Zamana Direnen Kırgız Türkleri

MUSTAFA ÇİFTÇİ - Afganistan'ın Pamir Yaylası'ndan 1982 yılında Türkiye'ye göç eden Kırgız Türkleri, 30 yılı aşkın süreden bu yana Erciş ilçesinde kendileri için oluşturulan Ulupamir köyünde yaşamlarını sürdürüyor. Çetin doğa koşularının hüküm sürdüğü köyde at binen erkekleri, renkli ve geleneksel giysileri ile göz kamaştıran kadınlarıyla modern zamana nispet yapan Kırgızlar, zengin kültürlerini yaşatmak için büyük çaba gösteriyor. Özellikle Kırgız kadınları, deri, keçe ve kadife üzerine renkli yünlerle çeşitli figürler işleyerek geleneksel kültürlerini yaşatmaya çalışıyor. Yüksek rakımlı karlı dağlarla çevrili Ulupamir köyünde yaşayan Kırgız Türklerinin en büyük endişesi ise binlerce yıllık kültürlerinin unutulmaya yüz tutması. 30 yılı aşkın süredir köyde tüm geleneklerini yaşatan Kırgızlar, renkli yaşam tarzlarıyla da dikkati çekiyor. -Sanat eserine dönüşen keçe Kırgız kültüründe el sanatlarının vazgeçilmezi koyun yünü ve keçi kılından yapılan keçe, maharetli Kırgız kadınlarının elinde zarif bir figüre dönüşüyor. Kırgız kadınlar, kimi zaman telefon kılıfı, kalpak, örtü, minyatür otağ, kimi zaman da kadın çantası olarak işledikleri keçe ile unutulmaya yüz tutmuş Kırgız el sanatlarını ölümsüzleştiriyor. Kadınların, başlarına taktıkları fesin üzerinde beyaz ve kırmızı örtüleriyle dikkati çektiği, erkeklerin de işlemeli kalpaklarıyla günlük yaşantılarını sürdürdüğü köyde, Kırgızlar, kültürlerinin yaşatılması için yetkililerden destek bekliyor. -El ürünleri atölyesi Kadınlardan Mihman Erçetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kültürlerini yaşatmak için halı, kilim, heybe ve çanta yaptıklarını söyledi. El işlerini daha geniş kitlelere duyurmayı istediklerini ancak pazar sıkıntısı çektiklerini ifade eden Erçetin, "Kendi imkanlarımızla halı dokumaya çalışıyoruz ama atölyemiz yok. Yaptıklarımızı satma ve yeni ürünler ortaya çıkarma konusunda destek bekliyoruz" dedi. Köy muhtarı Kasımbek Varol ise "otağ" adı verilen keçeden yapılan büyük çadırları ve başlarına taktıkları işlemeli kalpakların Kırgızların en önemli kültürel öğeleri olduğunu dile getirdi. Çeşitli festivallere katılarak kültürlerini tanıtmaya çalıştıklarını anlatan Varol, "Kültürümüz çok zengin. İpek halı dokuyan kızlarımız, deri işleyen büyüklerimiz var. Ama imkanlarımız kısıtlı. Devlet büyüklerimizden ya da iş adamlarımızdan kültürümüzü yaşatmak için destek istiyoruz" diye konuştu.