Son yıllardaki tanıtım çalışmalarıyla birlikte Türkiye’de yıllık yumurta üretimi 12 milyardan 16 milyar adede çıktı. Halen yumurta ihracatında dünya ikinciliği ünvanını elinde buluduran Türkiye’de, piyasada ‘Köy yumurtası’ diye satılan yumurtaların, tesislerden alındıktan sonra saman ve tavuk pisliğine bulandırılmış yumurta olduğu ileri sürüldü.
Türkiye genelinde tavuk ve yumurta sektöründe faaliyet gösteren 450 işletmenin üyesi olduğu Kanatlı Tanıtım Grubu (KTG) Başkanı Şahin Aydemir, "Yumurtaları talaş ve tavuk pisliğine bulayıp köy yumurtası diye yüksek fiyatla satıyorlar" uyarısında bulunurken, Uludağ ÜniversitesiVeterinerlik Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Prof. Dr. İ. İsmet Türkmen, "Her köy yumurtasının köyde üretildiğine dair kanıt yok, tesislerden alınan yumurtaları samana ve tavuk pisliğine bulaştırıp ‘köy yumurtası’ diye satanlar var." iddiasında bulundu.
KTG Başkanı Şahin Aydemir ve sektör temsilcileri, Burdan Yumurta Tesisleri’ni ziyaret etti. Vatandaşların ‘sağlıklı’ düşüncesiyle büyük ilgi gösterdiği ‘köy yumurtası’ konusunda açıklamalarda bulunan KTG Başkanı Aydemir, “Bir arkadaşım anlatıyor; ‘Kendi çiftliğimde torunlarıma yedirdiğim, kontrol ettirdiğim, sorun olmayan bu yumurta yerine torunuma ‘köyden alınan ‘yumurta’ yediriliyor. Köy yumurtaları hangi hastalığı yaşayıp yaşamadığını nasıl kontrol edeceğim. Ama İstanbul’dan gelirken gelinim oğlumu tembihlemiş ‘bunlar köy yumurtası’ diye.’ ‘Köy yumurtası’ diye aldığınız yumurtalar üretim çiftliklerinden alınıp, talaşa, pisliğe bulayıp ondan sonra köy yumurtası diye satılıyor." diye konuştu.
Kamuoyunda yumurtaya zam konusunda yanlış anlamanın hakim olduğunu söyleyen KTG Başkanı ve Has Tavuk Genel Müdürü Şahin Aydemir, şunları söyledi: "2013 yılı Haziran ayında yumurta fiyatları 11-12 kuruşa kadar düştü, maliyeti 18 kuruş olan yumurta maliyetin altında satıldı. Eylül ayında okullar açıldı ve tüketimde artış oldu normal seviyeye geldi. 20 kuruşa çıktı. Hemen haberler; ‘yumurtaya yüzde yüz zam.’ Yumurta zamlanmadı, bir yıl önce 2012 Eylül ayında 22 kuruştu, 2013 eylül ayında 20 kuruştan satıldı. Zaman zaman bu tür haberler olabiliyor. Son 3-4 yılda yumurtanın yıl ortalaması fiyatında bir değişiklik olmamıştır."
Dünyanın en taze yumurtasını Türk halkının tükettiğini anlatan KTG Başkanı Şahin Aydemir, beyaz et tüketiminin 11 kilodan 21 kiloya çıktığını, son 5 yılda beyaz et üretiminin de 1 milyon 200 bin tondan 1 milyon 900 bin tona ulaştığını açıkladı. Yumurta üretiminin 12 milyardan 16 milyar adede ulaştığına dikkat çeken Aydemir, şunları kaydetti: "İhracatta dünya ikinciliği yumurtada çıktık. Dünya piyasalarının üzerinde satarak çıktık. Yumurta, dünya piyasalarının 4-6 dolarüzerinde, beyaz ette de ton başına 400 dolar daha fazla satıyoruz. Buna rağmen kanatlı sektör ihracatımızın parlayan yıldızı oldu. Dünyanın en taze yumurtasını Türk halkı tüketir. Bugün üretilen yumurta en geç yarın market raflarında. Türkiye’de depo yumurtası yoktur. Bir haftayı geçmez buzdolabına girer. Dünyada her yerde depo yumurtası vardır. Iraklı sipariş veriyor, Irak’a bile 48 saatlik yumurtayı gönderiyoruz. Japonya’da 24 saatlik, 48 saatlik yumurtanın fiyatı farklı 3 günlük yumurtanın fiyatı farklı. Bu kadar taze sağlıklı bir üretimden bahsediyoruz."
Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Prof. Dr. İ. İsmet Türkmen de piyasalarda satılan ‘köy yumurtası’ konusunda yanlış algının olduğunu öne sürdü. Prof. Dr. Türkmen, şunları söyledi: "Tesislerde üretilen yumurtalar samana bulaştırılıp köy yumurtası havası veriliyor. Her köy yumurtasının köyde üretildiğine dair kanıt yok. Köy yumurtaları tavukların doğal olmaları, temiz havada, serbest ortamda yetişmesi sebebiyle insanlar arasında olumlu havaya sebep oluyor. Yapılan gözlemde bazı satıcıların köy yumurtası yerine piyasadan topladıkları yumurtaları üzerine saman ya da tavuk pisliği bulaştırıp köy yumurtası şeklinde sattığını biliyoruz. Böyle bir kandırmaca söz konusu. Vatandaşlarımız yumurtayı bilinen firmalardan yumurta alınmalı. İsim yapmış güvenliği ile markalar tercih edilmeli. Yumurta pek çok mikrobu taşıyabiliyor. Bunlardan en önemlisi ‘salmonella’ dediğimiz mikrop. İnsanlarda ‘gıda zehirlenmesi’ dediğimiz bakteriyel kaynaklı bir olaydır. Bu açıdan baktığımızda bilinen firmalar bu tür konularda çok hassas. Bu tür mikropların girmesi onların verimliliğini de etkiliyor. Bunu önlemek için zaten önlemlerini almak zorundalar. Tesislerdeki yumurtanın daha hijyen olduğunu söyleyebiliriz. Doğada gezen her tavuğun yumurtası yenmez. Mesela yanınızda çimento fabrikası ya da zehir üreten havaya zehir salan bir fabrika var. Bunun zehri nereye bulaşacak. Doğaya veya tavuğun gezindiği yere inecektir. Tavuk da burada besleniyorsa aynı zehri alacaktır. Yumurtanın sağlık riski oluşturduğuna dair yanlış noktalar olabilir. Yumurtaların hormon verildiğine dair yanlış algı var. Türkiye’nin hiçbir noktada yumurta üretimi yapan tesislerimizde hormon veya benzeri maddeler kullanılmıyor. Yumurtanın düzenli olarak tüketilmesi durumunda bunun sağlık riski oluşturmadığını düşünüyorum. Yumurtaların tüylenmeye yol açması, astarı olmayan yanlış bilgiler. Tüylenmeye yol açmak demek yumurtayı karalamaktan başka bir şey değil."