YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Zeynep Erbakan: Babam, erken seçim kararı alsaydı, ‘zordan kaçtı’ derlerdi

Eski Başbakan merhum Necmettin Erbakan’ın kızı Zeynep Erbakan, babasının 28 Şubat post modern darbe sürecini...

Zeynep Erbakan: Babam, erken seçim kararı alsaydı, ‘zordan kaçtı’ derlerdi

Eski Başbakan merhum Necmettin Erbakan’ın kızı Zeynep Erbakan, babasının 28 Şubat post modern darbe sürecini başlatan Milli Güvenlik Kurulu kararlarının ardından erken seçim kararı alması halinde de bir bahane bulunabileceğini söyledi. Erbakan, “Bu sefer de 'Erbakan bu işten kaçtı, sorumluluğu üzerine almadı, zordan kaçtı’ derlerdi. Çünkü süre çok kısaydı. 6 ayda erken seçim, bir senede seçim yapmak demek oluyor. Getirilsin getirilsin dendi, ama 'dünyanın kurtuluşuna sahibiz' diyenler '6 ayda bir takım şeylere karşı duramadı' derlerdi.” diye konuştu.

Cihan TV Network üzerinden yerel kanallarda canlı yayınlanan Anadolu'da Sabah programının Başkent Konukları’na katılan Saadet Partisi Kadın Kolları Başkanı ve Necmettin Erbakan’ın kızı Zeynep Erbakan, 28 Şubat post modern darbe, ölüm yıl dönümünde babası Necmettin Erbakan’ın evdeki hallerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Necmettin Erbakan’ın bir insan olarak son derece müşfik; çocukları, insanları çok seven kişiliği olduğunu belirten kızı Erbakan, “Çocuklara aşırı bir hassasiyeti vardı. Kendisiyle çok fazla birlikte olma imkanı olmuyordu siyasi çalışmalarından dolayı. Bizim yemeklerimize kadar dikkat eden bir kişiydi. Önceliği bize ayırmak isterdi. Kendimizi çok şanslı hissediyorum. Evleneceğim zaman bile eşimin babam gibi olmasını isterdim. Sesini yükseltmezdi. Hiç hayır kelimesini ağzından duymamışımdır. İkna yoluyla ikna etmek isterdi. Annemle ortak karar almak isterlerdi. Kendisi tek başına karar vermek istemezdi. Çok önemli kararları kendisine danışmak isterdim. Evlilik döneminde 'nasıl olsun, olmasın' konusunu konuşurduk.” dedi.

"12 EYLÜL’DE ANNEM ‘BABAN İDAM EDİLECEK GİBİ’ DEDİ, BANA ÇOK AĞIR GELDİ"

12 Eylül ve eroin davasında babasının idamla yargılandığını dile getiren Erbakan, “Annem ‘baban idam edilecek gibi kabul et. Edilmezse sevin.’ En büyük çocuk olduğum için paylaşıyor annem. Çocuk için ağır bir şey, ama benim babamla diyaloğum çok farklıydı. Herkes bir fikir verecek, ama babamın fikri doğrultusunda gitmek istiyordum. Babasız büyümek zordur, ama bu gibi kararları vermek daha zor diye düşündüm. 12 Eylül’de Uzunada’da 40 gün kaldı. Okulların açılmasına 15 gün vardı. Ne olursa olsun geleceğim. Uzunada'ya gittik. Alparslan Türkeş Bey ile yan yana kalıyorlardı. Yemek yiyeceğimiz yerler çok daha uzaktaydı. Oraya yemeğe gideceğimiz zaman 'yan tarafa geçelim, komşumuzla sohbet edelim' derdi. Yemek yediğimiz yerde bize yardımcı olan arkadaşlarla konuştuğunu gördük. Her gün her gün olunca merak ettim sordum. 'Partinin kapatılmasının neden olduğunu', 'parti kurulması gerektiğini' anlatırdı. 'İslam nedir, nelere uyulması gerektiğini' anlatırdı.” diyerek anısını paylaştı.

"ASKERİ ARAÇLA BABAMIN GÖTÜRÜLDÜĞÜNÜ GÖRMEK ÇOCUK İÇİN ÇOK ZOR"

Uzunada’dan babasının Ankara’ya getirildiğini anlatan Zeynep Erbakan, babasının Merkez Komutanlığı’na götürülmesi anını ise şöyle aktardı: “Yine bir akşam geldiler. 'Hocam biz sizi götürüyoruz' dedi askerler, askeri araçla götürülecek. O hali görmek bir çocuk için çok zor. Annem duygusal bir insan, bu işin zorluğunu daha iyi biliyordu. Annem Kur'an-ı Kerim okurken ben bir daha geri dönmezse diye düşündüm ve üzüldüm, tansiyonum fırladı. Beni hastaneye kaldırıyorlar. Akşam üzeri gelen bir emre göre 'eşi, çocuklarıyla ziyaret edebilir' dediler. Annem kapının dışında konuşuyor doktorlarla. Ben doktor beye 'yarın çıkacağım bir saatliğine olsun gideceğim, bir şekilde giderim' dedim. 'Siz ve ben üzülmeyeyim gidip göreyim.' Doktorlar ‘psikolojin daha önemli, git gör, ama geri gel’ dedi. Tabi özgürlüğüne çok düşkün ‘bütün dünyaya açılacağız’ diyen bir insanı kalkıp demir parmaklıklar arkasında olduğunu görmek evlat olarak üzüyor.”

"CEZAEVİNE BABAMA ÇİKOLATA GÖTÜRÜYORDUM, MEKTUPLARIMIZI OKUYORLARDI"

Cezaevinde babasını ziyaretlerini anlatan Erbakan, şunları söyledi: “İçinizden geçenleri yazmayı istiyorsunuz, mektupları girişte okuyorlar. Yaramazlıkla sokulması gereken şeyleri içeri sokmaya karar verdim. Bir grup giriyor, bir grup çıkıyor. Kalabalığın arasına girip kendisine teslim ediyordum. Yazacağım özel mektupları götürürdüm. Çikolatayı çok severdi, götürürdüm. Ekmek çeşitleri vardı yiyebildiği, onları götürürdük. Çamaşırları, yemekleri götürülüyordu. Çok mutlu olurdu. Bize hep ‘Gelecekte çok güzel günler olacak. Allah bizim yanımızdadır en büyük kuvvet kudret sahibi Cenab-ı Hak'tır. Gevşemeyin, üzülmeyin, inanıyorsanız üstünsünüz.’ derdi. Zor ama sonucu düşündüğünüzde güzel bir dönemdi.”

"28 ŞUBAT GECESİ GELDİ, BİR SODA İÇTİ VE YATTI"

28 Şubat Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından evde yaşananları da anlatan Zeynep Erbakan, “İkinci kişiler daha heyecanlı oluyor. Annem bir elinde Kur’an-ı Kerim okuyor. Dışarıdan telefonla arıyorlar. Annem duygusal olduğu için ağlıyor. Babam geldiği zaman 'bir soda açar mısınız?' dedi. Soğuk şeyleri, dondurma, buzlu şeyleri severdi. Buzlu sodayı içti, 'üzerimi değiştireyim' dedi. Annem, 'basında yazıyor, ama kesin sonucu öğreneyim’ dedi. Babam üzerini çıkardı, abdest aldı, yatsıyı kıldı. Geldi hadi bakalım ‘Allah rahatlık versin, sabahleyin görüşmemiz var’ deyip yattı. Sabahleyin kalkıldığı zaman gene bir şey söylemedi. ‘İnşallah iyi olacaktır. Siz merak etmeyin’ dedi. Babam ‘Çok fazla üzülmeye gerek yok. 80 dönemi de geldi, bu onun değişik versiyonudur, iyi olacaktır’ diyordu. Hiçbir tepki göstermediği için, olumsuz yaklaşmadığı için annem babama ‘Senin sinirlerin alınmış’ derdi.” ifadelerini kullandı.

"TANKIN ÜZERİNE ÇIKSA TANKA ZARAR VERDİ DERLERDİ"

Zeynep Erbakan, daha önce bir röportajında kullandığı ‘Babam tankın üzerine çıksaydı, tanka zarar verdi’ derlerdi ifadesinin sorulması üzerine Erbakan, “Yapılabilecek şeyleri yapsanız da bazı kişilere ne yapsanız yaranamazsınız. Onun için konsept oluşturmuştur mutlaka, haksızdır diye düşünecektir. Bir takım iyi niyetli girişimlerde bulunmasına rağmen… Onu yapmaya koyulsaydı bu sefer de böyle olur derlerdi. Kendi idealleri için karşı çıkacaklara dahi 'onların eğitilmelerini istiyorum' derdi.” cevabını verdi.

"28 ŞUBAT MİLLET İÇİN ÇOK BÜYÜK KAYIP"

28 Şubat post modern darbesinin millete çok büyük zararlar verdiğini söyleyen Zeynep Erbakan, millet açısından çok büyük kayıp olduğunu ifade ederek, “Çok daha iyi şeyler olabilirdi. O açıdan gerçekten üzülüyorum. İslam birliği açısından üzülüyorum.” şeklinde konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler