HABER

"Zeytin Dalı Harekatı ve Etkileri" paneli

Anadolu Ajansı Türkiye Haberleri Yayın Yönetmeni Öymez: - “Köklü uluslararası medya kuruluşları, temel ve evrensel gazetecilik ilkelerini bir kenara bırakarak, PKK çevrelerince üretilen yalanları haberleştirdi. PKK’nın hem Afrin’de hem Türkiye’de sivillere verdiği zarara ilişkin hiçbir haber yapmadılar. Sürekli ‘TSK, Kürtleri vuruyor’ algısını yaymak üzere ifadeler kullandılar” - Gazeteci yazar Özkan: - "Askeri açıdan, diplomatik açıdan zorlukları vardı. Türkiye bunu hem içeride kamu diplomasi anlamında hem dışarıda uluslararası diplomasi anlamında çok büyük başarıyla yönetti"

Anadolu Ajansı (AA) Türkiye Haberleri Yayın Yönetmeni Hasan Öymez, köklü uluslararası medya kuruluşlarının, temel ve evrensel gazetecilik ilkelerini bir kenara bırakıp, PKK çevrelerince üretilen yalanları haberleştirdiğini belirterek, "PKK’nın hem Afrin’de hem Türkiye’de sivillere verdiği zarara ilişkin hiçbir haber yapmadılar." dedi.

Tokat Belediyesince, 26 Haziran Atatürk Kültür Sarayı'nda, Zeytin Dalı Harekatı'nın siyaset ve diplomasideki etkilerine ilişkin panel gerçekleştirildi.

Tarkan Zengin'in moderatörlüğünde düzenlenen panele, Hasan Öymez ve gazeteci yazar Fadime Özkan konuşmacı olarak katıldı.

Öymez, medyanın, harekat sürecindeki rolünü değerlendirdi. Zeytin Dalı Harekatı'nı başarıyla sonuçlandırmak için gereken güçlü liderliğin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerçekleştirildiğini vurgulayan Öymez, "TSK ve ÖSO’nun karşısındaki, bir grup çapulcu terörist değildi. Bu, üst akıl tarafından yönlendirilen ve yönetilen, bölgenin geleceğine yönelik hesaplar kuranlarla yapılan mücadeleydi.” diye konuştu.

Zeytin Dalı Harekatı'na karşı PKK ve destekçisi uluslararası medyanın algı operasyonları yapacağının başından belli olduğuna işaret eden Öymez, "Bu algı oluşturma kampanyasına karşı Türk medyası çok başarılı yayınlar yaptı. Bizler Anadolu Ajansı olarak elimizden gelen gayreti gösterdik. TRT Haber, TRT Kürdi ve bazı özel kanallarımız bu enformasyon mücadelesinde önemli işler yaptı." ifadelerini kullandı.

Öymez, harekata toplum desteğinin de oldukça yüksek seviyede olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Otuz yıldır canımızı acıtan ama bir türlü karşımızda açık cephe olarak bulunmayan hain terör örgütünü ilk kez karşımızda açık cephede bulmuş olmanın, yakalamış olmanın verdiği güç ve mutluluk vardı aslında. Operasyona giden birliklere iki keçisinden birini kesen Mersinli Yörük ananın taşıdığı heyecanla, savaşan askerlerimizin taşıdığı heyecan arasında bir fark yoktu.”

- "AA'da özel bir ekip kurduk"

Hasan Öymez, operasyonun medya ayağında ciddi dezenformasyon beklendiğini dile getirerek, "harekatta Türk askerlerinin sivilleri hedef aldığını, Türk ordusunun katliamlar yaptığını" iddia etmelerini beklediklerini aktardı. Buna sadece PKK'ya müzahir çevrelerin değil, uluslararası medyanın da katılacağının beklendiğini anlatan Öymez, şunları kaydetti:

"Bu bizim için sürpriz değil, buna alışığız toplum olarak aslında. Batı medyasından, Türkiye'nin geleceği için son derece stratejik öneme sahip operasyonu kendi çıkarları ve Türkiye'nin aleyhine şekillendirmek isteyen üst akılla Batılı ülkelere karşı yapılan bu operasyonu engellemek için her türlü medya oyunlarına başvurmalarını zaten bekliyorduk. Bu çerçevede AA'da özel bir ekip kurduk. Bu ekip, PKK çevrelerinin medya üzerinde yapabilecekleri operasyonu önceden takibe aldı. Belirli sosyal medya hesaplarını takibe aldık. DEAŞ'tan en çok zararı gören Türkiye'den başka ülke yoktur. DEAŞ'a da Türkiye kadar zarar veren hiçbir ülke yoktur ama Batı medyasında Türkiye’nin PKK’yı bölgede ezmesinin DEAŞ’ı güçlendireceğine ilişkin gerçeğe aykırı yayınlar yapıldı."

- "Taraflı habercilik yaptılar"

Öymez, konuşması sırasında terör örgütünce sosyal medyada yapılan dezenformasyonlardan örnekler vererek, Türkiye'nin hastaneyi bombaladığı, sivilleri vurduğu gibi yalan haberler ile TSK'nin bunları yalanlayan açıklamalarını slaytlar eşliğinde anlattı.

Köklü uluslararası medya kuruluşlarının, temel ve evrensel gazetecilik ilkelerini bir kenara bırakarak, PKK çevrelerince üretilen yalanları haberleştirdiğini belirten Öymez, "Gazeteciliğin en temel verifikasyon süreçlerini askıya alarak taraflı habercilik yaptılar. Türk askerinin sivilleri vurduğu bilgisini ispatlayamayınca ÖSO içindeki grupları DEAŞ bağlantılı göstermeye çalıştılar. PKK’nın hem Afrin’de hem Türkiye’de sivillere verdiği zarara ilişkin hiçbir haber yapmadılar. Türkiye’nin tezlerini asla haber yapmadılar. Türkiye’nin PKK’dan gördüğü zararı asla haber yapmadılar. Türkiye’nin, ‘Kürtleri değil PKK terör örgütünü hedef alıyoruz’ tezini asla haber yapmadıkları gibi tam aksine, sürekli ‘TSK, Kürtleri vuruyor’ algısını yaymak üzere ifadeler kullandılar." değerlendirmesini yaptı.

Öymez, uluslararası bazı haber ajanslarının PKK tarafından üretilen yalan içerikleri, gerçekliği teyit edilmiş bilgi gibi haber yapıp, uluslararası dolaşıma nasıl soktuğuna dair haber örneklerini de slayt eşliğinde katılımcılara aktardı.

- "Terör örgütleri istihbarat örgütleri tarafından yapılandırılır"

Gazeteci yazar Fadime Özkan da DEAŞ'ın kendi doğallığı içinde üremiş bir terör örgütü olmadığını, hiçbir terör örgütünün kendisinin üremeyeceğini söyledi.

Bunun, aslında büyük bir sektör olduğunun altını çizen Özkan, "Bir finansmanı, bir ideolojisi vardır, bunu sürekli kullanışlı halde tutacak gerekçeleri vardır. Dolayısıyla birtakım istihbarat örgütleri tarafından tüm terör örgütleri yapılandırılır ve sürdürülür. PKK bu bölgeyi bu süre içinde Amerika'nın büyük desteği ile elinde tuttuğu için, Türkiye PKK'ya karşı bir operasyon yaptı ama bizim savaştığımız Amerika'ydı. Amerika ile savaştığımız, Amerika NATO içinde müttefikimiz konumunda olduğu için de pek çok açıdan zorlukları vardı. Askeri açıdan, diplomatik açıdan zorlukları vardı. Türkiye bunu hem içeride kamu diplomasi anlamında hem dışarıda uluslararası diplomasi anlamında çok büyük başarıyla yönetti. Çok iyi planlanmış bir operasyon gerçekleştirildi. Biz Zeytin Dalı Harekatı ile Suriye'nin kuzeyinde alan tutmuş olan PKK'yı Afrin'den defetmeyi başararak Amerika'ya karşı bir zafer elde etmiş olduk." ifadelerini kullandı.

Panelin moderatörü Tarkan Zengin ise TSK'nin Afrin bölgesinde yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı'nı, hiçbir sivile zarar vermeden, örnek teşkil edecek şekilde gerçekleştirdiğini vurguladı.

Türk ordusunun, Afrin'deki başarısına işaret eden Zengin, "Bunun için binlerce kez şükürler olsun. Elbette bu operasyonun hem siyaset etkileri olacak hem de toplumsal etkileri olacak. Bu harekatta masada da kazandık sahada da kazandık. Çok iyi bir diplomasi örneği verdik. Anadolu Ajansı ve TRT bu süreçte büyük bir başarı hikayesi yazdı. Kirli bilgi akışına karşı çok ciddi mücadele verdiler." dedi.

Konuşmaların ardından panelistlere teşekkür eden Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, Zeytin Dalı Harekatı'nın önemine işaret ederek, "Bir tane dahi sivilin burnu kanamadan tüm teröristleri oradan temizleyerek, orada huzuru ve barışı tekrar tesis ederek askerlerimiz kontrolü ele aldılar. Biz tüm dünyaya önemli mesajlar verdik. Türk'ün gücünü ortaya koyduk. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde kendi göbeğini kendi kesen, kendi kararlarını kendi veren, ülkesinin menfaati neyi gerektiriyorsa onu yapan ve bu uğurda hangi güç olursa olsun ona karşı dimdik duran bir Türkiye var." diye konuştu.

Tokat Valisi Ömer Toraman, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, AK Parti Tokat İl Başkanı Metin Polat ile davetlilerin katıldığı panelin ardından, Belediye Başkanı Eroğlu, Öymez, Özkan ve Zengin'e teşekkür etti.

En Çok Aranan Haberler