YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

YYÜ'ye tıbbi cihaz alımında usulsüzlük tespit edilmedi

Van'da eski YYÜ rektörleri Yücel Aşkın ve Hasan Ceylan ile bazı üniversite görevlileri hakkında, tıbbi cihaz alımı ihalesinde usulsüzlük yaptıkları, suç işlemek amacıyla örgüt kurdukları iddiasıyla yapılan yargılama sonucu verilen beraat ve düşme kararının gerekçesi tamamlandı - Kararda, sanıklar hakkında devletin güvenliği ile anayasal düzene karşı suçlardan herhangi birini işleme hususunda anlaştıklarına ilişkin delil bulunmaması, dosya içeriğinde bu şekilde kurulmuş bir örgütün mevcudiyetine ilişkin somut kanıtların olmaması nedeniyle beraat kararı verildiği belirtildi - Karardan: - "Sanıkların, ihale kararı veya sözleşmede belirtilen maldan başka bir malı ya da belirtilen miktardan eksik ürünü teslim almak, sözleşmede belirtilen sürede ifa edilmemesine karşı süresinde ifa edilmiş gibi kabul ettiklerine dair mahkumiyetlerine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatlerine karar verilmiştir"

CEMAL AŞAN - Van'da tıbbi cihaz alımı ihalesinde usulsüzlük yaptıkları, suç işlemek amacıyla örgüt kurdukları iddiasıyla yargılandıkları davadan beraat eden Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) eski rektörleri Yücel Aşkın ve Hasan Ceylan ile bazı kurum çalışanları hakkındaki kararın gerekçesi açıklandı.

Van 1. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan gerekçeli kararda, dönemin özel yetkili Van Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine mektup yoluyla tıbbi cihaz alımında usulsüzlük yapıldığına dair ihbarlar üzerine doğrudan soruşturma yürütülerek iddianame hazırlandığı belirtildi.

Kararda, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek", "ihale konusu edimin ifasına fesat karıştırmak", "kişisel verileri hukuka aykırı toplamak", "görevi kötüye kullanmak", "özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından haklarında dava açılan sanıkların, mahkemedeki savunmalarında atılı suçlamaları kabul etmedikleri bildirildi.

- "Dosyada örgüt kurulmasına ilişkin kanıt bulunmamaktadır"

Yücel Aşkın, Hasan Ceylan, Fırat Cengiz ve Ayşe Yüksel hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", diğer sanıklar hakkında da "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçlarından dava açıldığı anımsatılan kararda, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ilgili maddelerinde bir örgütün varlığından söz edebilmek için suç işlemek amacıyla hiyerarşik ilişki içinde, devamlı olarak amaç suçları işlemeye elverişli araç ve gereçlerle bir araya gelmeleri gerektiği vurgulandı.

TCK'nin 220. maddesinde belirtilen örgüt kurmak ve yönetmek suçu açısından, örgütün yönetim kadrosunun varlığı, yapının suç örgütü boyutuna ne zaman ulaştığı, alt kadronun emir ve talimatlarla hareket ediyor olmasının tespit edilmesi gerektiğine yer verilen kararda, şunlar kaydedildi:

"Masumiyet karinesinin bir uzantısı olan 'şüpheden sanık yararlanır ilkesi' ceza yargılaması hukukunun evrensel nitelikteki önemli ilkelerinden biridir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen, kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Sanıkların, devletin güvenliği ile anayasal düzene karşı suçlardan herhangi birini işleme hususunda anlaştıklarına ilişkin delil bulunmamaktadır. Suç örgütüne üye olma veya üye olmamakla birlikte bu örgüt adına suç işleme suçlarının oluşabilmesi için öncelikle suç işlemek amacıyla bir örgütün varlığının tespit edilmesi gerekmektedir. Dosya içeriğinde bu şekilde kurulmuş bir örgütün mevcudiyetine ilişkin somut kanıtların bulunmaması nedeniyle haklarında beraat kararı verilmiştir."

Kararda, "edimin ifasına fesat karıştırmak" suçundan cezalandırılmaları talep edilen sanıkların, dosyadaki tüm delillerin değerlendirilmesi sonucu, atılı suçları işlediklerine ilişkin her türlü şüpheden uzak inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat ettikleri anlatıldı.

Aşkın'ın yanı sıra 4 sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" ve "resmi belgeyi yok etmek" suçlarından hapis cezası istendiğinin belirtildiği kararda, şu ifadeler kullanıldı:

"Sanıkların, ihale kararı veya sözleşmede belirtilen maldan başka bir malı ya da belirtilen miktardan eksik ürünü teslim almak, sözleşmede belirtilen sürede ifa edilmemesine karşı süresinde ifa edilmiş gibi kabul ettiklerine dair mahkumiyetlerine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatlerine karar verilmiştir."

- 2 bin 130 yıl hapsi istenmişti

Van Cumhuriyet Başsavcılığınca 2004'te başlatılan soruşturma kapsamında YYÜ eski rektörleri Prof. Dr. Yücel Aşkın ve Prof. Dr. Hasan Ceylan ile YYÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Yüksel, YYÜ Genel Sekreteri Prof. Dr. Işık Tepe, YYÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fırat Cengiz, YYÜ Genel Sekreter Yardımcısı Salih Yurtkuran, YYÜ Yazı İşleri Şube Müdürü Şükran Yurtkuran, Yazı İşleri Bilgi İşletmeni Bülent Şahin, Özel Güvenlik Şube Müdürü Saffet Kara ile İspanyol Expansion firması Türkiye Temsilcisi Mehmet Ümit Ayral hakkında dava açılmıştı. Davada Aşkın hakkında 2 bin 130 yıl hapis cezası talep edilmişti.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler