YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

YTÜ Van raporu: Mühendislik sorunu yok, uygulamada sıkıntı var

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ekibinin Van depremiyle ilgili hazırladığı raporda, yapıların şartnameye uygun olarak yapılması...

YTÜ Van raporu: Mühendislik sorunu yok, uygulamada sıkıntı var

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ekibinin Van depremiyle ilgili hazırladığı raporda, yapıların şartnameye uygun olarak yapılması halinde hasarın daha az olacağını ifade edildi. Mühendislik sorununun olmadığının belirtildiği raporda, “Uygulamadan bir takım sıkıntılar var. Yönetmeliğe göre yapılan yapılar ayakta kalırken, mühendislik hizmeti alınmadan sadece kalfanın nezaretinde yapılan binaların hepsi ağır hasarlı veya yıkılmış.” denildi.
YTÜ tarafından deprem bölgesinde yapılan inceleme ve araştırma çalışmalarının sonucunda hazırlanan teknik raporun sonuçlarını kamuoyu ile paylaşıldı. Depremin hemen sonrasında bölgeye ulaşan ve dört gün boyunca depremden etkilenen il, ilçe ve kırsalda çalışmalar yapan YTÜ ekibi, tespitlerini aktardı.
YTÜ Mimarlık Fakültesi Yapı Anabilim Dalı’ndan Murat Selçuk fay haritalarının güncellenmesi gerektiğine dikkat çekti. YTÜ’nin bu alanda yapmış olduğu çalışmaları örnek gösteren Selçuk, “Şuan ülkemizde yürürlükte olan diri fay haritasının mutlaka güncellenmesi gerektiğini özellikle belirtmek istiyorum. Bu fayları güncellememiz inşaat mühendislerine o fayın oluşturacağı deprem yükünü belirtemeye yarayan deprem bölgeli haritalar oluşturuluyor. Deprem bölgeleri haritalarının da güncellenmesi gerekiyor. Van bölgesi ikinci derece deprem bölgesi olarak gözükmekte. Diri fay haritamızı güncelleyerek, deprem bölgeleri haritamızı da güncellediğimizde mühendislerimizin bir deprem de oluşacak büyüklükleri doğru şekilde alma imkanları olacak. Bu, 4. derecede deprem bölgesiyle 1. derecede deprem bölgesini karşılaştırdığımızda 4 kat yük farkı oluşuyor. Bu yüzden güncel haritaların yapılması gerekiyor. “ dedi.
Mevcut depremin yarattığı enerjinin deprem şartnamelerinin öngördüğü enerjiden çok daha aşağıda olduğuna dikkat çeken Murat Selçuk, şartnameye uygun olarak yapılsaydı bu depremde daha az hasarlar oluşacağını ifade etti. Mühendislik sorunu olmadığını belirten Selçuk, “Uygulamadan bir takım sıkıntımız var. Zeminleri düşünmeden yapı yapma kültürümüz var. Adapazarı depreminde de yaşamıştık. Binaların tekil temelle yapıldığını gördük. Temel sisteminin değiştirilmesi gerekir.” diye konuştu.
YTÜ Mimarlık Fakültesi Yapı Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Ali Koçak da Van’daki depremde malzeme kalitesinin oldukça düşük olduğunu, dere kumu kullanarak binalar yapıldığını söyledi. Koçak, “Demir işçiliği kötü de değil ama istediğimizi standartlarda değil. Bölgelerdeki bir takım binalarda da bodrum kat yapılmadan direk zemine oturtulmuş. Bu sebeple beklenenin üzerinde bir hasar meydana gelmiştir. Hasarın son dönemdeki binalarda olması mühendislik hizmeti görmediğini gösteriyor. Kolonlar çok zayıf kalmış. Bununla beraber halt yapı hasarları çoğunlukla meydana gelmiş. İlçede içme suyu şebekesi tamamen göçmüş. Bunun da sebebi depreme uygun olmayacak tarzda bir imalatın söz konusu olmasıdır.” ifadesini kullandı.
Yönetmeliğe göre yapılan yapılar ayakta kaldığını kaydeden Koçak, mühendislik hizmeti alınmadan sadece kalfanın nezaretinde yapılan binaların hepsi ağır hasarlı veya yıkıldığını söyledi.
YTÜ Mimarlık Fakültesi Yapı Anabilim Dalı’ndan Yrd. Doç. Dr. Deniz Güney ise köydeki yapılara değinerek buralarda büyük hasarlar meydana geldiğini aktardı. Dağ önü köyünde 80 binadan 78’inin yıkıldığını belirten Güney, “Briket, yapılarda dolgu malzemesi olarak kullanılmış. Briket ağır bir malzeme. Yapıyı ağırlaştırıyor. Bunları birbirine bağlayan harç kimi yapılarda yok denecek kadar yok. Deprem yükü taşıma kapasitesi düşüyor. Şehirde bir takım plan proje var fakat kırsalda hiçbir şey yok. Yani herkes üst üste koyduğu taşlarla bir şekilde yapı yapmış. İnsanların gelir düzeyleri düşük. Böyle olduğu zaman bir geleneksel yapı tarzı var. Kimse doğrusu şudur demediği için bu şekilde gidiyor. Bundan dolayı ciddi manada bir hasar meydana geliyor. Oradaki insanların gelir düzeyine de hitap eden farklı bir yapı mekanizması gündeme gelmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Yapılarda tasarım olarak da problemler bulunduğunu vurgulayan Güney, çok iyi malzeme ve işçilik olmasına rağmen tasarım hatasından dolayı binaların yıkıldığını söyledi. Güney sözlerini şöyle tamamladı: “Van’da, çekiçleme etkisi dediğimiz binaların birbirine çarparak hasar vermesi gibi yıkımlar gördük. Sizin binanız güvenli olabilir ama yan taraftaki bina sağlam değilse sizin binanıza çarparak deprem etkisi yapabilir. Dolayısıyla binaların arasına bu çekiçleme etkisini azaltacak mesafeler koyulmalıdır.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler