HABER

Yunanistan'la herşey güllük gülistanlık değil

Yunanistan'la herşey güllük gülistanlık değil

IANKARA (İHA) - Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri Yiğit Alpogan, 1999'dan sonra Türk-Yunan ilişkilerin geliştiğini, ama her şeyin güllük gülistanlık olmadığını ve sorunların devam ettiğini söyledi.

Alpogan, bazen bazı ülkelerin Türkiye'nin ılımlı İslam memleketi olduğu yönünde mesajlar verdiğini, ama bunu kabul etmediklerini belirtti. Bazı ülkelerin parlamentolarının kendilerini tarihçi yerine koyup, "Türkler Ermeni soykırımı yaptı" diye kararlar aldığını ifade eden Alpogan, "Gelecek nesiller bundan utanç duyacaklar" dedi. Alpogan, Kıbrıs sorunu konusunda da, "Tango yapmak için iki kişi gerekir. Kıbrıs sorunu, Türk tarafının pistte tek başına tango yapmak zorunda bırakılmasıdır" şeklinde konuştu. Alpogan, terörist başı Abdullah Öcalan'ın yeniden yargılanması konusundaki muhtemel alternatifler üzerinde çalıştıklarını da bildirdi.

Alpogan, TED Ankara Koleji Söyleşi Günleri kapsamında öğrencilerle buluştu. TED'in İncek'te bulunan Ankara Koleji'nde düzenlenen söyleşiye katılan Alpogan, öncelikle Genel Sekreteri olduğu MGK hakkında öğrencilere bilgi verdi. 1 Ekim 2004 tarihinde MGK'nın ilk sivil genel sekreteri olarak göreve başladığını ifade eden Alpogan, daha sonra öğrencilerin sorularını cevapladı. Kuzey Irak ile ilgili bir soru üzerine Alpogan, Türkiye'nin bütün bir Irak istediğini vurguladı. Irak'ın toprak bütünlüğü içerisinde bir ve beraber şekilde kalmasının en büyük temennileri olduğunu anlatan Alpogan, Irak'taki süreç hakkında bir değerlendirme yaptı. Irak Anayasası'nın Ağustos ayına yetişip yetişmemesi konusunda bazı şüpheleri olduğunu ifade eden Alpogan, yıl sonunda yeni Anayasa'ya göre yeni bir seçim yapılacağını kaydetti. Alpogan, "Irak halkı zaten temennisini ortaya koydu. Irak halkı, etnik ve dinsel ayrımlar göz önüne alınmaksızın yeni bir yönetimin ortaya çıkması, yeni bir Anayasa'nın

yapılması ve kuruluş hazırlıklarının bitirilmesi ile de dünya milletleri arasında yerini almasını istiyor. Hala bu süreç işliyor" dedi.

Alpogan, başka bir soru üzerine de Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilere değindi. İki ülke arasında 1999'dan beri çok şeylerin değiştiğini ifade eden Alpogan, "Eskide onlarla konuşamazdık. Onlar konuşacak bir şey yok diyordu. Şimdi konuşuyoruz. Anlaşmalar imzalıyoruz. Ekonomik, ticari, turizm, bilimsel ve teknik alanda işbirliğimiz artıyor. İki ulus birbiriyle ticarete başlar ve devam ederse bu iyi bir şeydir. Ticaret hacmimiz 2 milyar doları aştı. Bu 1999'dan önce 250 milyon dolardı. Geçen sene 900 bin Türk ve Yunanlı birbirlerinin ülkelerin ziyaret etti. Yatırımlar artıyor. Türkiye'de şu anda 76 Yunan firması çalışıyor" şeklinde konuştu.
İki ülke arasındaki sorunların bitmediğini, her şeyin "güllük gülistanlık" bir durumda olmadığını vurgulayan Alpogan, sorunların devam ettiğini dile getirdi.

"TÜRKİYE EGE'YE ÇIKAMAZ"

Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunların neler olduğunu bir bir anlatan Alpogan, öncelikle iki ülkenin arasındaki ilk sorunun "Ege'de sorun mu var sorunlar mı var?" ihtilafı olduğunu söyledi. Yunanistan'ın kara suları sınırını 6 milden 12 mile çıkartmak isteğini söyleyen Alpogan, "Eğer Yunanistan bunu yaparsa Türkiye Ege'ye çıkamaz hale gelir. Biz 6 mil olarak kalmasını istiyoruz" dedi. Hava sahası konusunda da sorunlar yaşandığını kaydeden Alpogan, Ege'deki hava sahasının uluslararası bir alan olduğunu ama buranın kontrolünün Atina'da bir merkeze verildiği için Yunanistan'ın burada egemenlik iddia ettiğini söyledi.

Yunanistan'ın bu yüzden sahada yapılan tüm uçuşların önceden haber verilmesini, hatta uçuş planlarını istediğini kaydeden Alpogan, "Milli hava sahası olursa haber verilir. Ama bu uluslararası hava sahasıdır. Yunanistan, 'FIR merkezi bende bana haber vereceksiniz' diyor. Uluslararası hava sahasında hareket aynı denizlerde olduğu gibi serbesttir. Haber vermek kimseden beklenmez. Bunu yapmamanız lazım. Ne zaman bir Türk uçağı hava sahasına girerse kendinizi tanıtın diyor. Yunanistan zaman zaman askeri uçakların kendi hava sahasını ihlal ettiği savunuyor. İhlal olmayan bir şey, Yunanistan'ın bu tavrı yüzünden ihlal olarak gösteriliyor" diye konuştu.
Milli hava sahası konusunda da Yunanistan'ın farklı bir tavır içinde olduğunu anlatan Alpogan, "Kara suyun sınırı ne kadarsa hava sahası sınırı da odur. 191 devlet var 190'ının anlayışı budur. Sadece Yunanistan diyor ki 'benim karasuyu sınırım 6 mil, hava sahım'" şeklinde konuştu.

Alpogan, Türkiye'nin laik bir devlet olduğunu ve bunun tartışılmayacağını kaydetti. Alpogan, "Bazen ılımlı İslam memleketi olduğumuz, başka İslam ülkelerine örnek olduğumuz mesajları veriliyor. Bunu kabul etmiyor, her duyduğumuzda itiraz ediyoruz" dedi. Sözde Ermeni soykırımı konusunda da değerlendirmelerde bulunan Alpogan, bu iddiaların ne kadar gayri ciddi iddialar olduğunun bilindiğini söyledi. Son olarak Polonya'nın parlamentosunda sözde Ermeni soykırımın kabul ettiğini hatırlatan Alpogan, "Her ülkede parlamentoların görevi yasamadır. Kendilerine tarihçi yerine koyup Türkler Ermeni soykırımı yaptı diyorlar. Gelecek nesiller bundan utanç duyacaklar. Bunlar utançla hatırlanacak kararlar olacak. Yüz kızartıcı bir durumdalar. Buna Polonya parlamentosu da dahildir" açıklamasında bulundu.
Kıbrıs konusunda da konuşan Alpogan, Kıbrıs'ta Türkiye'nin yapacağı bir şey kalmadığını, Annan Planı'nı Türkler'in kabul, Rumlar'ın ise reddettiğini söyledi.

Alpogan, "Buna rağmen bize gelir 'haydi çözelim' denirse, bunu saygıyla karşılarız. Ama bu iş sadece Türkiye ile olmuyor. Tango yapmak için iki kişi gerekir. Kıbrıs sorunun, Türk tarafının pistte tek başına tango yapmak zorunda bırakılmasıdır" dedi.

Alpogan, terörist başının yeniden yargılanması konusunda da, "Bu konuda tartışmalar var. Bütün boyutları ile bizim genel sekreterliğimizde dahil olmak üzere değerlendirilmektedir. Ortada böyle bir karar yoktur. Ama biz muhtemel alternatifler üzerinde çalışıyoruz. Bunu yaparken Türkiye'nin uluslararası yükümlülüklerini de göz önüne alıyoruz" dedi.

En Çok Aranan Haberler