Piramitlere benzeyen Zigguratlar, Mezopotamya’da inşa edilmiştir. Bu yapıların içinde tanrıların yaşadığına inanılır ve insanlarla tanrıyı yakınlaştırdığı kabul edilirdi. Ayrıca sadece dini amaçla değil eğitim, gözlemevi ve depo olarak da kullanılırdı. Ziggurat’ın kelime anlamı ise düz zemine yapılan inşa demektir. Peki Ziggurat hangi uygarlığa aittir?
Özellikle tarihe merak duyan kişiler "Ziggurat ne demek?" sorusunun yanıtını merak etmektedir. İran’da ve Antik Mezopotamya’da inşa edilen piramit şeklindeki tapınaklara ziggurat adı verilir. Sümerler, Asurlar ve Babiller’in tapınak olarak kullandığı bu yapılar, Mısır Piramitleri'ne benzerlikleri ile dikkat çeker. Her ikisi de aynı dönemlerde inşa edilmiştir. Ancak inşa şekli ve kullanılan malzeme bakımından birbirinden farklıdır.
M.Ö. 4000’li yıllara dayanan inşaya sahip Zigguratların üst kısmı düzdür. Bu özelliği ile piramitlerden ayrılır. Ziggurat Tapınağı yapılırken kullanılan tuğlalar güneşte ısıtılarak bugünkü Zigguratların dış görünümü elde edilmiştir. 2 ve 7 katlı olarak inşa edilen Zigguratların en üstünde türbe ya da tapınak bulunurdu.
Dini tapınak olarak kullanılan Zigguratların hangi uygarlık tarafından inşa edildiği merak edilmektedir. İlk Zigguratların Sümerler tarafından inşa edildiği düşünülmekte ancak bununla ilgili net bir bilgiye ulaşılamamaktadır. Tarih boyunca Zigguratların Sümerler, Asurlar ve Babiller tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Yani bu yapıların sayılan uygarlıklara ait olduğu söylenebilir.
Ziggurat inşa ettirmek dönemin hükümdarının temek görevleri arasında sayılırdı. Çünkü bu yapılar sayesinde tanrı o uygarlığa bereket veriyordu ve onlara karşı hoşnut oluyordu. Tanrı’nın evi olarak da nitelendirildiği için o dönemlerde Zigguratlar çok önemliydi. Tanrıdağı anlamına gelen Ziggurat kelimesi, bu yapıların dini açıdan ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. O dönemlerde insanlar Zigguratları ibadet etmek için yapmaktaydı.
Zigguratlar pek çok bölümden oluşan yapılardır. Heredot’a göre bu yapıların en üstünde bir türbe yer almaktaydı. Günümüzde ise bu türbeler bulunmamaktadır. Bazı bilgilere göre ise türbe olarak anılan bu yerler tapınaktı. En üstteki tapınağa çıkmak için ise en aşağıdan yukarıya kadar uzanan bir rampa bulunuyordu. Bu türbe ya da tapınaklara ise sadece rahipler çıkabiliyordu. Zigguratın kullanım amaçları oldukça fazladır. İlk başta ibadet amacıyla inşa edilen bu yapılar, sonradan çok fonksiyonlu hâle gelmiştir. Sümerlerden sonra bu tapınakları kullanmaya devam eden uygarlıklar depo, okul ve gözlem evi olarak da Zigguratlara başvurmuştur.
Rahiplerin kontrolünde ve sorumluluğunda olan Zigguratlar, insanların ibadet etmek için geldiği bir yerdi. Ayrıca bu tapınaklarda zaman zaman eğitimler ve dersler de verilirdi. Çok geniş ve yüksek yapıya sahip oldukları için ise gözlemevi olarak kullanmaya çok uygundu. Bu nedenle gökyüzünü incelemek için Zigguratlara başvurulmuştur. Aynı zamanda depo olarak kullanım için de çok iyiydi. Dünyada var olduğu bilinen 32 Ziggurat bulunur. Bunlardan 4 tanesi İran’da gerisi ise Irak’ta yer alır. Son keşfedilen Ziggurat ise İran’ın merkezinde bulunan ve Tepe Sialk adı verilen yapıdır. İran’daki Koka Zanbil ise eski halini korumayı başaran Zigguratlardandır.