Yüksekdağ, Uşak'ta Cumhurbaşkanı Ve Başbakan'ı Eleştirdi

- HALKLARIN Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Uşak mitinginde halka seslendi. HDP'ye yönelik saldırılarda bulunulduğunu belirterek buna tepki gösteren Yüksekdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu eleştirdi. Cumhurbaşkanını devlet imkanlarının kullanarak mitingler düzenlemekle eleştiren Yüksekdağ, HDP'nin başarısının Ak Parti'de telaş ve panik yarattığını söyledi. İzmir- Uşak Karayolunun Akar Kavşağı'nda partililer tarafından karşılanan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, konvoy eşliğinde, şehir merkezine girmeden Elmalıdere Mahallesi'ndeki miting alanına geçti. Yaklaşık 700 partili tarafından karşılanan Yüksekdağ, 50 dakika konuştu. Uşak'ta geçen hafta HDP'lilere saldırıda bulunulduğuna değinen Yüksekdağ, "Size saldıran o yüreksizler sürüsüne asla teslim olmadınız. Uşak'ı size dar etmeye çalışanlar bir gün hesap verecekler. Seçim büromuza saldırdılar, seçim çalışması yürüten genç kardeşlerimize linç saldırıları düzenlediler. Milletvekili adaylarımızın yürüttüğü demokratik seçim çalışmasını her gün her yerde her köşede yasaklamaya ve engellemeye çalıştılar" dedi. CUMHURBAŞKANIN MİTİNGLERİNE ELEŞTRİ Ülkenin her karış toprağında yer aldıklarını vurgulayan, iktidara da yüklenen Yüksekdağ şunları söyledi: "HDP'nin 56 seçim bürosuna saldırı düzenlendi. Yaktılar, yıktılar, çeşitli faşist çeteleri ırkçı grupları üzerimize saldılar. Adaylarımıza insan aklının ve vicdanının almadığı saldırılar düzenlediler. Bu darbe seçim barajı nedeniyle; gasp ettiğiniz o milletvekili koltuklarını size helal etmiyoruz, haram olsun. Memleketin vergisiyle hazırladığınız bu seçim bütçesini size helal etmiyoruz, haram olsun. Cumhurbaşkanı çıkmış hem açık hem de örtülü ödenekten AKP'nin seçim kampanyasını yapıyor. Cumhurbaşkanının kampanyası halkımızın kaynaklarıyla ve zenginlikleriyle yapılıyor. Başbakanın yürüttüğü kampanya, vekillerin oluk oluk döktüğü paralar yetmiyor, Cumhurbaşkanlığı makamını seçim köprüsünün güzergahına dönüştürüyorlar. Bütün valilikler, bütün kamu kurumları ve bürokrasi ödeneği ve kadrosuyla bunlara çalışıyor. Sonra da çıkıp bize adaletten bahsediyorlar. Sizin bu adaletiniz yere batsın. Trilyonlarca liralık seçim bütçesi ile çalışmak, örtülü ödeneklerden, hırsızlık paralarından beslenerek seçim kampanyası yürütmek adalet mi." BİZ SİZİN KABUSUNUZUZ İktidarın 7 Haziran günü HDP'nin başarısını ve kendilerinin yenilgisini gördükleri için telaş ve panik içinde kıvrandığını söyleyen Yüksekdağ, "Çuval çuval liralarla, dolarlarla, ayakkabı kutularından ekledikleri paralarla besledikleri çamur medyası ile bizlere çamur atıyorlar. Yalanın, hilekarlığın ahlaksızlığın ve sahtekarlığın bini bir para. İktidarlarını kaybettiklerini gördükçe daha da ahlaksızlaşıyorlar. Biz bu ülkenin gerçeğiyiz. Biz sizin kabusunuzuz, Türkiye haklarının yeni yaşam rüyasıyız. Bizleri yaşadığımız yerlerde mülteciye dönüştüremeyeceksiniz. Biz bu yurdun öz sahipleriyiz. Bize alanları dar etmeye çalışanlar, Türkiye'nin belli bölgelerini yasaklamaya ve men etmeye çalışanlar bu karanlık ihtiraslarının içerisinde boğulacaklar. Çıkmış Cumhurbaşkanı, HDP ve diğer muhalefet partileri kaybederse istifa etsinler diyor. Neymiş efendim, Başbakan Ahmet Davutoğlu seçimde kazanamazsa istifa edecekmiş. Zaten etsin. Onun başbakanlığından ne gördük ki. Zaten o makamı dolduramıyor. Cumhurbaşkanı hem cumhurbaşkanlığı hem başbakanlık hem de AKP Genel Başkanlığı yapıyor" dedi. DARBECİLİĞİN EN ÖNDE GİDENİ SİZLERSİNİZ HDP için yeni bir dönemin başladığını, kaybetme döneminin bittiğini ve kazanma dönemine girdiklerini ifade eden Yüksekdağ, "Kobani'de insanlık kahramanları ile nasıl o barbarlar ordusunu yenerek kazandıysak; Türkiye'de de insanlık değerlerinden kopmuş siyaseti de yeneceğiz. Bakın bundan kısa bir süre önce bir darbeci gitti. Ama AKP siyaseti, giden hiçbir darbeciyi aratmayacak kadar darbe zihniyetine yapışıp bütünleşmiş durumda. 12 Eylül cuntasının ruhu bugün AKP hükümetinde yaşıyor. Bunlar 'biz darbeye karşıyız hep de karşı olduk' dediler. Siz mi karşısınız? Daha dün tutuklattığınız Ergenekoncuları, darbecileri 3-5 gün misafir edip ağırlayıp sonra da salıverdiniz. Siyasi irade yasağını yani yüzde 10 barajını, hala topla tüfekle savunuyorsunuz. Yüzde 10 barajını savunan, MGK ve YÖK'ü kaldırmayan hala o darbe zihniyetini savunan bir siyasi iktidarın darbe karşıtı söylemleri bizi asla ikna edemez. Darbeciliğin en önde gideni sizlersiniz. AKP hükümeti bugün darbenin sivil savunma kuruluşuna dönüşmüştür. Hükümet darbenin uzantısı ve temsilcisidir. Akılları her estiğinde, kendilerini her eleştiren olduğunda falanca darbeci filanca darbeci demeyi biliyorlar. Kendisini eleştirenleri darbeci ilan eden bu hükümet, kendi ruhundaki darbeci karanlıktan temizlenmek zorundadır. Eğer bu darbecilikten siz kendinizi temizlemezseniz biz temizleyeceğiz" diye konuştu.