Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi'nin 'Zekai Paşa konusu' başlıklı bugünkü yazısı şöyle:
ERDOĞAN ŞİFREYİ VERDİ
15 Temmuz’un kahramanlarından, Fırat Kalkanı operasyonunu yöneten Zekai Aksakallı Paşa nasıl oldu da Özel Kuvvetler’in başından alınıp, daha pasif bir görev olan 2. Kolordu Komutanlığı’na atandı?
Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2. Kolordu’ya atanması ile alakalı ilgili birimler teklifi getirmiş vaziyetteler” cevabıyla şifreyi verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tercihlerinin damgasını vurduğu Yüksek Askeri Şûra’dan güçlenerek çıkan ikinci isim ise Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akaroldu. Aksakallı Paşa gündemi oluşturdu ama Akar, Genelkurmay karargâhını yönettiği J başkanlarında da önemli inisiyatifler kullandı. Kuvvet komutanlarının süresinin uzatılması konusunda siyasi irade ile ters düşmeyerek, karargâhı dizayn etti.
Zekai Aksakallı ile ilgili bardağın hem dolu hem boş tarafına bakmaya çalışacağız.
1- Zekai Aksakallı, 15 Temmuz gecesi Ömer Halisdemir’e, Semih Terzi’nin öldürülmesi talimatını verdi.
2- 15 Temmuz gecesi TV’lere bağlanıp, “Paralel ihanet şebekesi darbe girişiminde bulunmaya çalışıyor ama başarılı olamayacak” diye konuştu.
Böylece, darbenin başarısız olmasında iki önemli müdahalede bulundu. Semih Terzi öldürülmeyip Özel Kuvvetler’in komutasını ele geçirseydi, o gece çok kanlı olacaktı.
İki araçla önünü kesip teslim almaya gelen darbecilerin elinden kurtulmayı başaran Aksakallı Paşa’nın gece boyunca irtibat kurduğu askeri birliklerin darbecilere karşı mücadelesinde yararlı hizmetleri oldu.
Şimdi bir de bardağın boş tarafına bakalım.
DARBE GECESİ EVDE OLMASI
Darbecilerin suikast timi göndererek ortadan kaldırmak istedikleri 2. Ordu Komutanı İsmail Metin Temel, 15 Temmuz gecesiyle ilgili Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği ifadede,“Zekai Aksakallı beni aradı, ’Karargâh işgal edildi, ben evdeyim’ dedi. Ben,’ Karargâha dön’ deyince de ’Karımı teskin ediyorum’ cevabını verdi” dedi. Temel Paşa’nın bu sözleri, o ana kadar oluşan “Kahraman Aksakallı” portresini sarstı.
Zekai Aksakallı ifadesinde sabah 10.00’a doğru Özel Kuvvetler Komutanlığı’na gittiğini doğruluyor. O anı, “Karargâhın girişindeki beton zemin üzerinde şehidimiz Ömer Halisdemir cansız yatıyordu” diye anlatıyor.
O gece karargâh nöbetçi subayı olan Binbaşı Volkan Vural Bal da Aksakallı’nın karargâha sabah geldiğini anlatıyor. Ama sabaha kadar darbecilere karşı mücadelenin sürdüğünü belirtiyor. Bu durum, Aksakallı Paşa’nın, gece birliğinin başına geçmesi gerekiyordu tezine kuvvet kazanıyor.
'KUNDAKÇI PAŞA” YORUMLARI YAPILMIŞTI
Bir de “Tanburacı Paşa” işi var. Diyarbakır Asayiş Bölge Komutanı Korg. Hasan Kundakçı, 90’lı yıllarda elinde silahıyla askerin başında operasyonlara çıkardı. Tanburacı Paşa deyimi oradan geliyordu. Çok ön plana çıkınca Genelkurmay Karargâhı’nın şimşeklerini üzerine çekmişti. Korgenerallikten emekli edildi. Zekai Aksakallı’nın, Fırat Kalkanı operasyonunda bir taşın arkasında siper alan, balkondan dürbünle izleyen görüntüleri yayınlanınca, “Kundakçı Paşa” yorumları yapılmıştı. Hem karargâh hem siyaset pek memnun kalmamıştı.
Fırat Kalkanı’nda bir de koordinasyon sorunu yaşanıyordu. Bir başbakan yardımcısı bölgeye gidip gözlemlerde bulundu. Yetki çatışmasının operasyonu etkileyecek boyuta ulaştığı tespitiyle döndü. Cumhurbaşkanı Erdoğan hemen olaya el koydu, koordinatör general atanarak sorun giderildi.
HULUSİ AKAR'I MI HEDEF ALDI?
Yine de Zekai Paşa’nın 15 Temmuz’da darbecilere karşı verdiği mücadele her şeyin ötesindeydi. Ta ki, “TSK’da kriz ve olağanüstü durumlarda ilk haber alınır alınmaz ‘Personel kışlayı terk etmesin’ emri verilir. Birlik komutanları kışlalarında mesaiye devam eder. Her zaman uygulanan bu temel ve basit kural 15 Temmuz 2016’da ilk haber alındığı zaman uygulanmamıştır. Uygulansaydı darbe girişimi baştan açığa çıkardı” diyene kadar. Bu sözlerin hedefinin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar olduğu söylendi. Aksakallı için sonun başlangıcı yorumları ise o tarihten itibaren yapılmaya başlandı.