Kan grubunu belirtmek için A-B-0 sistemi ile Rh faktörü sistemini birlikte kullanılarak ifade edilir. Bu sistemler, alyuvar hücrelerinizin yüzeyindeki antijen adı verilen işaretçi moleküllerin varlığını ya da yokluğunu belirtir. A grubu kanda A antijeni, B grubu kanda B antijeni ve AB grubu kanda her iki antijen bulunduğunu gösterir. 0 grubu kanda ise bu antijenler yer almaz. Rh faktörünü belirleyen proteinin varlığı ise kan grubumuza eklediğimiz artı ya da eksi işaretleriyle gösterilir.
Olası kan nakli durumunda farklı antijenlere sahip kanın vücuda girmesi bağışıklık yanıtını tetikleyebileceği için hangi kan grubu herkes tarafından bilinir. Bu nedenle kan grubunun ömür boyunca değişme olasılığı göz önüne dahi alınmaz.
Genetik olarak aktarılan kan grupları ‘değişmez’ olarak kabul edilirken, hücrelerin dışına uzanan moleküllerin çeşitliliği kan grubunun değişebilmesine olası sağlar.
Genetik kodlara göre yeni kan hücresi oluşturmaktan sorumlu hematopoetik kök hücrelere (HKH) başta kemiklerimiz olmak üzere vücudun pek çok yerinde rastlanır. Bazı kanser türleri ve otoimmün hastalıklar gibi nedenlerle bu hücreler zarar görebildiği ya da yok olabildiği için yenilerine ihtiyaç duyulabilir. Böyle durumlarda hastanın sağlıklı vücut bölümlerinden ya da bir donörden HKH nakli gerçekleştirilir. Farklı kan grubu genetik koduna sahip bir donörden HKH nakledilmesi durumunda, farklı antijen türü içeren alyuvarlar üretilebilir. Bu durum hastanın kan grubunun değişme olasılığını ortaya çıkartır.
TUBİTAK'ta yer alan araştırmaya göre, henüz alyuvarlara dönüşmemiş kök hücrelerde kan grubunu belirleyen antijenler bulunmadığından nakil sonrası bağışıklık yanıtının harekete geçmemesi için öncelikle donör ve hasta arasında insan lökosit antijeni (HLA) eşleşmesine bakılır. Birçok hücremizde bulunan bu antijenler, bağışıklık sistemimizin yabancı hücreleri ayırt edebilmesi için kullanılır.
Kan bağışlarını daha etkili hâle getirmek için çalışan araştırmacılar, bir bakteriden yararlanarak kan grubu değişikliği yapılabileceğini gösterdi. Streptococcus pneumoniae türü bakterilerden elde edilen bir enzim, alyuvarlardaki A ve B antijenlerini kırparak bağışlanan kanın grubunu 0’a dönüştürebiliyor. Enzimin deneylerle daha etkin çalışması başarıldığında, kan bağışı bekleyen alıcılara daha hızlı kan yönlendirmesi yapılma olasılığını düşünülüyor.