“yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması” Toplantısı

Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Türkiye’ye vize belasını Avrupalıların değil, 1980 darbesinin attığı bir kazık olduğunu söyledi. Bağış, “bize vize uygulamayan ülkelerin 1980 darbesi sonrası, o dar vizyonlu zihniyetin göz yumması, hatta teşvik etmesi sonucu vatandaşlarımıza vize uygulaması sorunu ile karşılaştık. O atılan kazığı hala çıkarmaya çalışıyoruz” dedi.

Yurtdışı Türkler ve Araba Toplulukları Başkanlığı tarafından Marriot Otel’de düzenlenen “Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması” toplantısının açılışına katılan Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Türkiye’nin artık çok farklı bir noktaya geldiğini ve bu gelişmeleri yurt dışına yaptıkları seyahatlerinde gördüklerini söyledi. Türkiye’nin artık değiştiğini vize konusunu açtıklarında gördüklerini belirten Bağış, iktidara geldiklerinde vize konusunu gündeme getirdiklerinde konuşmak dahi istemeyen bazı Avrupalıların, şimdi vize konusunda size kolaylıklar sağlayalım diyenlerin olduğunu kaydetti. Kendilerinin vize kolaylığı istemediklerini, vize muafiyetini istediklerini ifade eden Bağış, “Biz vatandaşlarımızın Avrupa Birliği’ne üye ülkelere vizesiz gidebilmesini istiyoruz. Ama iğneyi kendimize batırıp, çuvaldızı onlara göstermemiz lazım. Bu vize belası bize Avrupalıların değil, 1980 darbesinin attığı bir kazıktır. 1980’ne kadar 1963’de imzalanan Ankara Antlaşması nedeniyle bize vize uygulamayan ülkelerin 1980 darbesi sonrası, o dar vizyonlu zihniyetin göz yumması, hatta teşvik etmesi sonucu vatandaşlarımıza vize uygulaması sorunu ile karşılaştık. O atılan kazığı hala çıkarmaya çalışıyoruz. Ama bunda sizlerin desteğine çok ihtiyacımız var” dedi.

Türkiye’nin gücünün farkına varıldığında başkalarının da bu gücün farkına varacaklarını söyleyen Bağış, “Türkiye olarak çok önemli bir ülkeyiz. Stratejik olarak önemli bir ülkeyiz. Genç nüfusumuzla önemli bir ülkeyiz. Avrupa Birliği için elzem bir ülkeyiz. Yurt dışında bulunan sivil toplum örgütlerinin seslerinin daha gür çıkmasını istiyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin ufkunun çok açık olduğunu ve bilgiyle donatılmış Türkiye’nin çok daha ileri gideceğini kaydeden Bağış, Türkiye’nin kendin emin bir ülke olduğunu, Türkiye’nin Avrupa’nın 6., dünyanın 16. büyük ülkesi olduğunu söyledi. Türkiye’nin gündemi belirlenen ülke olmaktan daha çok uluslararası gündemleri belirleyen ülke olduğunu görüldüğünü belirten Bağış, “Türkiye’nin yükselmesinden herkes gurur duyuyor” dedi.

Türkiye’nin değişim sürece içerisinden geçtiğini belirten Bağış, “Türkiye’de bir zihniyet devrimi yaşıyor. Bundan sizlerinde etkilenmemesi imkansız. Ama şunu gördük. Bizim ortak faydalarımız farklılıklarımızdan çok güçlü. Aramızda farklılıklarımız olacak. Aramızda, Alevi’si de olacak Sünni’si de olacak. Türk’ü Kürt’ü de olacak. Sağcısı olacak solcusu olacak. Ama bizim ortak paydalarımız bunlardan daha çok güçlü. Çünkü bir şeyle mücadele ederken bize karşı bir ayrımcılıkla, hata son zamanlarda artan ırkçılıkla mücadele ederken, o aramızdaki farklılığı karşımızdakilerin de hiç umursamadığını sizlerde görüyorsunuz. Onun için bizim güçlü olmamız lazım” dedi.

Tekerliği yeniden icat etmeye gerek olmadığını söyleyen Bağış, bunu başaran toplumların dünyada ne kadar güçlü lobilere sahip olduğunu herkesin gördüğünü söyledi.

Türkiye’nin AB sürecindeki en büyük engelin önyargılar olduğunu belirten Bağış, “Son dönemde üye olan bazı ülkelere bakın… Türkiye o ülkelerden en az 20-30 yıl ileridedir. Alt yapısıyla eğitim, sistemiyle çok önde. Ama maalesef o ön yargıları kıramadığımız için bize 1960’lardaki Türkiye muamelesi yapmaya çalışanlar var. O zamanların Türkiye’sinin kişi başına 400 dolar geliri vardı. Bugün 11 bin dolar. O gün 14 tane üniversitemiz vardı, şimdi ise 180 tane ve daha fazlaları geliyor. Türkiye çok farklı bir noktaya doğru gidiyor. Ama bu hissettire bilmemiz lazım. Bunu hissettire bilmek için, bizim gerçekten iyi okumuş nüfusa ihtiyacımız var” diye konuştu.