Zirve Yayınevi davasında ifade vermeye devam eden sanık İlker Çınar, Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesi'nin (TUSHAD) emriyle misyonerler arasına girmek için kağıt üzerinde Hristiyan olduğunu, 2005 yılında saha çalışması yapmak için tekrar Müslüman olduğunu belirttiğini söyledi.
Zirve Yayınevi'nde, Alman uyruklu Tilman Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in vahşice öldürülmesine ilişkin davanın 71’inci duruşmasında sanık İlker Çınar, video konferans sistemiyle görüntüsü karartılarak ifade vermeye devam etti. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 7 günden bu yana mesai saatleri içinde aralıksız ifade veren Çınar, yayınevi cinayetlerine ilişkin birçok bilgiyi ifşa etti.
Zirve Yayınevi cinayetlerinin, TUSHAD bünyesindeki 3. Hücre yapılanması tarafından işlendiğini öne süren Çınar, Malatya eski Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger ve ekibinin katliamı planladığını iddia etti. Cinayetler öncesi düzenlenen çalıştaylarla misyonerlerle ilgili sahte belgeler üretildiğini, bunlarda Genelkurmay Başkanlığı ve devletin manipüle edildiğini savunan Çınar, böylece 18 Nisan 2007’de işlenen cinayetlerin 27 Nisan 2007 e-bildirisine malzeme yapıldığını vurguladı.
Davanın bir numaralı sanıklarından emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un, kendisine yönelik iddialarına da değinen Çınar, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni (TSK) yıpratmak için ifade verdiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını anlatarak, “Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesi'nin (TUSHAD) ve bunun gibi örgütler, hükümetleri kontrol altına almaya çalıştı. Bunu yapamayınca itibarsızlaştırmaya ve yıkmaya çabaladı. Bu yapılar, kendilerini TSK gibi gösterip hedef şaşırtmaktadırlar. Benim derdim TSK değildir, TSK içine sızmış yapılardır." dedi.
TSK'da işe başlama tarihiyle ilgili 6 Mayıs 2011'de gönderdiği cevap yazısına dikkat çeken Çınar, "Orada, işe başlama tarihim 28 Ağustos 1992 ama Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın 25 Mayıs 2011 tarihli hizmet belgesinde ise işe giriş tarihim 26 Ağustos 1992'dir. İkisi de aynı kurum. Genelkurmay Başkanlığı'na TUSHAD ilk sorulduğunda 1999'dan sonra böyle bir yapının olmadığı söyleniyor. İkinci yazıda 1999'dan önce de olmadığı söyleniyor. Bir defa daha sorsak hiç olmadı diyecekler.” ifadelerini kullandı.
İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi araştırma görevlisi sanık Ruhi Abat’ın, jandarmanın haber elemanı olmamasına ilişkin sanık ifadelerine de değinen Çınar, “Abat, haber elemanı olmayabilir ancak TUSHAD koordinasyonundaki Beyaz Kuvvetler Komutanlığı'nın personelidir.” dedi.
Mehmet Ülger’in, 'Ruhi Abat benim dini görevlerimi yerine getirmem için vardı' şeklindeki ifadesinin de gerçeği yansıtmadığını anlatan Çınar, Ülger’in demagoji yaptığını söyledi. İlker Çınar, "Sanık Murat Göktürk her şeyi açıklayacaktı, ekarte ettiler." şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz