ANKARA (İHA) - Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kanunlaşması planlanan ve son günlerde kamuoyunun gündemini meşgul eden 'Zina' konusuna 3 farklı cepheden cevap geldi. TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın eşi Münevver Arınç yorum yapmaktan kaçınırken, manken Çağla Şikel ve şovmen Beyazıt Öztürk bu konunun tartışılmasını bile yakışıksız buldu.
Ekol-On Giyim Firması'nın Ankara'da düzenlediği defileye katılan Münevver Arınç, defileyi çok güzel bulduğunu ve herkese göre kıyafetlerin sergilendiğini söyledi. Son zamanlarda Türkiye'de Avrupa kalitesinde çok güzel ürünler üretildiğini belirten Arınç, özellikle trikoların ilgisini çektiğini söyledi. Zina konusundaki tartışmalara katılmayacağını ifade eden Münevver Arınç, "Bu konu partinin işi. Ben ona girmeyeceğim" dedi.
Defileye katılan mankenlerden Çağla Şikel de 'zina' ile ilgili sorulara çok fazla cevap verme taraftarı olmadığını belirtti. Böyle bir kararın Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışmadığını ifade eden Şikel, "Tabii ki bu kararın ne olacağını düşünmek bana kalmadı. Ama ben boşanmanın ya da medeni kararlar almanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Günümüzde çok sık karşılaştığımız birşey ve bence buna daha hafif ceza verilmesi lazım" dedi.
Ünlü şovmen Beyazıt Öztürk ise, devletin insanların özel hayatına çok fazla girmesine karşı olduğunu söyledi. Zinadan önce, insanı zinaya sürükleyen sebeplerin tartışılmasının, bu sebepler ile ilgili yasaların çıkarılması gerektiğini düşündüğünü belirten Beyaz, "Mesela kadın hakları ile ilgili kanunlar çıkarılsın. Önce kadınlarla erkekler dengeye oturtulsun, sonra zina ve başka konular gündeme gelir. Üzerinde fazla konuşulacak bir konu değil. Hele bizim gibi insanlarla hiç konuşmamak lazım. Çünkü ağza sakız yapılacak bir konu değil " dedi.
Gazetecinin "Köşkten döner mi?" sorusunu "Köşke bağlı, ben köşkte oturmuyorum" şeklinde cevaplandıran Öztürk, "Bana göre bu yasa geri döner gibi geliyor. Belki de Avrupa Birliği sürecinde bunun tartışılması, imzalanması garip olabilir. Ayrıca böyle bir yasa çıksa da çıkmasa da, bir erkek olarak bizim fikirlerimiz sabit. Yapacak olan yapar, yapmayacak olan yapmaz yani. Yasa çıkmış çıkmamış, ben Türk erkeğinin bununla fazla ilgileneceğini sanmıyorum. Yani yasa çıktığıyla kalır. Yapacak olan yapar. 'Allah, yasa vardı' demez son anda. Ya da 'Yasa var, ben kalkıyorum' demez. Öyle birşey yok yani" diye konuştu.