Kur'an-ı Kerim’de 12. Sırada yer alan Yûsuf suresinin toplam 111 ayeti vardır. Mekke döneminde inmiş olan surede, Yûsuf peygamberin hayatından olaylar anlatıldığı için ismi Yûsuf suresidir. Surenin son 7 ayeti ise Allah’ın varlığı ve birliği ile ilgili bilgilere dayanır. Müslümanlar için pek çok fazilete sahip olan Yûsuf suresinin 21. ayeti de hem din araştırmacılarının hem de müminlerin üzerinde durduğu bir ayettir. Yûsuf suresi 21. ayet mutlaka ezberlenmesi ve Türkçe meali öğrenilmesi gereken bir ayet olarak öne çıkar.
Yûsuf suresi 21. ayet okunuşu özellikle bu ayeti ezberlemek isteyenlerin araştırdığı bir konudur. Kur'an-ı Kerim’de Arapça olarak yazan ayeti okumak için Arapça bilmek gerekir. Yûsuf suresi 21. ayet Arapça yazılışı şu şekildedir:
Arapça okuma ve yazmayı bilmeyen kişiler için ise surenin Türkçe okunuşu önemlidir. Yûsuf suresi 21. ayet Türkçe okunuşu aşağıda yazılıdır:
Yûsuf suresi 21. ayet anlamı, bu ayette ne denmek istediğini araştıranların üzerinde durduğu bir konudur. Arapça olarak okunuşunu ezberlemekle birlikte bu ayeti daha iyi kavramak için mealini de bilmek gerekir. Yûsuf suresi 21. ayet meal için aşağıya bakabilirsiniz:
Yûsuf suresi 21 ayet Türkçesi, bu ayeti daha iyi anlamak isteyenlerin öğrenmesi gereken bir detaydır. Ancak Türkçe meali, ayeti anlamaya yetmeyebilir. Yûsuf suresi 21. ayet tefsiri sayesinde bu ayetin alt metinleri daha iyi anlaşılabilir. Yûsuf suresi 21. ayet tefsiri şu şekildedir:
Yüce Allah’ın yardımı ve himayesi sayesinde Hz. Yûsuf tehlikelerden kurtularak Mısır’ın ileri gelen devlet adamlarından birinin evine köle olarak yerleşti. Bazı kaynaklarda onu satın alan şahsın, Mısır kralının maliye nâzırı veya Mısır (Menfîs) şehrinin valisi ve muhafız askerlerin kumandanı Potifar olduğu bildirilmektedir (Tekvîn, 37/36, 39/1; İbn Âşûr, XII, 245). Kur’an bu zatı ismiyle değil, “el-azîz” unvanıyla anar (Yûsuf 12/30, 51). İleride yüksek bir makama getirilecek olan Hz. Yûsuf da aynı unvanla anılacaktır (Yûsuf 12/78). Bu durum, “el-azîz” sıfatının Mısır’da yüksek bir resmî unvan olduğunu ifade eder. “el-Azîz” kelimesinin sözlük anlamı da “kudretli ve itibarlı kimse” demektir. Hz. Yûsuf, bu üst düzey yöneticinin hizmetinde kaldığı süre zarfında devlet yönetimiyle ilgili bilgi ve deneyimini geliştirmiştir. Aziz’in, Hz. Yûsuf hakkında karısına söylediklerine bakılırsa, onu gördüğü andan itibaren zekâ ve kabiliyetini sezdiği ve onun gelecekte büyük işler yapabileceği kanaatine vardığı anlaşılır. Bu sebeple ona köle muamelesi değil, evlât muamelesi yapmıştır.
Kaynakların bildirdiğine göre Aziz’in karısının adı Zelîha veya Züleyha’dır. Yahudiler ona Raîl derler (Kurtubî, IX, 158; İbn Kesîr, IV, 306; İbn Âşûr, XII, 245; Ömer Faruk Harman, “Yûsuf”, İFAV Ans., IV, 507). “... ve bunu olayların yorumunu öğretelim diye de yaptık” meâlindeki cümle, Hz. Yûsuf’un devlet yönetimine ait konularda eğitimden geçirildiğine işaret eder. En azından imkânları bol, görgülü ve kültürlü bir ortamda kalmakla devlet yönetimine ait bilgi ve deneyimi artmış, siyasi ve idari birikim kazanmıştır. (Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 223-224)
Ayetlerin faziletleri, Müslümanlar tarafından bilinmek ister. Çünkü bu faziletlerden yararlanmak için ayetlerin okunması gereken durumlar değişebilir. Yûsuf suresi 21 ayet fazileti ve sırları ise aşağıda sıralanmıştır:
Yûsuf suresi 21. ayetin neden okunması gerektiği merak edilir. Faziletleri ile bilinen bu ayet, özellikle suçsuz olan kişinin suçlu görüldüğü durumlarda suçsuz olduğunun ortaya çıkması için okunur. Ayrıca birini çok seven ve o kişinin de kendisini sevmesini isteyen kişiler, birine kavuşmayı isteyenler, başkalarının kalplerini kazanmak isteyen insanlar bu sureyi okuyabilir. Bezginlikten kurtulmak, işleri yoluna sokmak, eşle olan tartışmaları bitirmek, ahlaklı evlatlara sahip olmak için bu sure okunabilir.