YURTHABER

Erzincan
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Zini Gediği Katliamı'na soruşturma

Erzincan'da Dersim Harekaatı'nın devamında kurşuna dizilerek öldürüldükleri öne sürülen 100 kişi için suç duyurusunda bulunuldu.

Zini Gediği Katliamı'na soruşturma

Erzincan'ın Kılıçkaya Köyü'nde 1938 yılındaki Dersim Harekatı'nın devamında kurşuna dizilerek öldürüldükleri öne sürülen yaklaşık 100 kişi için yakınlarını kaybedenler ve köylüler Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu. Köylülerin avukatı Sezai Demirbilek, bugüne kadar kurşuna dizilerek öldürülen yaklaşık 100 kişi için suç duyurusu yaptıklarını ve taleplerinin tespit edilecek toplu mezardan kemik ve DNA testi mağdur yakınlarının aile bireylerine naaşlarının teslim edilmesini istediklerini ifade etti.

1938 yılında Dersim Harekatının uzantısı olarak, Erzincan’ın merkeze bağlı Kılıçkaya Köyü'nden 17 ve çevre köylerden toplanan 100 kadar Alevi vatandaş, Kılıçkaya Köyü'nde ahıra kapatılıp ardından köyün Tunceli sınırındaki Zini Gediği’ne çıkartılarak kuruşuna dizilip katledilmesi iddiaları nedeniyle köylüler savcılığa soruşturma açılması için başvurdu. Kent merkezine 25 kilometre uzaklıktaki 95 hane, 300 nüfuslu Kılıçkaya köyünde, katliam tanıklarından 90 yaşındaki Hasan Ali Düzgünkaya babasının ve 2 amcasının da aralarında bulunudğu 17 kişinin askerler tarafından ahıra kapatıldığını ve ertesi günde dağa doğru götürüldüklerini gördüklerini belirterek, "17 yaşındayım. Bu 17 kişiden hariç köye bir kamyon geldi. Ben bunu görmedim ama o zaman kadınlar söylemişti. Onun içinde de elleri bağlı kişiler varmış. İşte bunların hepsi Zini Gediği’nde kuruşuna dizilerek öldürüldüler. Biz daha sonra buradan sürüldük ve 9 yıl sonra geri döndüm. Burada krom maden ocağı açıldı. Maden ararken o kemikleri ve kafatasları orada gördüm" dedi.

Zini Gediği Katliamı tanıklarından bir başkası olan 87 yaşındaki Cansa Düzgünkaya da ağabeyi ile köyün altında harmanda çalıştıklarını ve brandalı bir arabanın geldiğini gördüklerini ifate edereke belirterek, şunları anlattı:

"Ağabeyim arabanın peşinden gitti. Gördüklerini bana bize anlattığında üstü çadırla kaplı arabanın içinde insanlar çökmüş vaziyatte otururken etrafında jandarmalar varmış. Sonra karakol komutanı gelerek araba bakmış ve Zihni Gediği’ne doğru yola çıkmışlar."

Köy sakinlerinden Kenan Düzgünkaya kurşuna 1938’de dağa götürülüp öldürülen kişilerin köyün üzerinden götürüldükleri yeri, Hasan Ali Düzgünkaya ise köylerinden toplanan yaklaşık 100 kişinin 1 gün boyunca hapsedildikleri ahırı göstererek, katliam izlerinin halen tazeliğini koruduğunu söyledi.

Köylülerin avukatı Sezai Demirbilek ile Adliye binasına giderek şikayet dilekçesi veren köy sakinlerinden Dr. Erdal Çetinkaya, katliamın ardından şimdiye kadar insanların korkularından dolayı acıları ile yüzleşemediğini ve herhangi bir girişimde bulunamadıklarını anımsattı. Çetinkaya, daha açık ve demokratik bir zeminde insanların daha cesaret bulunduğunu belirterek şunları söyledi:

"Başbakanımızın da Dersim Katliamı'ndan bahsetmesinden sonra da şikayette bulunmuşlardır. Bunlardan biri de benim dedem. Erzincan-Tunceli sınırında bulunan Zini Gediği denen yerde öldürülerek katledilmiştir. Kemikleri şu an açıkta bulunmaktadır. Dedemin mezarı dahi yok, kefensiz yatmaktadır. Bunun için şikayetçi oldum. Bu kemiklerin adli tıpa gönderilmesi DNA testi yapılması ve dedeme ait olup olmadığının belirlenmesini istiyorum."

Köylülerin avukatı Sezai Demirbilek‘te şimdiye kadar herhangi bir başvuru yapılmadığını belirterek Tunceli’den iki avukat arkadaşının desteği ile suç durusunda bulunduklarını vurguladı. Demirbilek, "Bizler mağdur yakınları ile bölgede halen toplu bir mezar olduğunun tespit edilmesini, tespit edilen toplu mezardan kemik ve DNA tespiti yapılarak mağdur yakınlarının aile bireylerine naaşlarının teslim edilmesini istedik. Bu talep oldukça insani bir taleptir. Bu talebimiz savcılık tarafından değerlendirilmektedir. Şu anda soruşturma devam ediyor. Biz bu soruşturmadan oldukça umutluyuz. Şayet iç hukuk yollarından herhangi bir sonuç alamazsak AİHM’ye bu olayı taşımayı düşünüyoruz" dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler