HABER

Yüksek Euro İngilizleri Türkiye'ye de yöneltiyor

LONDRA (İHA) - İngiliz basınında bugün, "Euro'nun yükselişi", "Londra belediye seçimlerinde milliyetçi parti BNP'nin stratejisi" ve "BBC'nin televizyonu internete de taşımasının etkileri" konularına ilişkin haberler öne çıktı.

BBC'nin Türkçe internet sitesi http://www.bbc.co.uk/turkish/'te yer alan basın özetlerine göre, Independent gazetesi manşetine İngiltere ekonomisi ile ilgili bir haberi taşıyor. Gazete, "Euro'nun İngiliz sterlini karşısında rekor seviyeye yükselmesinin bedelini önce İngiliz turistler ödeyecek" diyerek, "Milyonlarca İngiltere vatandaşı, bu yaz bir Paris kafesinde içtikleri kahveden, Barselona'daki kaldıkları otel odasına kadar fazla para ödeyerek, kendi bireysel kredi krizlerini yaşayacaklar. İngiliz sterlinin, Avrupa kıtasındaki alım gücü, bir yıl öncesiyle karşılaştırıldığında, beşte bir azalmış durumda. Euro üye ülkelerin ekonomik güçlerine dayanarak rekor seviyelere çıkarken,sterlin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) emlak piyasasındaki sorunların etkisiyle büyük bir düşüşe girdi" şeklinde yazıyor.

Independent gazetesi haberine, "Acaba dünyanın en güçlü para birimine komşu olmanın daha ciddi bir takım sonuçları olacak mı?" diye sorarak devam ediyor,
"İngiltere Seyahat Acenteleri Derneği, Euro'nun değerindeki yükselişin, İngiliz turistleri Türkiye ve Mısır gibi ülkelere yönlendirebileceğini öngörüyor. Ancak, daha değerli Euro, sadece ülke dışında değil, İngiltere'de de fiyatlara artış baskısı uygulayarak, İngilizlerin başını ağrıtacak. Mozarella peynirinden, Avrupa arabalarına kadar birçok şeyin fiyatı yükselecek."

Gazeteye göre, İngiltere'de sterlinin Euro karşısındaki değer kaybından mutlu olacaklar da var, "Ürettikleri malları satmak isteyen İngiliz firmaları için bu senaryoyu tersten okumak gerek. İngiliz malları, Euro'yu kullanan ülkelerde daha da ucuza mal oldukça ihracat artacak. Euro'nun yükselişinin küresel etkilerine gelince, bu yükseliş Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin bir çoğunun para birimi olan bu kurun, 2015 yılı dolaylarında, doların küresel hakimiyetini alt edebileceğine inanan iktisat
teorisyenlerini cesaretlendireceğe benziyor."

İngiltere gazetelerinde dikkat çeken bir başka ekonomi haberi BBC'yi de ilgilendiriyor. Financial Times gazetesi, BBC televizyon kanallarının tüm içeriklerinin internet üzerinden, yayınlandıktan sonra da izlenebilmelerine imkan veren iPlayer hizmetini, Nintendo'yla bir anlaşma imzalayarak, televizyona taşımasına geniş yer veriyor.
"BBC ile Nintendo'nun son hamlesi, yayıncılık endüstrisinin, internet üzerinden yapılan yayınları, televizyonun doğal ortamı olan oturma odalarına sokma kararlılığını bir kez daha gösteriyor. Oturma odalarında internet televizyonu izleyebilmemiz, BBC'nin isteğe bağlı internet televizyon servisi iPlayer ve Nitnendo'nun internete bağlanabilen oyun konsolları ve televizyonlarıyla mümkün olabilecek. Uzmanlara göre bu Microsoft ve Sony ile yarışan Nintendo için rakipleri karşısında büyük bir ivme sağlayacak.

Sony ve Microsoft da Nintendo'nun bu anlaşması karşısında stratejilerini gözden geçirmek zorunda kalacaklar." Financial Times gazetesinin sayfalarına taşıdığı iPlayer, İngiltere gazetelerinde başka bir boyutuyla da tartışılıyor. İzleyici sayısı her ay dörtte bir oranında büyüyen BBC'nin iPlayer'ının popülerliği, Nintendo için iyi haber olsa da, internet servis sağlayıcıları için aynı şeyi söylemek zor.

Times gazetesi, iPlayer'ın, internette aşırı yüklenmeye yol açma riski taşıdığını yazıyor. "İnternet servis sağlayıcıları, BBC kanallarının internet üzerinden iPlayer'la izlenmesinin, kendilerini, aşırı yüklenen mevcut sistemlerini güncellemeye zorladığını ve bu nedenle BBC'nin ortaya çıkan masrafları paylaşmasını istiyorlar."
Gazete, servis sağlayıcıların BBC'ye eleştirilerine de yer veriyor, "Servis sağlayıcılar, BBC'yi sorunu görmezlikten gelmekle suçluyor ve ortaya çıkacak masrafları müşterilerine yansıtmak durumunda kalacaklarını söylüyorlar."

İngiltere'de temyiz mahkemesinin, Usame bin Laden'in sağ kolu olduğu iddia edilen Ebu Kadata'yı sınır dışı etme kararını iptal etmesine de gazetelerde geniş yer veriliyor. Guardian gazetesine göre mahkemenin bu kararı, terör şüphelilerini, işkence ve kötü muamele yapmayacağı taahhüdü veren ülkelere sınır dışı etme siyasetine büyük bir darbe.

"Temyiz mahkemesi Ürdünlü Ebu Katada'nın ve iki Libyalının sınır dışı edilmeleri kararını, bu ülkelerin, işkence yapmayacakları taahhütlerine rağmen iptal etti. İngiltere'de tutuklu bulunan başka terör şüphelilerini de ülkelerine göndermeyi planlayan İçişleri Bakanlığı, planlarını iptal ettiğini açıkladı ancak Ebu Katada'nın yüksek güvenlikli bir cezaevinde kalmaya devam etmesinde ısrar etti."

Guardian mahkemenin kararının nedenini şöyle açıklıyor, "Mahkemenin kararının temelinde, bu kişilerin gönderildikleri ülkelerde işkence görebilme ve işkence altında alınan ifadeleri üzerinden yargılanma ihtimalleri bulunuyor. 11 Eylül saldırılarının ardından 2001 yılında Londra'da yakalanan Ebu Katada, İspanyol bir yargıç tarafından Usame bin Laden'in sağ kolu ve el Kaide'nin Avrupa'daki ruhani elçisi olarak tanımlanmıştı."

Times gazetesinde yer alan bir haberde, Müslümanların İngiltere toplumuna zarar verdiğini savunan radikal milliyetçi İngiltere Ulusal Partisi BNP'nin, Londra belediye başkanlığı seçimleri stratejisini anlatılıyor. Times yazarı Martin Fletcher'a göre, yarış şimdiki belediye başkanı ve İşçi Partisi adayı Ken Livingstone ve muhafazakarların adayı Boris Johnson arasında sürüyor gibi görünürken, BNP kent meclisinde sandalyeler kazanabilir.Fletcher, BNP adayıyla geçirdia05?lan yayınlarği saatlerinden şu satırları aktarıyor, "Doğu Londra caddelerini dolaşıp, parti broşürlerini dağıtan Richard Barnbrook, BNP'nin Londra belediye başkanı adayı. Seçim için broşürler dağıtmak oldukça tanıdık bir sahne olsa da, bu adam, halktan pek de alışık olmadığımız tepkiler alıyor. Londra'da 1950'li yıllarda ve in isteğe bağlı internet televizyon servisi iPlayer ve Nşimdilerde çekilmiş iki fotoğrafı gösteren bir broşür bu. Bir sokak partisinde çekilmiş ilk fotoğrafta, gülümseyen onlarca beyaz kadın görülüyor. Barnbrook'un, eğer Londra'nın tekrar eski haline dönmesini istiyorsanız BNP'ye oy verin diyen broşürünü dağıttığı evlerin birinden, bir adam çıkıp kendisine bağırıyor: 'Bu Nazi propagandası saçmalıklarını posta kutuma atma.' Bir başka evden çıkan başka bir adamsa, Londra'daki göçmenlere küfrederek oyunu BNP'ye verdiğini söylüyor.
Londra belediye seçimleri Ken Livingstone ve Boris Johnson arasında sürüyor gibi görünse de kimi anti-faşist gruplar BNP'nin kent meclisinde bir ya da iki sandalye kazanmasından endişe ediyorlar."

En Çok Aranan Haberler