ERZİNCAN (İHA) - Erzincan'a 30 kilometre uzaklıktaki Ahmetli Köyü'nün güney doğusunda yer alan doğal bir gölde bulunan ve dünyanın en büyük yüzen adası olduğu ileri sürülen adanın sahibi çıktı.
Erzincan-Gümüşhane Karayolu'nun 500 metre güneyinde bulunan göldeki adanın dünyanın en büyük yüzen adası olduğunu duyan köylüler yıllardan beri göldeki kara parçasının yüzdüğünü ama şimdiye kadar böyle bir özelliğe sahip olduğunu bilmediklerini söyledi.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Özdemir ve coğrafyacı Pınar Taştıran'ın bölgede yaptığı araştırmalar sonucunda tespit edilen, ancak kayıtlarda adı geçmeyen adanın yüz ölçümünün belirlemek isteyen Ahmetli köylüleri, ellerindeki metreyle adanın enini ve boyunu ölçtü. Zaman zaman üzerinde yürümekte güçlük çeken köylülerden 60 yaşındaki Cemal Özkan, çocukluk yıllarında göle geldiklerini ve o zaman adanın 15-20 metrekare gibi küçük bir alana sahip olduğunu belirterek, "Herkes adanın üzerine çıkamıyordu, korkuyorlar. Gölün içindeki adacık belirli bir yerde durmuyor, sürekli geziyor" dedi.
İstanbul'dan tatilini geçirmek üzere eşinin köyü olan Ahmetli'ye geldiğini ifade eden Dursun Eksiköy ise "Burası enteresan bir yer. Devlet burayı diğer turistik yerlerde olduğu gibi her türlü değerlendirebilir. Özellikle yurtdışındaki insanların böyle yerlere ilgi gösterdiğini duyduk. Ülkemizde böyle yerler pek rağbet görmüyor ama dışardaki insanlar daha ilginç buldukları için burayı görmeye geleceklerini tahmin ediyorum. Hem köy halkı, hem de Erzincan'ın yetkilileri buraları değerlendirmeleri gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Yüzen adanın bulunduğu gölün, babası Rıza Özel'e ait arazinin içinde olduğunu ve gerektiği zaman haklarını arayacaklarını dile getiren İpek Güldağ (56) ise önceleri gölün bulunduğu arazide tarımla uğraştıklarını söyledi. Babasının geçmiş yıllarda gölün içindeki adanın üzerindeki otları biçtiğini kaydeden İpek Güldağ, "Göldeki adacıklar sürekli yer değiştirirdi. Babam da, 'Bunlar herhalde birbirine küsüyor devamlı birbirlerinden ayrılıyor' diyordu. Babam sadece birinin üzerindeki otları biçemiyordu" şeklinde konuştu.