Norö Natural Beden Uzmanı Deniz Egece, kilo almaya yönelik bilinçaltımızdaki yıkıcı bilgileri değiştirerek obezite ve aşırı kilolara çare olabilir mi?
Bilgi tıbbına göre insan bedeni enerji ve bilgiden meydana gelmektedir.
Biyolojik yapı merkezli tedavi yaklaşımı gösteren modern tıb maalesef bedendeki bilginin değişimi konusunda çaresiz kalıyor ve birçok hastalığa çözüm getiremediği için psikolojik diyerek çözümsüz bırakıyor.
İnsan vücudundaki tüm enerji akışının bilinçaltımızın yönlendirmeleriyle meydana geldiği ifade ediliyor.
Zihindeki bilginin bedende ürettiği hastalıklara Psikosomatik hastalıklar olarak adlandırılıyor.
Bunlara birkaç örnek ise; obezite, fazla kilolar, kanser, kalp, damar hastalıkları, migren, hormonal bozukluklar, alerji, şeker, tansiyon, diyabet, görme bozuklukları, baş ağrısı, , saç dökülmesi, romatizmal ağrılar vb.. gibi hastalıklardır.
Bilinçaltımızın bedeni hem hasta edebilme, hem de şifa edebilme yeteneğine sahip olduğu öne sürülüyor.
BİLİNÇALTI KODLAMAYLA ZAYIFLAMA YÖNTEMİ İÇİN TIKLAYINIZ
Öne sürülen ifadelere göre, bilgiler düşünceye , düşünceler inanca dönüşüyor, inançlar duyguya dönüşerek hormon üretiyor, üretilen hormon inancın türü ve şiddeti ile eş uzantıda oluyor.
Bu, kişinin kendi bilgisini değiştirdiğinde bedenini tedavi edebileceği anlamına da geliyor. Yada tam tersi oluşturduğu odaklandığı yıkıcı inanç ve bilgilerle kendisini hasta edebiliyor.
Kilo almamızın asıl sebebi alınan gıdaların değil, bedenin hareketsizliğine sebep olan yıkıcı bilgi olduğu öne sürülüyor.
Çocukluk dönemlerinde ebeveynlerin harekete değil, beslemeye odaklı ilgisinin aşırı yoğun olması, ye kızım ye oğlum şeklinde baskılar, yetişkin olduğunda stres ve beslenme odaklı çözümlere yönelme bilgisi, diyet yapma bilgisi, kişinin zayıflama yönünde beslenmeye dikkat ederek çözüm üretmeye çalışıyor olması, duygusal açlığını besinlerle bastırma yönündeki bilgiler vb… bir çok bilginin kilo almanın ana nedenlerinden olduğu iddia ediliyor.
Zayıflamayı kafasında çok düşünen bir kişi, günün birçok anını acaba kaç kalori aldım, kaç kalori yaktım, şunu mu yesem, bu zararlıdır, bu faydalıdır, bunu yesem doğru olur mu, yemesem mi, gibi beslenme merkezli düşünmesi, bilinçaltındaki bilgiyi artırması anlamına geldiği öne sürülüyor. Bu da kişinin zihnindeki bu yöndeki bilginin güçlenerek, bir sonraki günde bu bilgileri tekrar etmesine ve bir döngü içinde çözümsüz kalarak pes etmesine sebep olduğu ifade ediliyor.
Stres, korku ve kuruntulu düşünce biçimlerinin, zihindeki yıkıcı bilgi türü ve biçimi şiddetle tekrar edildiğinde kanser, kalp hastalıkları, verem gibi birçok hastalığın oluşmasına sebep olduğu ifade ediliyor. İşte tamda bu noktada Bilinçaltı Kodlama ve Telkin yöntemiyle birçok sorun ve hastalığın ya da oluşacak sorunları önceden oluşmasına engelleyebilmekte ve yapıcı yönde şifa ettiği öne sürülüyor.
Kilo almamızın temel sebebinin, diyetten kaynaklandığı da öne sürülüyor. Diyet kişiyi beslenmeye odaklandığı, zararlı ve faydalı yiyeceklere dikkat etmek yine kişiyi beslenme bilgisini artırdığı iddia ediliyor. Kilolardan kurtulma düşüncesi kişinin kilolarla kalmasına sebep olduğu ifade ediliyor.
Bilinç Altınızda Değişim Sağlayarak Zayıflamak İçin Tıklayın.
İDiyet ya da yasaklar bilinç üstünün emirleri ile yapılır ama her seferinde ilgilenilen bilgi bilinçaltı tarafından da güçlendirdiği ifade ediliyor. Hedefe ulaşılıp diyet bırakıldıktan sonra, bilinçaltı devreye girerek beslenmeye olan bilginin tekrar ortaya çıkmasına ve sonuçların değişmesine sebep olmaktadır. Diyet yapıldığı sürece kiloları verirsiniz, ama bıraktığınızda verdiğinizin çok daha fazlasını geri almayla tehlikesiyle karşı karşıya kalındığı öne sürülüyor.
Diyet, ilaç, kelepçe takma, yağ aldırma gibi birçok metotla sinekleri kovalayabilirisiniz ama esas olan sinekleri üreten bataklığın kurutulmasıdır. Bilinçaltını tarla olarak ele alırsak, tarlayı tekrardan işleyerek bataklık olmaktan kurtarmalısınız. Aksi takdirde problem bir süre sonra tekrardan ortaya çıkmaktadır. Mesele kilo verdirmek değil, kilo üreten sebebi zihinde bitirmektir. Öne sürülen bilgilere göre, bilinçaltındaki bilginin değişimine, bilgi tıbbı net ve kesin çözümler sunmaktadır.
Yurtdışında Amerika başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesindede yaygınca kullanılmaya başlayan bilinçaltı kodlama ve telkin yoluyla zayıflama metodunu Türkiye’ye getiren isim yıllarca Amerika’da eğitimini almış Almanya ve Fransa’da bir çok ünüversitede konuyla ilgili dersler vermiş Nero Psikoloji Uzmanı Deniz Egece’dir.
Deniz Egece'nin, düzenlediği kamp ve seminerlerde obeziteden ve aşırı kilolardan muzdarip binlerce kişiyi sağlığına kavuşturduğu ve artık bir daha eski günlerine (kilolu) dönmeyecekleri bilinçaltı değişimlerini sağladığı ifade ediliyor.
Deniz Egece'nin ayrıca kamplarına ve seminerlerine katılamayan uzak şehirlerde yaşayanlar için ise yazdığı kitaplar, cd’ler ve diğer görsel işitsel cihazlar üzerinden bu güne kadar onbinlece kişiyi sağlığına kavuşturduğu, artık bir daha kilo almamalarını sağlayacak bilgileri geliştirdiği özel teknoloji ve telkinlerle zihinlerine kodlandığı öne sürülüyor.
KİTAP VE CD’DEN OLUŞAN DENİZ EGECE ZAYIFLAMA SETİ NEDİR NASIL KULLANILIR?
Deniz Egece, seminer, kamp ve görsel işitsel kullandığı zayıflama metodlarının içinde bildiğimiz hiçbir klasik zayıflama metoduna yer vermiyor.
Diyet yok
Spor yok
İlaç yok
Sadece telkinler var, bilinçaltına yönelik hayatınızı başka yönlerdede pozitif olarak değişimler katacak öğretiler var.
Bizde Deniz Hoca’nın haftasonu polanezköydeki seminerini izledik ve doğruyu söylemek gerekirse hayatımızda hiçbirşey artık eskisi gibi olmayacak. Yeme içmeye dair bütün bilgilerimizi değiştirdik teşekkürler Deniz Hoca. Ayrıyeten Deniz Hocadan edindiğimiz cd ve kitapları yazı işlerindeki arkadaşlarımızla paylaştık
Okuyup dinleyenler oldukça etkiliyeci ve etkili olduğu bilgisini aktardılar.
Deniz Egece tarafında bilinçaltı değişimi için subliminal teknik ve telkinler, farkındalık, bilinç ve bilinçaltı kodlama, özgürleştirme, motivasyon, odaklanma, zihinde yeniden durum oluşturma, kuantum fizik yasaları, nöroplastisite ve epigenetizim eğitimleri vermektedir. Kampın özeliği kilo merkezli olsa da, tüm psikosomatik hastalıklarla nasıl tedavi edebileceğini ve gelecekte oluşacak hastalıkları şimdiden önlemeye yönelik olmasıdır, bunun sebebi de enerjilerin aynı fizik yasları ile çalışır olmasından kaynaklanmaktadır.
Deniz Egece’nin esas çözüme yaklaşımı kilo verdirmekten ziyade bir daha kilo almayacak durumu kişinin zihninde yapılandırmaktır.
Deniz Egece zayıflama kampına katılan Osman Kahraman’la görüştük 40 günde toplam 24 kilo verdiğini açıkladı. Bu kişilerle konuşulduğunda her şeyi yedikleri ve içtikleri halde, kilolarından kurtulduklarını ve yıllardır akıllarında sürekli beslenme olup yaşamlarının çoğunu mutfak ve tuvalet arasında geçtiğini ancak kamp sonrasında beslenmeye olan takıntılarının bittiğini ve bundan dolayı da yaşamlarının farklı alanlarında da zaman ayırıp yeniden hayata döndüklerini söylüyorlar.
Psikosomatik hastalıkların çözüm sürecine Deniz Egece şöyle yaklaşmaktadır, psikosomatik hastalıklar kişinin kendi bilgisini değiştirerek yönetebildiği ve çözebileceği bir durumdur.
Kişiye bedeninde bulunan bilgi öğretilmeli ve yapıcı ve yıkıcı yöndeki bilginin trafiği yön verebilmeyi öğretilmelidir.
Kişi kendi kendine değişimi gerçekleştirebilsin. Çünkü zihindeki bilginin bedendeki sonuçlarına ancak kişi kendisi ulaşabilir ve anbean kendisi yön verebilir.