Yüksek tansiyon sinsice vuruyor!

Rahatsızlığın insanda en çok kalp, beyin, böbrek ve göz organlarında hasarlara yol açtığını söyleyen Acıbadem Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Gülcan Abalı, yüksek tansiyonun olası zararlarını ve kişilerin nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlattı.

Kan basıncının yükselmesi sonucu meydana gelen yüksek tansiyon, insan vücudundaki pek çok organın işlevini yitirmeye sebep oluyor. Büyük tansiyonun 140 mmHg, küçük tansiyonun ise 90 mmHg’nin üzerinde olması yüksek tansiyon olarak kabul ediliyor. Baş ağrısı, baş dönmesi, nefes darlığı, bulanık görme gibi belirtilerle kendini gösteren yüksek tansiyon, kalpten gözlere kadar pek çok organa zarar veriyor. Yüksek tansiyonun kalpte damar tıkanıklığına, kalp kasında kalınlaşmaya ve kalp krizine neden olabileceğini belirten Doç. Dr. Gülcan Abalı, beyinde ise damar tıkanıklığı ve beyin kanamasına yol açabileceğini söylüyor. Yüksek tansiyon ayrıca gözlerde küçük kılcal kanamalara neden olarak kalıcı görme kaybı oluşturabiliyor.

BAŞ AĞRISI GÖRÜLMEYEBİLİR

Yüksek tansiyon nedeniyle kişilerde baş ağrısı görülebildiğini ancak aniden değil de zaman içinde yavaş yavaş yükselen tansiyonda bu belirtinin görülmeyebileceğini de söyleyen Doç. Dr. Gülcan Abalı, “Halk arasında yüksek tansiyonun baş ağrısına yol açtığı şeklinde yaygın bir kanı var. Ancak tansiyonu 200 mmHg’ye kadar çıkan bir kişide baş ağrısı şikayeti olmayabilir. Bu esnada yüksek tansiyon damarlara ciddi ölçüde zarar verebilir” diyor. Diğer bir deyişle yüksek tansiyon, kişiye hissettirmeden gözde, beyinde, kalp damarlarında, böbrek damarlarında kalıcı hasarlar bırakabiliyor.

BÖBREK YETERSİZLİĞİNİN EN ÖNEMLİ SEBEPLERİNDEN…

Yüksek tansiyon, böbrek yetersizliğinin en önemli sebeplerinden biri. Damarlardaki kan basıncı yükselince, böbreklerde adeta bir yumak halinde bulunan kan damarları hasara uğruyor ve böbreklerin kanı süzme görevi olumsuz etkileniyor. Yüksek tansiyonu olan kişilerin yaklaşık yüzde 30’unun böbreklerinin az ya da çok hasar gördüğünün altını çizen Doç. Dr. Gülcan Abalı, “Ancak hastalığın farkına erken varılırsa böbrekler için ayrı bir tedavi yöntemi izlenebiliyor” açıklamasında bulunuyor.

HAYATINIZA HAREKET KATIN

Yüksek tansiyonu olan kişilerin sağlıklı yaşamına devam etmesi, pek çok hastalıkta olduğu gibi ideal kiloda kalmasına ve hayatına hareket katmasına bağlı. Günümüzde yanlış ve aşırı beslenme ile birlikte modern yaşamın getirdiği hareketsizlik sonucunda fazla kilolu insanların sayısında büyük bir artış olduğunu söyleyen Doç. Dr. Gülcan Abalı, “Yapılan araştırmalarda şişmanlık ve yüksek tansiyon arasında bağlantı ispatlanmış durumda. Bu nedenle şişman tansiyon hastaları mutlaka kilo vermeli. Beslenme uzmanı ve hekim kontrolünde diyet ve spor yaparlarsa, sağlıklı ve dengeli bir şekilde kilo vermeleri mümkün” diyor. Günde 15-20 dakikalık hafif tempolu bir koşu veya hızlı tempoda yarım saatlik yürüyüş, metabolizmayı hızlandırmada olumlu etki yaratıyor.

TUZLA VEDALAŞIN!

Ayrıca yüksek tansiyon hastalarının hayatından bazı şeyleri çıkarması gerekiyor. Bunların en başında tuz ve tuzlu gıdalar geliyor. Alınan besinlerde zaten tuz olduğundan fazladan bir tüketime gerek olmadığını belirten Doç. Dr. Gülcan Abalı, “Bu hastaların sigara ve aşırı alkol tüketiminden de uzak durmaları önem taşıyor. Mümkün olduğunca stresten kaçınarak sakin bir hayat sürmeleri gerekiyor” diyor.