Yüzerken boğulmayın
İSTANBUL (İHA) - Acil Tıp Derneği Genel Başkanı Ülkümen Rodoplu, suda boğulmanın en sık görüldüğü yaş grubunun, 2 yaşının altındaki çocuklar ve ergenlik çağındaki erkekler olduğunu belirterek, dünyada yılda 140 bin kişinin boğularak öldüğünün tahmin edildiğini bildirdi. Boğulmalarda, önemli bir risk faktörünün de 'alkol' olduğunu ifade eden Rodoplu, zemini ve derinliği kestirilemeyen sularda yapılan atlama ve dalmalar, iyi yüzme bilinmemesi, kan şekeri düşüklüğü, kalp krizi, kalp ritm bozuklukları, depresyon ve intihar gibi olguların da suda boğulma riskini arttırdığını kaydetti.
Ülkümen Rodoplu, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, boğulma sebebiyle görülen ölüm oranının son 20 yılda arttığını vurgulayarak, bunun, yüzme havuzlarının, nüfusun ve alkol tüketiminin artmasına bağlı olabileceğini savundu. Boğulmanın, kaza sonucu görülen ölümler arasında üçüncü sırada yer aldığını ve 5-44 yaş arasındaki yaş grubunda da trafik kazalarından sonra en sık görülen ikinci ölüm sebebi olduğunu belirten Rodoplu, boğulmanın, 2 yaşının altında ve 10-19 yaş arası ergenlik yaş grubunda daha fazla görüldüğünü söyledi.
Rodoplu, tüm dünyada yılda 140 bin kişinin boğularak öldüğünün tahmin edildiğini bildirerek, "Kesin sayı bilinmemekle beraber, her yıl ülkemizde özellikle yaz aylarında çok sayıda suda boğulma olgusu görülmektedir. Bu kazalar denizlerde, göl ve nehir sularında, baraj göllerinde, banyo küveti ya da havuzlarda olmaktadır" diye konuştu.
KORUNMA Alkol alımının ardından yüzme veya gezi amaçlı tekne gezisinin, suda boğulma ihtimalini arttırdığına dikkati çeken Rodoplu, bu konuda yasal ve cezai tedbirlerin alınmasını ve halk eğitimleri ile uyarıların tekrarlanmasını istedi. Teknelerde can simitlerinin bulunması ve bunların yeterli sayıda olması gerektiğini ifade eden Rodoplu, "Yüzme havuzlarında çalışan personelin kurtarma ve temel hayat desteği eğitimleri tam olmalıdır ve sertifikaları her yıl yenilenmelidir. Havuzlarda ilkyardım ve acil yardım malzemeleri, ilaçları el altında bulundurulmalıdır. 12 yaşının altında olan çocuklar mutlaka anne-babalarının veya bir başka erişkinin denetimi altında suya girmelidir. Bayılma ya da havale nöbetleri olan kişiler tek başına suya girmekten kaçınmalı, mutlaka en az bir kişinin denetimi altında olmalıdır" dedi.
RİSK FAKTÖRLERİ Acil Tıp Derneği Genel Başkanı Ülkümen Rodoplu, boğulmalarda, önemli bir risk faktörünü de 'alkol' olarak açıkladı. Alkolün, aynı zamanda vücut ısı kaybını arttırdığını, yutma reflekslerini azalttığını ve kusma ihtimalini arttırdığını vurgulayan Rodoplu, alkolün ayrıca vücutta refleks yavaşlaması ve değerlendirme kaybına sebep olduğunu da bildirdi. Rodoplu, kan şekeri düşüklüğü, kalp krizi, kalp ritm bozuklukları, depresyon, intihar gibi olguların da suda boğulma riskini arttırdığını kaydetti.
Zemini ve derinliği kestirilemeyen sularda yapılan atlama ve dalmaların, omurilik yaralanmalarına ve ölüme yol açabildiğini belirten Rodoplu, özellikle yüzmeyi iyi bilmeyenlerin, boylarını aşan sularda yüzmemesi gerektiğini söyledi. Bir çok durumda, boğulma tehlikesiyle karşılaşan kişinin, paniğe kapılarak başını yukarıda tutmaya çalışırken suda dikey duruma geldiğine ve kafası geriye giderken ağzının açık kaldığına dikkat çeken Rodoplu, "Bu pozisyon batmasına ve daha çok su yutmasına sebep olur. Oysa böyle durumlarda en iyisi sırtüstü yatmak ve burundan nefes almaktır" dedi.
KAZAZEDEYE BİLİNÇLİ MÜDAHALE Acil Tıp Derneği Başkanı Ülkümen Rodoplu, boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalan birini kurtarmaya çalışırken şu noktalara dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi: "Kazazedenin yanına giderken, kıyıya bağlı bir ipe, yorulunca tutunabileceğiniz can yeleğine, sörf tahtası gibi bir nesneye veya daha iyisi bir bota sahip olmalısınız. Kazazedeye bir iki metre kadar yaklaştığınızda, eğer bilinci açıksa, ona sakin olmasını, sarılmamasını ve kontrolsüz hareketlerde bulunmamasını telkin edin. Daha sonra kazazedeyi sırtüstü yatırıp güvenli bölgeye çekin. Eğer kazazedenin bilinci kapalıysa, yanına ulaşır ulaşmaz suyun içinde yapay solunuma başlayın. Kazazedeyi kıyıya çıkardıktan sonra, başı aşağı gelecek şekilde dizinizin üstüne yatırın. Karnına alttan bastırırken, sırtına yakından ve güçlü vuruşlar yapın. Bir-iki hamleden sonra yeniden süratle yapay solunuma geçmek gerekir".
Rodoplu, suda boğulmalarda uzaktan fark edilebilen morarma, nabız bulunmaması, göğüs hareketlerinin olmaması gibi belirtiler yoksa suni solunum ve kalp masajı yapılmaması uyarısında bulundu.
Bazen kişinin su yuttuğunu, soğuktan ve yorgunluktan bayıldığını, ama kalbinin atmaya devam ettiğini kaydeden Rodoplu, "Bu durumda, bir şişedeki suyu boşaltır gibi, kazazedenin baş aşağı tutulması ve yutulan suyun çıkarılması yeterli olur. Kazazede sudan çıktığında nefes alıyor olsa bile, hipotermia denilen, vücut ısısının aşırı düşmesi durumu tehlike oluşturur. Sudan çıkartılan kazazede kurulanıp giydirilerek ısıtılmalıdır. Tuzlu suda boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalındığında, vücut ısısını kaybetmemek için dizleri göğse çekmek ve kolları dizler üzerinde çaprazlamak yararlı olur. Buna 'Isı Kaybını Önleyici Duruş' denilir ve sanılanın aksine insan bu duruşta kolay kolay suya batmaz" diye konuştu.
