 öğrenci karne heyecanı yaşadı.

İlköğretim okulu birinci sınıfa giden öğrencilerin daha heyecanlı oldukları gözlenen karne dağıtımında, veliler çocukları ile aynı heyecanı yaşadı. Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu birinci sınıfta okuyan çocuklarının karnesini almak için onlarla birlikte gelen veliler de çocukları kadar heyecanlı olduklarını belirtti. Minik öğrenciler de yarıyıl tatiline girdikleri için sevindiklerini ifade ederek, kitap okuyup dinleneceklerini ve okulda gördükleri derslerin tekrarını yapacaklarını ifade etti.

Öte yandan, bir öğrenci servisi de başarılı öğrencilere çikolata ikram ederek, şehir turu attırdı. İlde servis hizmeti veren Adnantur, minibüsleriyle konvoy oluşturup, taşıdıkları öğrencilere şehir turu attırdı. Karnelerini alıp, servis aracına binmek için gelen öğrencileri, ellerinde çikolatalarla karşılayan servis şoförleri, çocuklara çikolata verdikten sonra şehirde tur attılar. Şehri gezen öğrenciler, aldıkları takdir ve teşekkür belgelerini minibüslerin camlarına yapıştırıp, çevredekilere göstererek karne sevinci yaşadı.

Servis şoförü Atila Ertuğrul, yarıyıl tatili dolayısıyla karne hediyesi olarak öğrencilere çikolata ikram ettiklerini belirtti. Ertuğrul, "Her yıl olduğu gibi öğrencilerimize karne hediyesi olarak şehir turu attırıp, sevinçlerini paylaştık. Öğrencilerimizin hepsi çok başarılı, hepsinin teşekkür ve takdir belgeleri var, öğrencilerimizin başarılarının devamını diliyorum." dedi.

Şehir turu atan öğrenciler, karne aldıkları için çok sevinçli olduklarını belirterek, "Servis şoförümüz bize çikolata verdi. Karne hediyesi olarak da bize şehri gezdirdi." diye konuştu

"KARNE HEYECANINA AİLELER DE ORTAK OLMALI"

Yozgat Devlet Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Veli Kurt, okulların yarıyıl tatiline girmesi dolayısıyla yaptığı açıklamada, anne ve babaları uyardı. Dr. Kurt, karne heyecanına ailelerin de ortak olması gerektiğini söyledi.

Dr. Kurt, "İyi ya da kötü karne, sonucu ne olursa olsun çocukların karne heyecanı olabildiğince aileleri tarafından paylaşılmalıdır. Yetenek, ilgi ve beceri bakımından her çocuğun kendine özgü özellikleri olduğu unutulmamalı. Bu nedenle çocuğun bir dönem boyunca sergilediği performansı başka çocuklarla asla kıyaslanmamalıdır." dedi.

'ÇOCUKLARI BAŞKALARI İLE KIYASLAMAYIN'

Çocukları başkaları ile kıyaslamanın özgüveni ve benlik algısını olumsuz etkilediğini ifade eden Dr. Kurt, "Bu şekil bir kıyaslama içine girildiği takdirde, çocuk sevilmediği hissine kapılabilir. Çocuğun karnesine bakarak kişiliği ile ilgili geleceğe dair olumsuz çıkarımlarda bulunulmaması gerekir. Çocukları ikinci döneme motive etmek için kaygı ve tehdit yöntemleri uygulanmamalı. Çocuğunuzu, her şeye rağmen koşulsuz sevdiğinizi ve ona güvendiğinizi hissettirmelisiniz. İyi karnesi olan çocukların bunun bir ara karne olduğu, düzenli çalışmayı bırakmaması gerektiği uygun bir dille anlatılmalıdır. Karne sonucu kötü olan çocukların ise motivasyonu kırılmadan, kırık notlarını düzeltmesi için ikinci bir imkanı olduğu anlatılmalıdır. Çocukların düşük not alma nedenleri birlikte tartışılıp çözüm üretilmeli, karar alma süreçlerine çocuğu da dahil ederek, sorumluluk bilincinin gelişmesine katkı sağlanmalıdır." diye konuştu.

Tatilde çocukların dinlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Kurt, şöyle devam etti: "Sömestr tatilinin bir dinlenme dönemi olduğu unutulmamalıdır. Bu zaman diliminde, mümkün olduğu kadar çok anne ve babalar çocukları ile birlikte zaman geçirmeli. Aynı zamanda tatili, anne ve babanın çocukla beraber geçirmesi de aile içi ilişkilerde yapıcı etkiye sahip olmaktadır. Beraber geçirilen ortak zaman çocukta 'önemliyim' duygusunu artırır.