Spor Basını'nın usta kalemi Yusuf Kobal Türk Sporu'nun asırlık iki çınarı G.Saray ve F.Bahçe'nin pazar günü sergilediği ve bizi tüm dünyaya rezil eden derbiyi sizler için yorumladı.
Bu derbi, ülkeyi gerdi
Öteden beri, toplumları uyutmanın en iyi yolu futbol.
Hele bizim ülkemizde, dünyanın en önemli derbisi diye sunulan Galatasaray -Fenerbahçe maçları, üzerine üretilen iddialara çoğu zaman yetişemediği için de böyle kavgalı biçimler alıyor.
Sahada futbolun yetersiz kaldığı, oyunculardaki taban durumunun da kısıtlılığından kaba kuvvet kaçınılmaz oluyor.
Pazar günü oynanan derbide yaşananların altında yatan en önemli neden, yıllarca süren Fenerbahçe Galatasaray kamplaşmasının dışa vurumundan başka bir şey değil aslında.
Toplumumuzun son yıllarda itinayla beslediği takım tutma ruhu, git gide bozulan dünya görüşümüzle de örtüşünce, hemen her köşemize işlemiş olan şiddet bir biçimde sahada da kendini gösteriyor.
Asıl problem oynayanlarla izleyenlerin, ya da yönetenlerin spora, futbola rakibe bakış açısında saklı.
Bir biçimde nefret beslenip, üzeri ezeli mezeli gibi, yüz yıllık dostluk gibi örtülerle örtülüyor.
Maskeli, sinsi bir durum kısacası yani.
Sahada futbol oynayabilmek adına yetersiz kalan gençler de, kurtuluşu şiddette buluyor. Çünkü üzerine çok şey söylenen maçı kaybettiğiniz zaman, oyuncu olarak siz de bitiyorsunuz.
Şampiyonluk umudunu önceden tüketen iki korkak teknik adamın karşılıklı taktik beceriksizliği, puan kaybının tam anlamı ile havlu atmak anlamına geldiği bir maçta, iki tarafı da gündem değiştirmeye itti aslında.
Maçın ilk 30 dakikası hariç, genelde beraberliğe razı bir görüntü ile seyreden futbol, sahadaki futbolcu kavgalarının gölgesinde kalıp tartışmaya açılmazken, kim kazanmak için çaba harcadı ki?
Camialarına bunun hesabını vermeye hazırlanırken, ucuzuna kaçıp kendi taraftarına şirin görünebilme adına, kimi direği, kimi rakibi tekmelerken, yumruklarken bizi kandırdılar.
İşin bir de traji komik yanı var.
Sıcak gündemden bir de haber size:
Lugano, sahada yaşanan kavgada ,kulağından ve suratından yaralandığı için sabah yapılan antrenmana katılamadı.
Vah ki ne vah