Yüzyılın en büyük suçları
Birazdan tarihin en büyük suçlarını okuyacaksınız... İşte yüzyılın en büyük suçları...
1932’de Atlas okyanusunu tek başına geçen ilk Amerikan pilot olan Charles Lindberg’in 20 aylık oğlu kaçırıldı. Aylarca süren soruşturmanın ardından bebek, sert bir cisimle dövülerek öldürülmüş olarak bulundu. Olayla ilgili olarak iki kişi idam edildi.
1911’de Mona Lisa Louvre müzesinden çalındı. Herkes Mona Lisa’nın yok edildiğini düşünmeye başlamışken, 3 yıl sonra, Vincenzo Perugia adlı İtalyan hırsız, ünlü eseri İtalya’da satmaya çalışırken yakalandı.
Antropolog Charles Dawson 1912’de, insan ve maymun arasındaki geçişin kanıtı olduğu düşünülen bir kafatası bulduğunu iddia etti. Yaklaşık 40 yıl boyunca bu kafatası evrim teorisinin en büyük dayanaklarından birisi olarak gösterildi. Ancak 1953’te yapılan araştırmalar bu kafatasının sahte olduğunu gösterdi.
Hollywood’da komedi starı olan Roscoe Arbuckle, 3 Eylül 1920’de San Francisco’daki bir otelde genç bir aktristi bir bira şişesini kullanarak cinsel ilişkiye zorlamak ve öldürmek suçuyla tutuklandı. Sessiz sinema endüstrisinde önemli bir aktör olan Arbuckle yanlış birşey yapmadığını iddia etti. 3 duruşmaya çıkarılan Arbuckle gazeteler ve bazı kesimler tarafından takip edildi ve kötülendi. Ancak Arbuckle hakkında dava açan ve ölen aktristin arkadaşı olan kadın, gasp, haraç ve iki eşlilik geçmişi yüzünden mahkemede ifade veremedi. İlk iki duruşmasında idam jürisinin önüne çıkan aktör 3’ncü duruşmada ise tüm suçlamalardan aklandı. Ancak ünlü aktörün kariyeri sona erdi ve film projelerinde yer alamadı. Arbuckle, 1933 yılında alkolizme bağlı olarak hayatını kaybetti.
15 Ocak 1947’de belinden ikiye kesilmiş bir kadın cesedi bulundu. Kadının yüzünde bile bazı bölgeler oyulmuştu. Bu ceset doğu yakasından California’ya taşınan 22 yaşındaki bir kıza aitti. Polis kıza ‘Siyah Dahlia’ takma ismini koydu. Oyuncu olmak isteyen Short, istediğini başaramayınca garsonluk yapmaya başlamıştı. Kız, ABD ordusundaki bir havacıyla nişanlanmıştı ancak, 1945 yılında bir uçak kazasında hayatını kaybetmişti. Uzun listeler dolduran şüpheli listeleri bir sonuç vermedi. Bu cinayet pek çok kitaba ve filme ilham kaynağı oldu.
1950 yılında, 11 kişi, Londra'daki ünlü Heathrow Havaalanı'nda bulunan yüksek güvenlikli Brinks Mat deposuna girdi. Güvenlik görevlisi etkisiz hale getirdikten sonra, hareket etmesi halinde ateşe vermekle tehdit eden soyguncular, 1.2 milyon dolar nakit para ve 1.5 milyon dolar değerinde çek çaldılar. Çeteden Joseph O'Keefe FBI'a herşeyi itiraf etti, ve çete 1957'de ele geçirildi.
Lana Turner yaklaşık 20 sene boyunca Hollywood’un en büyük yıldızlarından biri olarak anıldı. Turner’ın gerçek hayatta ise düşünüldüğünden daha farklıydı. 7 kez evlilik yapan Turner eşi Lex Barker’dan bir önceki eşinden olan çocuğuna cinsel tacizde bulunmakla suçladı. Daha sonra Johnny Stompanato ile ilişki yaşayan Turner’ın evinde, 4 Nisan 1958’te şiddetli bir kavga yaşandı. Turner’in 14 yaşındaki kızı Cheryl ise bir bıçakla Stompanato’yu öldürdü.
15 hırsız, 8 Ağustos 1963’te Glasgow ve Londra arasında sefer yapan posta trenini soyudu. Yaklaşık 7 milyon Dolar çalan hırsızlar medyada geniş yer aldı. 15 dakika süren operasyon sonucu ekip yakalanamadı ve tarihte büyük yer kapladı. 2001 yılında ise Ronnie Biggs 2001 yılında teslim oldu.
14 Temmuz 1966’da Chicago’da elinde kasap bıçağı ve silah bulunan bir adam kadınlar yatakhanesine girerek tüm kadınları teker teker bağladı ve ağızlarını tıkadı ve öldürdü. Duruşması 49 dakika sürerek elektrikli sandalyeyle idam kararı çıkan Speck’in idam cezası bir süre sonra hapis cezasına dönüştürüldü. Speck 1991’de öldü.
9 ve 10 Ağustos 1969’da Los Angeles’ta iki ilignç cinayet meydana geldi. Ayın 9’nda, yönetmen Roman Polanski’nin 8.5 aylık hamile karısı Sharon Tate, Tate’in 4 arkadaşı ve Tate’in bahçivanının oğlu 4 kişilik bir çete tarafından öldürüldü. Sonraki gün süpermarket müdürü, Leno LaBianca ve karısı önceki güne benzer şekilde öldürüldü. LaBianca’nın karnına çatalla ‘WAR’(savaş) kazınmıştı. Yaklaşık 5 ay süren takipten sonra Charles Manson’ın psikiyatrik durumunun yerinde olmadığı ortaya çıktı. Önce idam cezası verilen Manson, daha sonra hapse atıldı. Manson’ın bu yıl şartlı tahliye için başvurma şansı var ancak tahliye edilmesi imkansız gibi gözüküyor.
Ünlü gazeteci William Randolph’un torunu, Patricia Hearst, 4 Şubat 1974’te 19 yaşındayken kaçırıldı. Kaçıranların devrimci bir sol örgüt olduğu ortaya çıktı. Kaçırma olayından 2 ay sonra ise, Hearst örgütün bir banka soygunu sırasında destekçi olarak görüntülendiği kamera kaydı ortaya çıktı. Hearst’ı kaçıran örgüt, babasına California’daki bütün aç insanları beslemesini emretmişti. Hearst, 22 ay hapse mahkum oldu.
New York’ta 1977 yılında yaşanan olayda, kendine ‘Sam’in oğlu’ lakabını takan 24 yaşındaki David Berkowitz, satanizmle ilgili olduğu düşünüldü. 31 Temmuz’da genç bir kadını ve kendisine eşlik eden bir adamı vurdu. Berkowitz yakalandıktan sonra şeytanın emirlerine uymak zorunda kaldığını söylemişti.
Daha önce sübyancılık, çocuklara cinsel taciz gibi suçlamalara maruz kalan John Wayne Gacy, diğer yandan komşularına yardıme den palyaço kılığına girerek çocuklara eğlendirmeye çalışan birisiydi. Ancak 1978’in Aralık ayında polis evine gelip sorular sormaya başlayınca Gacy herşeyi itiraf etmeye başladı. Evi, bahçeyi, garajı inceleyen polis 28 genç erkeğin cesedini buldu. Gacy 4 cesedi de nehire attığını söyledi. Gacy idam cezası aldı.
Arasında 12 yaşında bir kızın da yer aldığı yaklaşık 30 cinayet işleyen Ted Bundy, 1989 yılında elektrikli sandalyeyle idama mahkum edildi. İnfaz öncesinde, Bundy herşeyi itiraf etti.
Isabella Stewart Gardner 1924 yılında ölmeden önce bir Vermeer ve bir Rembrandt tablosu almıştı. Öldükten sonra eşi bu tabloları Boston’da bir küçük bir müzeye koydu. 18 Mart 1990’da ise polis kılığına girmiş iki kişi alarm sistemini devre dışı bırakarak 2 tabloyu ve birkaç değerli parçayı çaldı. Eserlerin toplam değerinini 300 milyon dolardı.
Jeffrey Dahmer, en az 17 kere genç erkekleri ve çocukları kendisiyle birlikte eve gelmeye ikna ederek onları öldürüyordu. Cesetlerin parçalarını fıçılara depolayan Dahmer daha sonra bu parçaları yiyordu. Kafataslarını ise hatıra olarak saklıyordu. 22 Temmuz 1991’de tutuklanmasının ardından bin yıl hapis cezası verilen Dahmer hapiste aynı odada kaldığı kişilerden biri tarafından 1994’te Kasım ayında öldürüldü.
Hollywood yıldızı O.J. Simpson’ın karısı öldürüldükten sonra, cinayetin işlendiği yerde Simspson’ın kanı bulundu. Simpson’un karısını öldürürken elini kestiğini düşünen polis, laboratuvara gönderilen kan örneği ortadan kaybolunca, diğer deliller hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle geçersiz sayıldı ve Simpson beraat etti.
İngiltere’nin eski yatırım bankası olan Barings’in müşteri listesinde kraliçe bile bulunuyordu. 20’nci yüzyılın sonunda Barings, işe hırslı ve yeni elemanlar alacağını duyurdu. İşe başvuranlardan birisi de Nick Leeson’du. Kısa sürede yükselerek Singapur’daki şubenin yöneticisi olan Leeson, daha sonra, bankanın bilgisayar sistemiyle ilgili gizli bilgileri edindi. Nikkei borsasısına büyük paralar yatıran Leeson, sadece kendisinin değil Barings’in de bütün parasını yatırmıştı. 17 Haziran’da Kobe’de gerçekleşen depremle borsa alt üst olunca banka batmış oldu. Barings Hollandalı bir finans şirketi tarafından satın alındı. Leeson ise 6.5 yıl dolandırıcılıktan 6.5 yıl boyunca hapiste kaldı. Şu anda ise İskoçya’da bir futbol takımında teknik direktörlük yapıyor.
Harvard Üniversitesi’nden mezun matematikçi Ted Kaczynski, ormanın içinde yaşamaya başlamış, ve endüstrileşmenin doğal hayatı tahrip ettiğine şahit olduğunu düşündüğü için, çeşitli eylemler başlattı. Bunlardan birisi de bir uçağa bomba yerleştirmek oldu. Ancak bomba patlamadı. Daha sonra FBI, Ted Kaczynski hakkında UNABOMBER adında bir dosya oluşturdu. Yakalanamayan Kaczynski, Washington Post ve New York Times gibi gazetelere yazılarını gönderdi ve bu yazıları okuyan kardeşi David Kaczynski , bu yazıları kardeşinin yazdığını anlayarak durumu polise anlattı. Paranoid Şizofreni gibi tanılar konan Ted Kaczynski, sağlıklı olduğunda ısrar etti ve ömür boyu hapis cezası aldı.
6 yaşında çocuk güzellik kraliçesi olan JonBenet Ramsey , 26 Aralık 1996’da kaybolmuştu. Annesi Patsy Ramsey evde, kızının hayatına karşılık 118 bin dolar fidye isteyen kişinin yazdığı mektubu bulur. Yaklaşık 8 saat sonra ise Ramsey’in babası evin alt katında kızının cesedini gördü. Yapılan otopside boğulduğu, dövüldüğü ve tecavüze uğradığı saptanan kızın katilinin 10 yıl sonra John Mark Karr olduğu anlaşıldı. Daha sonra yapılan DNA analizlerinde ise bir takım çelişkiler olduğu ortaya çıktı.
Ünlü modacı Gianni Versace 16 Temmuz 1997’de Miami’deki evinde Filipinler kökenli eşcinsel Andrew Cunanan tarafındna öldürüldü. Polis peşine düştükten sonra yakalanacağını anlayan Cunanan, intihar etti. Cunanan Versace dışında 4 eşcinseli daha öldürmüştü.
Öğretmen Mary Kay Letourneau, ikinci sınıf öğrencisi Vili Fualaau’ya aşık oldu. 6’ncı sınıfa kadar aralarında herhangi bir ilişki olmadı. Fualaau 13 yaşında iken cinsel ilişkiye giren öğretmenin, Fualaau’dan iki çocuğu oldu. 7 yıl hapis cezasına çarptırılan öğretmen tahliye edildikten sonra 21 yaşındaki Fualaau ile evlendi.
20 Nisan 1999’da Dylan Klebold ve Eric Harris Columbine Lisesi’nde 12 öğrenciyi ve bir öğretmeni öldürdüler. Lisenin pek çok yerine bomba düzenekleri yerleştiren Klebold ve Harris, bombaları patlatamadılar. 24 kişiyi ise yaraladılar. Tahminen 250 kişiyi öldürmeyi planlayan ikili 20 Nisan’ı Adolf Hitler’in doğum tarihi olduğu için seçmiş.
Andrea Yates, 4 oğlunu ve bebeğini banyo küvetinde boğarak öldürdü. Cinayet sebebinin Yates’in kendini boşlukta hissetmesi ve doğum sonrası yaşadığı depresyon olduğu belirlendi. Pskiyatrik sorunları olan Yates’in eşi Russell Yates, karısını bebeğin doğumu sonrası yalbız bıraktığı için eleştirilmişti.
Edvard Munch’ın dünyanın en ünlü tablolarından birisi olarak gösterilen ‘Çığlık’ tablosu geçmiş Norveç’te Oslo’daki bir müzeden çalındı. 1994’te de Kış Olimpiyatları öncesi çalınan eser bulunduğunda hasarlıydı.
