Zafer ve kahramanlıkla dolu 2220 yıl

Genelkurmay Başkanlığı, 28 Haziran “Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kuruluş Günü” dolayısıyla hazırlattığı afişlerde “Her Şartta Daima Güçlü Kara Kuvvetleri Komutanlığı”, “Gücünü Yüce Türk Milletinden Işığını Atatürk’ten Alan Kara Kuvvetleri Komutanlığı” sloganını kullandı. Atatürk’ün Mareşal üniformasıyla görüntülendiği bir portresinin bulunduğu afişlerde Kara Kuvvetleri Komutanlığı birim ve unsurlarının harekât ve tatbikatlarından enstantanelere yer verildi.

-ZAFER VE KAHRAMANLIĞIN TARİHİ-

Zafer ve kahramanlıklarla dolu bir tarihe sahip olan, sadece muharebe ve savunma alanlarında değil, tarih boyunca ilerleme ve toplum kalkınmasında da önemli görevler yerine getiren Türk Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın kuruluşu Büyük Hun İmparatoru Mete Han’ın tahta çıkış yılı olan Milattan Önce 209’a dayandırılıyor. KKK’nın internet sitesinde ayrıntılarıyla anlatılan kuruluş öyküsüne göre ilk kez Mete Han tarafından M.Ö. 209 yılında kurulan düzenli Türk Kara Ordusunda sayı itibarıyla 10 bin atlıdan oluşan en büyük birlik, “Tümen” olarak adlandırıldı. Tümenlerin alt birimleri için Tümenbaşı, Binbaşı, Yüzbaşı ve Onbaşı rütbelerine sahip komutanlar görevlendirildi.

Tarihte ilk süvarili ordu olma niteliğini taşıyan Osmanlı Ordusu, önceleri yalnızca Atlı Akıncılardan oluşmaktayken daha sonraları yaya birliklerin de katılımıyla Yeniçeri Ocağı olarak sürekli yapıya dönüştürüldü. İmparatorluğun yükseliş dönemlerinde elde edilen zaferlerde Yeniçeri Ocağı önemli rol oynadı.

Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme devri ile birlikte etkinliğini yitiren Yeniçeri Ocağı, 15 Haziran 1826’da başlayan Yeniçeri Ayaklanmasının bastırılmasından sonra padişah II. Mahmut tarafından ortadan kaldırıldı. Bu ordunun yerine “Asakiri Mansure-i Muhammediye” adıyla batılı örnekleriyle kıyaslanabilecek yeniden yapılanmaya gidildi. Sabah piyadelerle birlikte Selimiye Kışlası’nda kahvaltıya kalkıp eğitime çıkarak batılı tarzda yeni bir disiplin oluşturan ilerici padişah II Mahmud, bu çabasının sonucunu gördü ve Orta Doğu ile Kuzey Afrika’da Osmanlı’nın elinden çıkan bir çok bölge, muharebeler sonucunda yeniden Osmanlı İmparatorluğu eline geçti.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın hazırlattığı kısa tarihçeye göre, İkinci Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte, idari alandaki yeniliklere paralel olarak, ordu teşkilatında yeni bir düzenleme yapılmak yoluyla silah ve malzeme miktarı artırıldı ancak, Trablusgarp ve Balkan Savaşları nedeniyle Türk ordusundaki gelişmeler sekteye uğradı.

Ardından girilen 1’inci Dünya Savaşı’nda Galiçya’dan Yemen’e ve Kafkaslara kadar uzanan cephelerde kısmi başarılar kazanan Türk Ordusu, Büyük Atatürk’ün de önemli görevler aldığı Çanakkale Zaferi’ni elde etti, askerlik tarihinin, bugün bile hayret uyandıran “efsane” muharebelerinden birini tarihe kazandırdı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın binlerce yıllık tarihinden kilometre taşları özetle şöyle:

-I. Dünya Savaşı ardından Türk Ulusu, işgalleri tanımayarak direnişe geçti, memleketin her tarafında oluşan gönüllüler ve milis grupları faaliyet göstermeye başladı.

-Dağınık hâlde ve küçük birlikler şeklindeki unsurların çabaları ile arzu edilen başarıları sağlamanın mümkün olamayacağını gören Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, düzenli ordunun kurulması için 1920 yılı ortalarından itibaren çalışmaya başladı, sonuçta Batı Cephesi Komutanlığı oluşturuldu.

-Tüm olanaksızlıklara karşın büyük güçlükler altında oluşturulan bu ordu sayesinde Birinci ve İkinci İnönü Savaşları ile “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır” parolası ile Sakarya Meydan Muharebesi kazanıldı.

-26 Ağustos 1922 tarihinde Yunan ordusuna karşı başlatılan Büyük Taarruz ve devamında Mustafa Kemal Paşa’nın bizzat Başkomutan sıfatıyla yönettiği Başkomutanlık Meydan Muharebesi büyük bir zaferle sonuçlandı.

-Bozguna uğrayan ve kaçan düşmana karşı Mustafa Kemal Paşa’nın 1 Eylül 1922 tarihinde “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” diyerek verdiği emirle düşmanın 9 Eylül 1922 tarihinde denize dökülmesi sağlandı ve Anadolu işgal edilmekten, Türk Ulusu ise esaret altına alınmaktan kurtarıldı.

-Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ordunun silah, araç, gereç ve donatım ihtiyacını karşılamak için ulusal fabrikalar 16 yıl içinde tamamlandı.

-Yaklaşan II. Dünya Savaşı tehlikesine karşı ise, bütçe yetersizlikleri ve dünya ekonomik bunalımına karşın birçok birlik oluşturuldu.

-1949 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlığı kuruldu.

-1950 yılında Kore Savaşı’nın çıkması üzerine Kara Kuvvetlerinden bir Tugay büyüklüğünde bir kuvvet, Birleşmiş Milletler Ordusu’na katılmak üzere Kore’ye gönderildi.

-Türkiye 1952 yılında NATO üyesi oldu. Kara Kuvvetlerinin bütün sınıfları NATO standartlarına göre modern silah ve teçhizat ile donatıldı.

-1974 yılında Kıbrıs Barış Harekâtı icra edildi ve Kıbrıs’ta kolordu seviyesinde Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı kuruldu, Kıbrıs’ta yaşayan Türkler katliam ve yokolmaktan kurtarıldı.

-Soğuk Savaş'ın bitişi sonrası ortaya çıkan yeni gereksinimler doğrultusunda, profesyonelleşme ve küçülmeye yönelik çalışmalar başlatıldı.

-Türk Kara Kuvvetleri Bosna Hersek, Kosova, Afganistan, ve Lübnan’da Birleşmiş Milletler ve uluslararası güvenlik yapılanmalarının daveti üzerine barış ve güvenliği sağlamak üzere kritik önemde görevler üstlendi.

ANKA