HABER

Yürek dayanmaz!

Asansör faciasında hayatını kaybedenler gözyaşları içinde toprağa veriliyor

Yürek dayanmaz!

Mecidiyeköy'de yıkılan Ali Sami Yen Stadı'nın arazisine yapılan inşaatın asansörü 32. kattan zemine çakıldı. Olayda 10 işçi hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden işçiler gözyaşları içinde toprağa veriliyor.


MENDERES MEŞE

İstanbul Şişli'deki bir rezidans inşaatında meydana gelen asansör kazasında hayatını kaybeden 10 işçiden biri olan 23 yaşındaki Menderes Meşe, memleketi Sivas'ta gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurlandı.


İstanbul'daki bir rezidans inşaatında meydana gelen asansör kazasında hayatını kaybeden Menderes Meşe toprağa verildi.


Taziyeleri kabul eden baba Hatem Meşe ve kardeşi Rasim Meşe, gözyaşlarını tutamadı. Evlerine Türk Bayrağı asılan acılı aile, uzun süre gözyaşlarına hakim olamadı.


Cenazeyi baba ocağına getiren Menderes Meşe'nin aynı şantiyede çalıştığı iş arkadaşlarından Hasan Hanbay, Menderes Meşe'nin arkadaşlarını ve işi seven neşe dolu bir insan olduğunu belirterek, "İnanmak elde değil" diyerek gözyaşlarına hakim olamadı.


Baba Hatem Meşe ise, "Çok üzüldük ama elimizden bir şey gelmiyor. Bu kazada hatalıların görevini yapmayanların cezalandırılmasını istiyoruz. Devlet buna el atsın bir daha böyle kazalar olmasın" dedi.


Kardeşinin düğünü için İstanbul'a çalışmaya giden genç işçinin naaşı kılınan cenaze namazının ardından 9 ay önce hayatını kaybeden annesinin yanına Eşikli köy mezarlığına defnedildi.


CENGİZ TATOĞLU

İstanbul'daki asansör faciasında hayatını kaybeden Zonguldaklı işçi Cengiz Tatoğlu, köyünde toprağa verildi. İki gün bayram izni alan oğlunun bayrama gelemeyeceğini söylediğini ifade eden Baba Selim Tatoğlu ise "Suçlu kimse, suçunun cezasını çeksin" diyerek göz yaşlarına boğuldu.


İstanbul'da yapımı süren rezidansta 10 işçi ile birlikte asansör faciasında hayatını kaybeden iki çocuk babası 40 yaşındaki Cengiz Tatoğlu'nun cenazesi Zonguldak'ta defnedildi.


Beycuma beldesine bağlı Tatoğlu köyünde kılınan cenaze namazının ardından aile mezarlığına defnedilen Cengiz Tatoğlu'nun yakınları göz yaşlarına hakim olamadı.


Tatoğlu'nun eşi Sevim ve büyük kızı Ceren ile birlikte uzun süre mezarın yanında oturarak gözyaşı döktü. Tatoğlu'nun eşi Sevim Tatoğlu, güçlükle ayakta durabildi.


"KAFES UZUN ZAMANDIR ÇALIŞMIYORMUŞ"

Olayı öğrendikten sonra İstanbul'a gittiğini söyleyen baba Selim Tatoğlu, "Baba Selim Tatoğlu, "O kafes uzun zamandır çalışmıyormuş. O gün saat 14.00'de kafese çalışır raporu vermişler. Artık orasını ben bilmiyorum. "


"Ben olayı gece 01.30 itibariyle duydum. Sabah 06.00'da İstanbul'daydım. İlle ki hayalleri olacak. Gençti. Ailesi İstanbul'daydı, biz de istedik Zonguldak'a gelmesini. Ama olmadı. 15 seneden beri İstanbul'da çalışıyordu" dedi.


CENGİZ BİLGİ

Şişli'de inşaatta asansörün düşmesi sonucu hayatını kaybeden 10 işçiden 30 yaşındaki Cengiz Bilgi'nin cenazesi, Bursa'da toprağa verildi.


Bilgi'nin cenazesi, Osmangazi ilçesi Küçükbalıklı Mahallesi'ndeki Küçükbalıklı Merkez Camisi bahçesine getirildi.


Taziyeleri kabul eden işçinin babası İbrahim Bilgi, gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunu en son Ramazan Bayramı'nda gördüğünü söyledi.


Onunla bir-iki gün aralıklı olmak üzere telefon görüşmesi de yaptığını belirten Bilgi, "Bana, inşaattaki asansörün arızalı olduğunu söylemedi. 'İşin zor mu?', 'Tehlikeli bir durum var mı?' diye sorardım. O da 'Başımıza bir şey gelirse asansörde yaşanacak arızadan gelir' derdi" ifadesini kullandı.


Cengiz Bilgi'nin amcasının oğlu Mehmet Bilgi ise kuzeniyle son telefon görüşmesini birkaç gün önce gerçekleştirdiğini anlattı. Bilgi, kuzeninin, asansörde zaman zaman arızalar yaşandığını dile getirdiğini aktardı.


Cenaze, işçinin ailesi ve yakınlarının yanı sıra AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun ve vatandaşların katılımıyla öğle vakti kılınan cenaze namazını müteakip Küçükbalıklı Mezarlığı'nda defnedildi.


Şişli'de inşaatta asansörün zemine düşmesi sonucu hayatını kaybeden 10 işçiden 21 yaşındaki Hıdır Ali Genç'in cenazesi, memleketi Tunceli'nin Pertek ilçesinde toprağa verildi.

Tunceli Üniversitesi Maliye Bölümü 2. sınıf öğrencisi Genç'in cenazesi, Pertek ilçesine bağlı Söğütlütepe köyüne getirildi. Oğlunun iş kazasında yaşamını yitirdiğinden haberi olmayan anne Songül Genç, cenazenin getirilişi sırasında sinir krizi geçirdi. Üzülmemesi için ilk etapta oğlunun kazadan yaralı kurtulduğu yönünde bilgilendirilen anne Genç'i, cenaze töreni sırasında yakınları teskin etmeye çalıştı.

Hıdır Ali Genç'in cenazesi, helallik alınması ve dua okunmasının ardından köy mezarlığına defnedildi. Genç'in ablası Dilan ve bazı yakınları, törende gözyaşlarını tutamadı.


Hıdır Ali Genç'in birlikte çalıştığı babası Mustafa Genç, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Bu, bir cinayettir. Sorumsuzluktan başka bir şey değil. Yapılan cinayettir. 10 insanın orada ölmesi bir cinayetti. Hepsi 17 yaşında, 20 yaşında gençler" dedi.

Asansörün 3-4 gündür bozuk olduğunu ileri süren Genç, "Elektrik sorunu var. Söyledik, kimse ilgilenmedi" iddiasında bulundu.


Genç, şunları söyledi:

"10 canın hepsi öldü. Ben 2 yıldır orada çalışıyorum ama çocuğum işe başlayalı daha 5 gün oldu. Ovacık'ta üniversite öğrencisiydi. Asansöre binerken yanına gittim, 'Oğlum bir sıkıntı var mı?' dedim, 'Baba ben çocuk muyum?' dedi. Kapıyı kapattı, bana el salladı, gülümsedi. Ben de yukarı çıktım. Bir ses geldi. Koştum geldim, asansör 32. kattan yere çakılmış. İtfaiye 5-6 saat uğraştı."

Baba Mustafa Genç, olayın takipçisi olacaklarını belirterek, "Davamın peşini bırakmayacağım" dedi.


İSTANBUL Mecideköy’deki Torun Center rezidans inşaatında meydana gelen asansör kazasında hayatını kaybeden 10 işçiden 19 yaşındaki Ferdi Kara ile ağabeyi 25 yaşındaki Tahir Kara, memleketleri Gümüşhane’nin Şiran ilçesi Yeşilbük Beldesi Konaklı Mahallesi’nde gözyaşları içinde toprağa verildi.

Kara kardeşler için Konaklı Camii’nde dua ardından cenazeler mahalle mezarlığına getirildi. Burada kılınan cenaze namazına Gümüşhane Valisi Yücel Yavuz, AK Parti Gümüşhane Milletvekili Kemalettin Aydın, protokol üyeleri ve köylüler katıldı. Cenazeler kılınan namaz ardından aynı yerde yan yana defnedildi. Cenaze namazı sırasında Vali Yavuz ve Milletvekili Aydın, baba Mithat Kara’yı teselli etti. Aile üyelerinden fenalık geçirenler ambulansta tedavi altına alındı.


Ferdi ve Tahir Kara, mahalle mezarlığında yan yana toprağa verildi. Kara kardeşlerin en küçüğü Gökhan Kara, ağabeylerinin mezarlarının başına dikilen ve isimlerinin yazılı olduğu tahtaları öperken, diğer kardeş Murat Kara’ yı ise arkadaşları teselli etmeye çalıştı. Cenazeler toprağa verildikten sonra mezarlığa gelen anne Arzu Kara ise çocuklarının mezarlarına toprak attı, su döktü. Gözyaşlarına boğulan anne Arzu Kara ve diğer aile üyelerini yakınları teselli etti.


Gazetecilere açıklama yapan ve çocuklarının şehit olduğunu söyleye Mithat Kara, "Dostlar sağ olsun. 4 oğlum daha var, Allah’a feda olsun. Sayın Başbakanım acılarımı dindirdi. Herkes destek oldu, acılarımı azalttılar. Çalışmaya devam edeceğim. Çocuklarıma, aileme bakmam lazım. Ayakta, dik durmam gerekiyor. Ölenlere örnek oldum, kalanlara da örnek olmam lazım" dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da acılı babayı arayarak başsağlığı dilediği ve her türlü desteği vereceklerini söylediği belirtildi.


Şişli'deki asansör kazasında hayatını kaybeden Bilal Bal (23), memleketi Giresun'un Şebinkarahisar ilçesinde toprağa verildi.

Sabah saatlerinde Ahırcık köyü Velioğlu Mahallesi Camisi'nin morguna getirilen Bal'ın cenazesi, morgdan alınarak helallik için baba evine götürüldü.

Helallik alınması sırasında ağıtlar yakan anne Gülsen Bal ile Bilal Bal'ın küçük kardeşi Emre Bal baygınlık geçirdi. Aileyi yakınları teskin etmeye çalıştı.

Bal'ın cenazesi, Velioğlu Mahallesi Camisi'nde öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından mahalle mezarlığında toprağa verildi.


Törende baba Hüsnü Bal'ın güçlükle ayakta durabildiği görüldü.

Cenaze töreni sırasında jandarmanın çevrede geniş güvenlik önlemi aldığı gözlendi.

Cenazeye Bal ailesinin yakınları ile Kaymakam Erkan Kalender, Alucra Belediye Başkanı Asım Kaymakçı, Şebinkarahisar Belediye Başkanı Şahin Yılancı, ilçe protokolü, vatandaşlarla Bilal Bal'ın çalıştığı iş yeri adına ustabaşı Cemalettin Kül katıldı.


Baba Hüsnü Bal'la görüşen Kül, iş yerlerinin 10 cenazeye de temsilci gönderdiğini belirterek, "Biz buraya geldiğimiz gibi şirkete de döndüğümüzde yakınlarını kaybeden cenaze sahiplerine her türlü maddi ve manevi yardımda bulunacağız. İşyerim bana bu yetkiyi verdi" dedi.

Şişli'de şantiyede asansörün düşmesi sonucu hayatını kaybeden işçilerden Bilal Bal'ın, ailesinin geçimine katkı yapmak ve düğün parasını biriktirmek için inşaatta çalışmaya başladığı, Bal'ın aynı zamanda İstanbul'da yanında kalan ve kan değerlerindeki bozukluk nedeniyle tedavi gören kardeşi 20 yaşındaki Emrah Bal'ın da tedavisini yaptırdığı öğrenilmişti.


MECİDİYEKÖY’deki rezidans inşaatında meydana gelen asansör faciasında yaşamını yitiren 10 işçiden biri olan 45 yaşındaki 1 çocuk babası İsmail Sarıtaş’ın cenazesi, düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. Yakınlarının yardımıyla güçlükle ayakta durabilen Nezahat Sarıtaş, eşinin tabutuna dokunarak gözyaşı döktü.


Sarıgazi Cemevi’nde öğlen vakti düzenlenen törene İsmail Sarıtaş’ın eşi Nezahat, kızı Irmak (11), babası Hüseyin Sarıtaş, kardeşleri Gülay, Tülay, Haydar, Ferit, Barış Sarıtaş’ın yanı sıra çok sayıda yakını ve çalışma arkadaşları katıldı. Tören öncesi Sarıtaş’ın ailesi cemevi bahçesinde taziyeleri kabul etti.


Tören öncesi Sarıtaş ailesi ve çalışma arkadaşları basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Oğlunu kaybeden acılı baba Hüseyin Sarıtaş ise " Oğlumun tüm bedellerini ödemeleri gerekiyor. Benim oğlum, nazlım, dürüst, çalışkan, işyerine hainliği olmayan bir insandı. Onun için hakkının talep edilmesini istiyorum.


Bu kadar dost edinen bir evlat yetiştirdiğim için de gurur duyuyorum" dedi. Sarıtaş’ın kardeşi Haydar Sarıtaş, "Şimdi konuşma yanlış olur. Zamana bırakmak gerekiyor. Zaman her şeyin ilacıdır. Ben şu anda bir şey söyleyemem fazla" dedi.


Tören öncesinde konuşan İsmail Sarıtaş’ın çalışma arkadaşlarından Serkan Göktaş, "Asansör daha önce birkaç defa daha düştü. Söylüyorduk ama ilgilenen olmuyordu. Her defasında bize, ’Halledeceğiz, sıkıntı yok’ diyorlardı. Alçak katlardan düştüğü için ciddi bir yaralanma yada ölüm olayı yaşanmıyordu.


Bir defasında içerisinde 7-8 kişi varken düştü" dedi. Göktaş, basın mensuplarının asansörlerin gece-gündüz sürekli kullanılmasının bir sıkıntı doğurup doğurmadığının sorması üzerine ise, "Hemen hemen her sabah işe geldiğimizde en az bir asansör arızalı oluyordu. Öğlen saati bir bakıyorduk tamir edilmiş bile. Bu şekilde onarım olmaz ki. Bir vida sıkmakla o iş halledilmez ki. Sonuçta 20-25 kişiyi taşıyan bir asansör bu.


Geçtiğimiz günlerde ben gece mesaisinde mahsur kaldım. Malzeme taşıyordum. Asansör aniden durdu. Yardım çağırdım, geldiler. Tek yaptıkları bir vida sıkmak oldu. Sonra ’çalışmaya devam edin’ dediler" şeklinde konuştu.


İnşaattaki iş güvenliği hakkında konuşan işçi Dursun Akdağ ve beraberindeki arkadaşları, "İnşaatta iş güvenliği yok. Kesinlikle sıfır güvenlik var " ifadesini kullandı. Bazı işçiler, "Bir daha aynı inşaatta çalışacak mısınız" sorusu üzerine de, "Birlikte çalıştığımız, aynı yerde birlikte yediğimiz, içtiğimiz 10 arkadaşımızı kaybettik. Bir daha çalışmayız orada" dediler.


Feryat eden bir kadın "Garibanlar hep böyle tek tek ölecek mi. Türkiye’de yaşamadığım için rahat konuşuyorum. Biz gavurun memleketinde bile bu rezaleti görmedik. Biz kendi hakkımızı arıyoruz. Hani bu insanların hakkı? Ne zamana kadar bu insanlar ölecek. "


Yakınlarının yardımıyla güçlükle ayakta durabilen acılı eş Nezahat Sarıtaş, cenaze namazının kılınmasının ardından omuzlara alınan eşinin tabutuna dokunarak uzun süre gözyaşı döktü.


Sarıtaş’ın cenazesi Sancaktepe Yenidoğan Mezarlığı’nda toprağa verildi.

En Çok Aranan Haberler