Bir belgesel çalışması için Türkiye'ye gelen Yunanlı gazeteci Thomas Sideris, burada gördüğü belediyeciliğin kendisini oldukça şaşırttığını belirterek, Yunanistan'da iflasın eşiğinde olan belediyeciliğin ancak Türkiye'yi örnek alarak düzelebileceğini söyledi.
Lozan Anlaşması sonrası gerçekleşen nüfus mübadelesi ile ilgili bir belgesel hazırlamak üzere Tuzla'ya gelen ve çalışmaları sırasında Tuzla Belediyesi'ni de ziyaret eden Yunanlı gazeteci yazar Thomas Sideris, Yunanistan'a dönüşünde kaleme aldığı makalesinde izlenimlerini aktardı. Avrupa Birliği üyesi Yunanistan'daki belediyecilik ile Tuzla'da şahit olduğu belediyecilik anlayışını örneklerle mukayese eden Yunanlı gazeteci, Yunanistan'da belediyeciliğin tümüyle iflas ettiğini, Tuzla'da gördüğü belediyeciliğin ise sosyal ve insani boyutuyla Avrupa'ya örnek teşkil ettiğini vurguladı. Yunanistan'da belediyelerin elektrik ve su faturalarını ödeyemeyecek halde olduğunu dile getiren Sideris, hükümetin de belediyelere yönelik hiçbir etkisi ve kontrolü bulunmadığını ifade etti. Sideris, Yunanistan'daki ekonomik krizin aslında insanlık krizi olduğunu yazdı. Tuzla'da gördüğü belediyeciliğin ise gerek teknik boyutuyla, gerekse insani boyutuyla hayranlık verici olduğunu ifade eden Sideris, makalesinde Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı'nın uyguladığı sosyal belediyeciliği ve insani yönlerini örneklerle dile getirdi.
“TÜRKİYE'DE BİR BELEDİYE FARK YARATIYOR”
Yunanistan’da çoğu belediyelerin bitmiş durumda olduğunu belirten Thomas Sideris, “Okulların yakıt masraflarını karşılayacak paraları olmadığı için öğrenciler üşüyor. Okulların ihtiyaçlarını karşılayacak, sokakları temizleyecek ve su faturalarını ödeyecek paraları yok. Piraeus’un bir belediyesi olan Keratsiniou Drapetsonas’da anaokulları ve okulların suları belediyenin su faturalarını ödememesinden kesildi. Yunanistan belediyelerinin bu durumu için sadece ekonomik krizi suçlayamayız. Uzun yıllar boyunca Yunan hükümeti onlara karşı kayıtsız kalmış ve belediye başkanları üzerinde hiçbir kontrolü olmamıştır. Birkaç gün önce Thessaloniki Belediyesi’nin eski belediye başkanı, bir grup çalışan ve ortaklarıyla 18 milyon euroyu zimmetine geçirmek suçundan mahkemece ömür boyu hapse mahkum edildi. Bugün bile Troyka devlet memurlarının işten çıkarılmasını soruştururken, belediye başkanlarının kendi seçmenlerini illegal olarak işe aldıklarını gözlemlemiştir. Yani, onlar gereksiz çalışanların maaşları ile belediye bütçesi üzerinde bir yük koyuyorlar. Keratsiniou-Drapetsonas Belediyesi, 200 gönüllüyü düzenli çalışan gibi gösterip ödeme çıkardı. Tüm bu yasadışı eylemler, rüşvet ve kamu parasının boşa harcanması mahkemede de neticelenmiyor” dedi.
Yunanistan’da belediyelerin yetkililerinin küçük nedenlerle sık sık grevler yaptıklarını da belirten Sideris, “Sendikacılar ve işçi sendikaları sadece kendi haklarını konuşuyor, nasıl üretken olabiliriz ya da nasıl vatandaşlara daha iyi hizmet verebileceğini değil. Tüm mali sorunlar büyülü bir şekilde çözülse bile Yunan Cumhuriyeti’nin belediyeleri aynı görüntüde devam edecek gibi görünüyor. Hem belediye başkanı hem de şehirlerde çalışan işçiler, çok çalışmayı ve topluma destek olmayı öğrenmeliler. Yunanistan’daki ekonomik kriz aslında insanlık krizidir. İşlerini ve gelirlerini kaybeden insanların sonu aç ve evsiz sokaklarda bitiyor. Yunanistan’da belediyeler fakir insanlara destek olamazlar, çünkü halihazırda olamıyorlar” şeklinde konuştu.
Thomas Sideris, “İstanbul’un Asya tarafında Tuzla’da durum tamamen farklı. Belediye binasına girince yepyeni, modern bir binanın yanında aslında mutlak bir dinginlik hisseder. Yaklaşık 250 çalışan kendi masalarında sessizce çalışır. O gün perşembeydi, Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı’nın ilçe sakinleri ile görüştüğü gün. Her perşembe odasından çıkar, binanın alt katına iner. Masada sekiz danışmanı ile yerini alır ve etrafında 300 insan. Herkesle ne kadar uzun olursa olsun, hatta gece geç vakte kadar bile olsa birebir görüşür. Onu Yunan meslektaşlarından ayıran hiç söz vermeyecek olmasıdır. Anında problemleri orada çözer. Oracıkta sakinlerin kayıtlarına online ulaşabilen danışmanlarıyla değerlendirir ve inceler, sakinlerin aile durumu, ihtiyaç yardımı alıp almadıklarını, sosyal yardıma ihtiyacının olup olmadığını, daha önce neler aldığını kontrol eder. Tuzla Belediyesi, sosyal refah alanında haftada 7 gün sürekli çalışan yaklaşık 2 bin 500 gönüllü istihdam ediyor. Sosyal hizmet personeli düzenli olarak yardıma ve desteğe muhtaç insanları ziyaret ediyor. Durumlarındaki ilerleme ve bozulmaları kaydediyor. Personel diğer yerel kuruluşlarla işbirliği de yapar. Tuzla Belediyesi başka bir sebepten dolayı da bu konuda öncülük eder. Çok amaçlı bir merkezde fakir ve ihtiyaç sahipleri için giysiler, mobilyalar, oyuncaklar, elektrikli ev aletleri toplar. Eşyalar yıkanıp ütülenir ve birinci katta raflarda sınıflandırılır, öyle bir yer ki dezavantajlı bir merkezden çok bir süpermarkete benziyor. Fakir ve yoksul olanlar bunları denedikten sonra alırlar. Belediye en son 80 ikinci el elektrikli tekerlikli sandalyeyi Hollanda’dan indirimli fiyata aldı. Onlar önümüzdeki birkaç gün içinde engelli insanlara dağıtılacak” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz