KADIN

Yuva Dağıtan Kadın Oldum

Ayşe Özyılmazel, bugünkü köşesinde kendini savunan açıklamalara yer verdi..İşte o yazı:

Yuva Dağıtan Kadın Oldum

Ayşe Özyılmazel, bugünkü köşesinde kendini savunan açıklamalara yer verdi..İşte o yazı:

Bir gün 'o' çıktı karşıma. Bembeyazlığıyla.
Geçmiş ayrı yollardan, getirmişler karşıma. "Al" demişler "Armağan sana". Öyle bir 20 gün yaşattı ki bana, ben böylesini görmedim. Öyle güzel bir insan tanıştırdı ki bana, ben böyle adam görmedim.
Öyle bir kalp tanıştırdı ki bana, ben böyle kalp bilmedim.
Hemen evlenmek istedik, hiç ayrılmamak istedik. 20 gün az geldi onlara... Koskoca yirmi gün az mı?
Yaş farkı dolandı dillerine, yaş haddinden aşk yasak mı?
Yuva dağıtan kadın oldum.
Bize sordular mı?
Biz vicdansız mıyız?
Biz Allahsız mıyız?
Hesap sordular aşkımıza. Hesap sordular mutluluğumuzdan. 'Şarap içen türbanlı kadın' hayalini kuran şuursuz, cümleler kurmaya kalktı hakkımızda.
Tarihin sözüm ona şanlı adamı; tarihsel zalim yazılar pırtlattı.
Biri aşkıma hakkını helal etmemeye kalktı. Aşkımın annesi mi, babası mı? Helal etmek ona mı kaldı?

Benim kocam vicdansız mı?

Dost bildiklerim; en mutlu anıma koşa koşa gelip yine koşa koşa bel altından vuran yazılar yazdı. İçi sızlamadan, doğacak çocuğunu hesaba katmadan.
Baba olunca anlar mı?
Benim sevgilim kafeslenecek adam mı?
Benim kocam vicdansız, şerefsiz, beş para etmez, teneşirlerin paklayacağı adam mı?
Siz bizim neler yaşadığımızı, ne yollardan geçtiğimizi, neler çektiğimizi sordunuz mu?
Siz bizim sevgiye ne kadar susadığımızı bildiniz mi?
Arkadaş dediklerim, dost sandıklarım bu muydu?
Mutluluğu paylaşmak bu kadar zor mu? "Aman" dediler "Gizleme, anlat gerçekleri, anlarlar." "Aman" dediler "Sınır çizme, sırtını dönme, kızarlar."
Korktum, "Peki" dedim her söylenene.
Gelsinler, görsünler, görünce bizi doğrusunu anlarlar dedim ama nerede?
Hâlâ saf mıyım, neyim.

Piranalar gibisiniz...

Dünyalar güzeli kocama bakarken süzülüyor yaşlar gözümden.
Hadi ben hep vurulmuşum da ona kıyabilir miyim hiç?
Ağız tadıyla mutlu olmak yok mu kaderimde?
Piranalar gibisiniz be.
Vampirsiniz.
Olmayın be!
Size de yazık! Oturdunuz klavyenin başına yazdınız, çizdiniz. Hiç mi insanlıktan nasiplenmediniz?
Hiç mi haksızlık yapılmadı size?
Hiç mi yargısız infazlardan dayak yemediniz?
Hiç mi kendinize dönüp bakmanın şifasını bilmediniz? Şimdi ben bu satırları yazıyorum ya, haberleri olsa kızarlar bana... "Güçlü görün, gülümse, en güzel elbiselerini giy" derler bana...
Kusura bakmayın ben o kız değilim.
Ben sahtelerden ve sahnelerden çoktan indim.

Üzüntüden ölebilirim...

Evet bu sabah perişanım, evet bu sabah üzüntümden ölebilirim. "Bana kanser ol da geber inşallah" diyebilen insanların adına üzüntümden ölebilirim.
Arkadaş dediklerimin oramı buramı çekiştirip suyumu sıkmasının üzüntüsünden ölebilirim.
Hayatta kocamdan ve üç beş canımdan başka kimsem yok.
Kararlar arifesindeyim. Ben bu dünyada yaşarken her gün ölecek miyim? Gitmeli miyim?
Sevgilimin, kocamın, aşkımın nefesinden başka nefes istemiyorum artık. Onunkinden başka söz duymak istemiyorum artık.
Köşeler, sahneler, alkışlar, şöhret hiçbiri umrumda değil.
Ben sadece Ali'mle yalnız kalmak istiyorum artık.
Beni rahat bırakın.
Bizi bizle bırakın.
Hesaplar öbür dünyada kapanır, Allah'a emanet olun. Onun her şeyi bilmesi tek tesellimizdir zaten.

En Çok Aranan Haberler