Zeki Triko plajları şenlendiriyor

İSTANBUL (İHA) - 1984 yılından beri Türkiye mayo sektöründe varlığını koruyan ve lider konumda olan Zeki Triko, bu yaz da birbirinden güzel renk ve modellerle plajlardaki yerini alıyor.

Her zevke hitap eden, oldukça farklı modellerin yer aldığı Zeki koleksiyonunda, yazın vazgeçilmez renkleri olan turkuvaz, lacivert ve beyazın birleşmesiyle marina temasında, sade çizgiler, gümüş ve altın aksesuarlar nakışlarla bütünleşerek, keten ve doğal dokulu kumaşlarla ön plana taşınıyor. Ayrıca eskitilmiş görüntülü hassas kumaşlarda kullanılan hayvan desenleri ve sal desenler, toprak tonlarıyla farklı bir görsellik ortaya çıkarıyor.

Her boyutta, canlı renklerde çiçek desenlerinin ön plana çıktığı koleksiyonda, fırfırlar, drapeler, fistolar, pililer ve fiyonklar yılın gözdesi olmaya aday.
Kat kat etekler, uçuşan elbiseler ve düşük bel geniş yırtmaçlı pantolonlar da bikini, mayo-kini ve mayoların tamamlayıcı unsurları olarak bayanların beğenisine sunuluyor. Modellerdeki sıra dışı detaylar, renkli payet ve boncuk işlemeler, zımba detayları, özel tasarlanmış Swaroski taşlarla dizayn edilmiş baskılarsa ışıltı katıyor. El işçiliği fazla olan süslü modeller çok kullanılmış olsa da altın ve gümüş detaylarla zenginleştirilmiş sade ve asil çizgiler koleksiyonun önemli bölümünü oluşturuyor.

Zeki kalitesiyle bütünleşen mayo, bikini ve mayo-kini fiyatları bu yıl ortalama 60 ila 190 YTL arasında değişiyor. Ancak bir de özel koleksiyon ürünler bulunuyor. Bu gruptaki ürünlerin fiyatı ise 259 YTL. Zeki Triko'nun bu başarılı çalışmalarının öyküsünü anlatan Zeki Triko'nun sahibi Zeki Başeskioğlu, "O zamanlar Türkiye'de mayo diye bir şey yoktu. Mayo üretmek cesaret işiydi" dedi.

Özgünlük, süreklilik, reklam ve evrensellik

Dünyanın en iyi mankenleri, top modelleriyle çalışarak farklı bir tanıtım stratejisi oluşturduklarını söyleyen Başeskioğlu, başarısının sırrını, özgünlük, süreklilik, reklam ve evrensellik olarak kaydetti. Başeskioğlu, kesinlikle Türk modacılarla çalıştıklarını belirterek Türk tasarımcılara tavsiyelerde bulundu. "Tasarımcının yerlisi yabancısı mühim değildir" diyen Başeskioğlu, "Mühim olan yaratıcı olması, trendi yakalayabilmesidir. Türk tasarımcılar taklitten uzak durmalı, dünyayı iyi gözlemlemeli ve yaratıcılıklarını geliştirmeliler" diye konuştu.

Zeki Başeskioğlu, bu yıl Eylül-Ekim sezonunda büyük bir defile organize etmeyi düşündüklerini açıklayarak, "En son büyük defilemizi 1997 yılında Cannes'da ilk kez Naomi Champell ve annesini aynı podyuma çıkararak yapmıştık. Bu büyük ve sansasyonel defile, tüm Avrupa moda dünyasında ve basınında yankı uyandırmıştı. Şimdi yine bize yakışan bu büyüklükte bir defile organizasyonu düşünüyoruz" dedi.