Turgut Özal'ın ekonomiden sorumlu başbakan yardımcılığı yaptığı dönemde alınan bir karar ile bankaların bankerler aracılığıyla mevduat sertifikası satması engellenmişti. Bu karar Banker Kastelli'nin de sonunu getirdi. Cevher Özden, yüzbinlerce kişinin battığı banker furyasıyla özdeşleşmişti. Kastelli'nin o dönem piyasadan 100 milyar lira topladığı belirtiliyor.
Halkın vadesi gelen ana para ve borçlarını ödeyemeyince Cevher Özden yurt dışına kaçtı. Elleri kelepçeli Türkiye'ye getirildi, davası 8.5 yıl sürdü ve beraat etti.
Abidin Cevher Özden, parasını almak için Şubat 2001'de geldiği Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) devredilen Ulusal Bank'ın Maslak'taki Merkez Şubesi'nin girişinde de ‘Yıkarım burayı' diye söylenmişti.
Özden, Balkaner Grubu mallarının Ocak 2005'deki satışında da olay çıkartmıştı. TMSF'nin Esentepe'deki merkez binasında gerçekleştirilen açık artırma öncesinde salona gelen Özden, satışa çıkartılan mücevherlerin toplam değerinin 10 milyon dolar olduğunu ancak bu değerin çok altında fiyat biçildiğini iddia etmişti. Özden'in, yetkililer tarafından bina dışına çıkarılmasının ardından satış yapılmıştı.
Özden, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Kürşat Yılmaz ile iş adamı Korkmaz Yiğit, türkücü İbrahim Tatlıses ve manken Tuğba Özay'ın da aralarında bulunduğu 47 sanıklı dava kapsamında tutuksuz olarak yargılanıyordu. Bu dava kapsamında geçtiğimiz yılın Aralık ayında verilen mütalaada Özden'in "suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak", "yağma" ve "yağmaya yardım etmek" suçlamalarına ilişkin 16,5 yıldan 37,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
100 MİLYARLARCA BORCU VARDI
Özden'in piyasaya ve kredi kartına çok borcu vardı. Oyakbank ile arasında sorunlar olduğu bilinen işadamı 100 bin YTL'yi bulan kredi kartı borçlarını ödeyemiyordu. Hatta Özden'in 370 bin YTL'lik borcu yüzünden kefil olan 50 yıllık eşi Mukadder Özden'in Nişantaşı'ndaki evine geçtiğimiz ay haciz gelmişti. Haciz kararı Kastelli ile ailesinin arasını açmıştı.
Abidin Cevher Özden, dün Kadıköy'deki işyerinde silahla intihar etti. İntiharından önce üzerinde "Savcıya verilecek" yazan bir not bırakan Abidin Cevher Özden, haksız yere suçlandığını, basının üzerine çok geldiğini savundu. Özden notunda, "Bugüne kadar işlerim ters gitti. Niyetim; kimseyi aldatmak ve kandırmak değildi. Bu nedenlerle ailemle aram bozuldu. Ölümümden kimse sorumlu değildir." ifadelerine yer verdi.