Zatürrenin günlük yaşamda en sık görülen tipi ‘toplum kökenli zatürre’ olup genellikle bakteriyel bir yapıya sahiptir. Peki zatürre nedir, neden olur ve tedavisi nedir?
Halk arasında zatürre olarak bilinen pnömani, en sade tanımıyla akciğer dokusunun iltihaplanması anlamına gelmektedir. Zatürre hastalığı, mikroorganizmalar sayesinde meydana gelerek hastanın sindirim kanalından vücuda yayılmasını sağlar. Zatürre, iltihap hücrelerinin birikmesiyle damarlara dolarak kanın yapısını değiştirir. Kanda bulunan zatürre ise oksijen oranını düşürür ve solunum sıkıntısına sebep olur. Bazı pnömani hastalarında bulaşma riski fazla olurken bazılarında ise sadece kendi vücut dirençlerinde zayıflık söz konusudur.
Zatürrenin 3 tipi vardır;
1.Toplum kökenli pnömani
2.Hastane kökenli pnömani
3.Bağışıklığı baskılanmış hastada pnömani
Soğuk havalar ile birlikte görülme sıklığı artan zatürre belirtileri, diğer üst solunum yolu enfeksiyonları ile benzer belirtiler gösterir. Burun akıntısı, hapşırık, öksürüğü izleyen belirtiler bir süre sonra ortaya çıkar. Ortaya çıkan bu belirtilerin zatürre hastalığı üzerinde en belirgin olan özelliği yüksek ateş olup 35-40 dereceye vararak üşüme ve vücut titremesiyle etkisini gösterir. Kuru öksürük, koyu renkli balgam çıkarma durumlarının artması hastalığın varlığını ortaya koyarken, hastalık sonucu halsizlik, eklem ve kas ağrıları, mide bulantısı, baş dönmesi gibi belirtiler görülebilir.
Zatürre hastalığının aynı belirtiler göstermesi sonucu griple karıştırılması olağan bir durumdur. Yüksek ateş ile göğüs ağrılarının sıklaşması ve 3 günü aşması ile zatürre olduğu anlaşılabilir.
Başlıca zatürre etkenleri olan virüs, bakteri, mikrop ve mantarlar, direnci düşmüş bir vücutta etkileşime girer. Etkileşim sırasında akciğer normal görülebilir. Ancak mikroorganizmalar sayesinde yayılarak tüm vücudu sarabilir. Çocuklarda ve gençlerde oldukça sık görülen bu hastalık, yetişkinleri de etkisi altına almaktadır.
Toplum içinde konuşma esnasında havaya yayılan damlacıkların doğrudan solunması yoluyla zatürre hastalığı bulaşır. Kalabalık yerler, toplu taşıma araçları, okul, yurt, alışveriş merkezleri bulaşma olasılığının fazla olduğu yerlerdir.
Akciğerde meydana gelen bu enfeksiyon sonucu küçük akciğer keseciklerine dolan havanın içinde iltihap birikmesine ve yine bu alanda kan damarlarına yayılmasına neden olur. İltihabın atılması için tedavi de genellikle antibiyotik kullanılır. Bunun yanında bol sıvı tüketimi, ağrı kesici, ateş düşürücü ve istirahat oldukça önemlidir. Ağır hastalarda hastaneye yatırma gereği duyulabilir. Solunum yetmezliği bulguları varsa hastanede zatürre tedavisi görülebilir. Belirtilere göre komplikasyon olasılığını artıran durumlara karşı antibiyotik tedavisi uygulanır. Zatürre hastalığında istirahat çok önemlidir. Tedavi bitiminde hastalık geçse bile bir ay kadar vücudunuzda halsizlik olabilir.
Kişide bulunan kronik rahatsızlıklar zatürreyi tetiklemektedir. Astım, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, kronik şeker hastalığı, karaciğer yetmezliği, kanser hastalığı, koah gibi rahatsızlıklar zatürre için büyük risk taşımaktadır. Bunun yanı sıra bozuk sindirim sistemi, özensiz ağız bakımı, sigara ve alkol tüketimi, madde ve uyuşturucu bağımlılığı, uzun süreli kortizon kullanımı gibi durumlar zatürreye yol açmaktadır.
Zatürre her yıl milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden olan ciddi bir hastalıktır. S.pneumoniae bakterisi normalde insan vücudunda bulunabilen bir bakteri türüdür. Ancak bağışıklık sisteminin zayıflaması durumunda harekete geçerek hastalığın yayılmasını sağlar. Bu hastalıktan korunmamın en etkili yöntemi zatürre aşısıdır. Pnömokok aşısı olarak da bilinen bu aşı, aşılanma yöntemi ile vücuda enjekte edilerek hastalığa neden olan bakterilere savaş açar. Savunma sisteminin bakterileri sindirmesi ve bağışıklık sistemini yeniden güçlendirmesi halinde aşı üstün gelir.
Tedavi için uygulanan her ilaç ya da aşı sonucu yan etkiler görülebilir. Bu yan etkiler birkaç gün içinde kendini belli ederek rahatsız edici durumlara yol açar. Bağışıklık sistemi ve aşı türüne göre görülen bu yan etkiler, çocuklarda huysuzluk, iştah azalması, çok uyuma ya da uyumama durumunu ortaya koyarken; yetişkinlerde ise, baş ağrısı, ciltte kızarıklık, yorgunluk, halsizlik, eklem ağrıları gibi etkiler görülebilir. Görülen zatürre aşısı yan etkilerine karşı bir doktora başvurmanız gerekir.
Zatürre Aşısı Kimlere Yapılmalıdır?
Bazı hastalıklar ve bunun yanı sıra ilerlemiş kronik rahatsızlıklar, olduğundan fazla risk teşkil eder. Bu da durumu daha zor sonuçlarla karşı karşıya bırakır. Tedbir ve önlem amacıyla 65 yaş ve üzeri olanlar, böbrek, karaciğer, kalp, akciğer ve diyabet gibi kronik hastalığı olanlar, dalağı alınmış veya tam fonksiyon yapmayan kişiler, sigara ve alkol bağımlılığı olanlar, tekrarlayan pnömoni enfeksiyonu geçirenler, kanser tedavisi olanlar,organ nakli geçirenler, bağışıklık yetmezliği olan veya baskılayıcı tedavi kullanan hastalar, beyin, omurilik sıvı kaçağı olanlar, pnömoni enfeksiyonu ile sık karşılaşan hastane çalışanları, huzurevi çalışanları ve sağlık personelleri yaşa bakılmaksızın zatürre aşısı yaptırmalıdır.
Zatürre aşısının, ateşli hastalık durumunda, mevcut hastalık geçtikten sonra yapılması daha uygundur. Çocuklarda alerjik reaksiyona göre dozu azaltılabilir ya da tedbir amaçlı yapılmaması önerilir. Yetişkinlerde de bu durum aynı reaksiyonları gösterebilir.
Zatürre aşısının koronavirüse iyi geldiğine yönelik duyum ile aşıya duyulan ilgi artmıştır. Artan ilgi ile zatürre aşısı fiyatı da değişkenlik göstermektedir. Devletin sunduğu imkan ile 65 yaş ve üzeri kişiler zatürre aşısından ücretsiz faydalanırken, yetişkin kişiler ise eczanelerde belirlenen ücret ile temin ederek yaşam boyu koruma sağlayabilir. Talep yoğunluğuna bağlı eczanelerde aşı sıkıntısı yaşanırken, depolardan eczane başına aylık 1-2 aşı gönderilmektedir.