Itri'nin, vefatının 300. yılında UNESCO Uluslararası Itri Yılı Bilim Şenliği ve Dumlupınar Üniversitesi'nin kuruluşunun 20.yılı kapsamında, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) tarafından düzenlenen panelde Itri'nin Türk Edebiyatında ve musikisindeki önemi ve yeri anlatıldı.
Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen panelde konuşan Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Güneş, "Çok zengin bir müzik kültürüne sahip olduğumuzu ancak öz değerlerimizin farkında olmadığınızı" ifade ederek şunları söyledi: "Biz kendi öz değerlerimizin farkında değiliz. Biz öz pınarlarımızdan su içmiyoruz, başka pınarlardan su içiyoruz. Bu da bizim için çok büyük bir problem"
Panelde "Musiki Klasik Edebiyat ve Itri" başlığı altında düşüncelerini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Kadir Güler, Itri'nin asıl adının Mustafa olduğunu, bahçıvanlık işiyle meşgul olduğunu ve bunun bir yansıması olarak güzel ve latif manasına gelen "Itri" mahlasını kullandığını söyledi.
Itri'nin yetiştiği çevrelere değinen Güler, "Itri'nin saray çevresinin önemli olduğunu kaydederek, Itri'nin dört padişah dönemini yaşamış bir kişi olduğunu, esirler kethüdası görevini yaptığı dönemde esirler arasında musikiden anlayanları saraya kazandırdığını belirtti.
Itri'nin sanat çevresinin de önemli olduğunu vurgulayan Güler, Itri'nin gazelden türküye kadar çok sayıda şiiri bulunduğunu, şair olarak da güçlü bir karakter olduğunu söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Kadir Güler konuşmasını, "Itri, Türk musiki bahçesinin gülüdür ve Itri musikimizin hafızasıdır." sözleriyle tamamladı.
Yahya Kemal'in Itri şiiri üzerine düşüncelerini dile getiren ve Yahya Kemal'in şiirlerinden örnekler sunan Doç.Dr.Bilal Aktan Yahya Kemal'in dini musikimizin en güzel eserlerinden biri olan tekbiri bestelediği için Itri'ye ayrı bir saygı ve hayranlık duyduğunu söyledi.
İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof.Dr.Muhammet Nur Doğan, Divan şiirinde Osmanlı hayatından renkli yansımalar" konulu konuşmasında, "Dünyada bir milletin varlığını devam ettirebilmesi için her milletin kendine has değerler sistemi vardır ve her toplunda aydın olmak, entelektüel olmak, münevver olmak sorumluluğu bu değerlere sonuna kadar sahip çıkma bilinciyle beraber algılanan şeylerdir ama maalesef değerlerimize karşı olmak sanki aydın olmak anlamına geliyordu." şeklinde konuştu.
"Milletler kendilerini var eden değerlerle yaşarlar." diyen Prof.Dr.Muhammet Nur Doğan konuşmasını şöyle sürdürdü:" Yahya Kemal Beyatlı'nın Süleymaniye'deki duygularını anlatan hepimizin çocukluk zamanlarımızda yaşadığımız, benim şahsen yaşadığım o gerçekten muhteşem mabedin altında askeri, sivili, köylüsü, kentlisi, tekbirin altında salat-ı selam altında nasıl millet olma şuurunu birlikte hazmettiğimizi adeta o inancı o ihtişamlı tekbire dönüşmüş halin bizi nasıl kardeş yaptığını, nasıl millet olduğumuzu, nasıl medeniyet sahibi toplum olduğumuzu nasıl yüksek bir kültüre ve estetik değerlere mensup bir bütünün evlatları olduğumuzu orda hissettik.
Prof.Dr.Muhammet Nur Doğan, divan şiirinden verdikleri örneklerle bunların Osmanlı hayatındaki yansımaları anlattı.
Itri'nin eserlerinden fasılların sunulduğu panelin ardından Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Eski Türk Edebiyatı Ana Bilim Dalı Başkanı Doç.Dr.Atila Batur tarafından panelistlere günün anısına anı tabağı takdim edildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz