BİZE ULAŞIN
ATİNA (ANKA) -Yunanistan'ın, Euro bölgesi ülkeleri ve Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) sağlanan krediler ve kurtarma paketleri çerçevesinde imzalamış olduğu "memorandum" anlaşmasının, değiştirilerek sürdürülmesini destekleyen muhafazakar Yeni Demokrasi Partisi (ND) ile, kemer sıkma politikalarının iptalini savunan Radikal Sol İttifak (SYRIZA)'nın ikili mücadelesine dönüşen seçimlere 22 parti katılacak.
Ücretler ve emekli maaşlarındaki kesintiler, işten çıkarılmalar, birbiri ardına kapanan işyerleri ve giderek artan yoksullukla birlikte, ana partilere olan tepkisini, geçen ay yapılan seçimlerde küçük ya da marjinal partilere yönelerek gösteren Yunan halkının, oylarını bu defa biraz yükseltmesi beklenen ND ve SYRIZA arasında kararsız kaldığı gözlemleniyor. Seçimlerden iki hafta önce yapılan son kamuoyu yoklamaları, iki partinin başa baş gittiğini ve hiçbir partinin salt çoğunluğa yetecek düzeyde oy almasının beklenmediğini göstermişti. Anketlerde, iki partiden (ND ve SYRIZA) hangisinin birinci sırada yer alacağına ilişkin belirgin farklılıklar da gözlemlenmişti. Kamuoyu yoklamalarının bazıları da, geçen seçimlerde ND gibi büyük bir oy kaybına uğrayan ve Evangelos Venizelos'un başkanı olduğu merkez soldaki Panhelenistik Sosyalist Hareket (PASOK)'un oylarının daha da düşebileceği tahmininde bulunmuşlardı. Yarın yapılacak seçimlerde yaklaşık 10 milyon seçmen, bu defa partilerin milletvekili adaylarına değil, doğrudan partilere oy verecek. Seçim yasası, genel seçimlerin, bir önceki genel seçimlerin üzerinden 18 ay geçmeden yapılması durumunda, seçimlerin liste usulü ile yapılmasını öngörüyor.
Seçim propagandalarında, SYRIZA'yı "sorumsuz" ve "tehlikeli" olarak adlandıran ND partisinin başkanı Antonis Samaras, Yunan halkının tercihini Alexis Tsipras liderliğindeki SYRIZA'dan yana kullanması durumunda, Yunanistan'ın Euro üyeliğinin devam etmesinin mümkün olamayacağını sık sık dile getirdi. Tsipras ise, ND'nin iddia ettiğinin tam tersine, partisinin, Yunanistan'ın Euro bölgesinde kalması için çabalayacağını vurguladı. Geçen Perşembe, Atina'daki Ommonia meydanında yaptığı konuşmada "spekülatörler"i, Yunanistan'ın Euro'dan ayrılacağı yönünde spekülasyon yapmamaları için uyaran Tsipras, "kaybeden siz olursunuz" dedi. Aynı konuşmada Tsipras, geçen hafta Euro bölgesi maliye bakanlarının, sallantıdaki bankaların sermayelerini güçlendirebilmesi için, İspanya'ya 100 milyar Euro'ya kadar kredi açmaya karar verdiklerini anımsatarak; bunun, "memorandumsuz ve Euro'dan ayrılmadan" gerçekleştiğini belirtti. SYRIZA, bankaların ulusallaştırılmasının yanı sıra, mevcut memorandumun yerine, "büyüme ve yeniden yapılanma" odaklı bir ulusal plan uygulanması gerektiğini savunuyor.
Avrupa'yı sarsmaya devam eden ekonomik krizin yanı sıra, son iki yılda uygulanan kemer sıkma politikalarının ardından, Yunanistan'da işsizlik oranı yüzde 23'e yaklaşırken, gayrı safi yurtiçi hasıla da son üç yılda yaklaşık yüzde 14 oranında küçüldü.
Bazı analistler, PASOK ile ND tarafından yapılan "iflas kapıda", "Troyka politikalarına karşı çıkmak, Euro Bölgesi'nden çıkmayı kabul etmektir" gibi halkta korku ve paniğe yol açacak propaganda ve tehditler ile, AB ve IMF cephesinden gelen "Ekonomik önlemler paketi uygulanmazsa Yunanistan Euro bölgesinde kalmayı sürdüremez", "Borç dilimleri askıya alınabilir" şeklindeki açıklamaların ters tepebileceğine dikkat çekiyorlar. Ancak bazı politik yorumcular da bu tür söylemlerin belli bir kitleyi etkilediğinin altını çizerek, seçimlerden, ND'nin az bir farkla da olsa, galip çıkabileceğini belirtiyorlar.
