EĞİTİM

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Yüz tutmak ne demek? Yüz tutmak TDK sözlük anlamı nedir?

Atasözleri ve deyimler, belirli durumları çarpıcı bir şekilde ifade eden kalıplaşmış sözlerdir. Birleşik fiiller de yeni bir anlam kazanarak kalıplaşmış bir ifade sunarlar. Ancak bu sözler geçmiş zamanlarda ortaya çıktığı için günümüzde bazılarını anlamak zordur. Bazıları ise ilk duyulduğu andan itibaren anlamını ortaya serer. Kalıplaşmış ifadelerden biri olan Yüz tutmak ne demektir? Yüz tutmak, TDK sözlük anlamı nedir?

Yüz tutmak ne demek? Yüz tutmak TDK sözlük anlamı nedir? Yüz tutmak ne demek?

Atasözleri ve deyimler genellikle ortaya çıktığı dönemin popüler inanışlarını ve bilgilerini içeren ifadelerdir. Birleşik fiiller ise belirli kelimelerle birlikte kullanılarak yeni bir anlam sunarlar. Bu fiiller tıpkı atasözleri ve deyimler gibi bazı şeyleri ifade etmeyi kolaylaştırırlar. Bu sözlerden biri olan Yüz tutmak, TDK sözlükte ne anlama gelir? Yüz tutmak ne demek?

Yüz tutmak Ne Demek? Yüz tutmak TDK sözlük anlamı nedir?

  • Yüz tutmak TDK sözlüğe göre 3 farklı anlama sahiptir.

Yüz tutmak TDK sözlük anlamı şu şekildedir:

  1. bir şey, olmak üzere bulunmak
  2. giderek biçim ve renk değiştirmek
  3. yönelmek

    Yüz tutmak Cümle İçerisinde Kullanımı

    "Duvarları sıvasız, kepenkleri boyanmadan bırakıldığı için çürümeye yüz tutmuş evde Hatice nine oturuyordu." - Necati Cumalı
    "Hepimiz gölgelenmeye yüz tutan ateşe gözlerimizi dikmiştik." - Sait Faik Abasıyanık
    "Biçare Yunus'un çoktur günahı / Hakk'ın dergâhına yüz tutmuşum ben" - Yunus Emre

Yüz tutmak ile Kurulan Atasözleri, Deyimler ve Birleşik Fiiller

yüz bulmak yüz bulunca astar istemek yüz çevirmek
yüz etmek yüz geri etmek yüz göstermek
yüz kızartmak yüz kızdırmak yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı)
yüz sürmek yüz takınmak yüzü sararmak
yüz verince astar istemek yüz vermemek yüz yapmak
yüz yazmak yüz yüzden utanır yüze çıkmak
yüze duramamak yüze gelmek yüze gülmek
yüze vurmak yüzü açılmak yüzü düşmek
yüzü asılmak yüzü görmemek yüzü gözü açılmak
yüzü gülmek yüzü kâğıt gibi olmak yüzü kalmamak
yüzü karışmak (veya allak bullak olmak veya alabora olmak) yüzü kasap süngeriyle silinmiş yüzü kireç kesilmek
yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak) yüzü kızarmak yüzü olmamak
yüzü seçilmemek yüzü sıcak olmak yüzü suyu hürmetine
yüzü suyuna yüzü soğuk olmak yüzü tutmamak
yüzü yazılı kalmak yüzü yere gelmek (veya geçmek) yüzünden akmak
yüzünden düşen bin parça olmak yüzünden kan damlamak yüzünden okumak
yüzüne bağırmak yüzüne bakamaz olmak yüzüne bakılır olmak
yüzüne bakılacak gibi olmak yüzüne bakılmaz olmak yüzüne bakmamak
yüzünün derisi yere geçmek yüzüne bakmaya kıyamamak yüzüne bir daha bakmamak
yüzüne duramamak yüzüne gözüne bulaştırmak yüzüne gülmek
yüzüne hasret kalmak yüzüne kan gelmek yüzüne karşı
yüzüne su çarpmak yüzüne tükürseler yağmur yağıyor sanır yüzüne vurmak (veya çarpmak)
yüzünü ağartmak yüzünü buruşturmak (veya ekşitmek) yüzünü duvara yapıştırmak
yüzünü gören cennetlik yüzünü görmemek yüzünü gözünü açmak
yüzünü güldürmek yüzünü karartmak yüzünü kara çıkarmak
yüzünü kızartmak (veya kızdırmak) yüzünü kızartmak yüzünü şeytan görsün
yüzünü unutmak yüzüne yazmak yüzünü yere getirmek (veya geçirmek)
yüzünün derisi kalın yüzünüze güller

En Çok Aranan Haberler