YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Yüksek Binalara Mezar Taşı Benzetmesi

Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Bozlağan, yüksek binaları mezar taşına benzeterek,...

Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Bozlağan, yüksek binaları mezar taşına benzeterek, “Bugün büyük iddialarla dikilen yüksek binaların, gelecekte toplumun mezar taşlarına dönüşmesini engellemek için bu süreç durdurulmalı. Yarın çok geç olabilir” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Müfettişleri Derneği tarafından düzenlenen “Kentsel Dönüşüm Uygulamalarında Çeşitlilik” adlı panel, Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, Pendik Belediye Başkanı Salih Kenan Şahin ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan katıldı. Panelin moderatörlüğünü, dikey büyümeye karşı yaptığı çıkışlarla tanınan Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Bozlağan yaptı.

Yüksek binaların özendirilmesine karşı çıkan Prof. Dr. Recep Bozlağan, “Yüksek yapılaşmanın durum o kadar vahim boyutlara ulaştı ki koskoca Başbakan, belediye başkanlarını, halkı ve inşaat şirketlerini art arda üç defa uyarmak mecburiyetinde kaldı. Türkiye’nin yüzölçümü itibarıyla küçük bir ülke olduğu, buna karşılık kalabalık bir nüfusa sahip olduğu on yıllardır söylenmekte. Bu iddia doğru kabul edilerek şehirlerimizde yapı yoğunlukları sürekli artırılmakta ve tarihî eserlerin yanı başına bile yüksek binalar hatta gökdelenler inşa edilmekte” dedi.

Prof. Dr. Bozlağan, “Almanya’da kilometrekareye 229 kişi, Japonya’da 337 kişi, Hollanda’da 405 kişi düşmekte; Türkiye’de metrekareye düşen ortalama nüfus ise 97 kişi. Buna rağmen, bu ülkelerin hiçbir şehrinde bizdeki gibi yüksek bina yoğunluğu bulunmamakta. 30 milyondan fazla insanın yaşadığı Tokyo’da bile halkın büyük çoğunluğu 3-5 katlı binalarda yaşamakta. Bir deprem ülkesi olan Japonya’da halk yüksek binalarda oturmaya özendirilmemekte. Öyleyse, bir deprem ülkesi olan Türkiye’de yüksek binalar niçin rezidans, tower gibi tuhaf isimler altında câzip gösterilmeye çalışılmakta? Türkiye nüfusunun tamamının bahçeli müstakil evlerde yaşaması hâlinde, ülke topraklarının yalnızca yüzde 4’ünün bu iş için yeterli olacağı bilinmesine rağmen, insanımız niçin tabutlukları andıran binalara istif edilmeye çalışılmakta? Bugün büyük iddialarla dikilen yüksek binaların, gelecekte toplumun mezar taşlarına dönüşmesini engellemek için bu süreç durdurulmalı. Yarın çok geç olabilir” diyerek sözlerini tamamladı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler